ŞEHİT OLURKEN DESTAN YAZAN KAHRAMANLAR

Bu ülke, bu bayrak ve bu millet için cepheye giden askerlerimizden her şehit haberi geldikçe yanan yüreklerin acısını, yazdıkları destansı başarıyla, vasiyetleridir azaltan…

İlk Afrin şehidimiz Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan, ne vasiyet etmişti arkadaşına?
“Vasiyetimdir. Şehit olursam Kurt-ar Derneği aracılığı ile Telafer’deki Türkmen Balalar (çocuklar) için ana okulu, kreş veya kültür merkezi, devletin bana vereceği paradan yaptırılması ve ismimin konması.”
Ülkesi için canını vermeye hazır koca bir yürek, şehit olunca devletin kendisine ödeyeceği parayla belki de hayatında hiç görmediği ve görmeyeceği çocukları düşünen bir hümanist. Allah da ona sadece 30’unda şehit olmayı değil, tarihimize adını yazdırmayı da nasip etti.
Afrin şehitlerimizden Nurullah Seçen’in şu sözü kolay kolay çıkmayacak belleklerimizden.

“Ölürsek Cennet bizim, kalırsak devlet bizim.” Her karış toprağı şehit kanıyla sulanmış vatan ve uğruna şehit olanların kanını renk yapan al yıldızlı bayrak için Afrin’de şehit düşen Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ömer Bilal Akpınar’ın şu vasiyetini okuyup, etkilenmemek mümkün mü?
“... Anneme o istediği evi alsınlar. Dua etsin, üzülmekle hayatını bitirmesin. Babam da, Beyza da haklarını helal etsin, üzülmesin. Nur’a söyleyin ben ona doyamadım. Ama eğer gidersem hakkını helal etsin. Üzülmesin, öbür tarafta birbirimize kavuşacağız inşallah. Yasımı tutmakla ömür geçirmesin. Aileme iyi baksın. Babamlara söyleyin, devletin bağladığı aylığın yüzde 10’unu yine Zehra Teyze’nin oraya versinler.”
Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit düşen sözleşmeli er Sergen Pamukçu’nun abisine yazdığı vasiyetine bakar mısınız?

“Ağabey, olur da şehadet nasip olursa diye bildiriyorum. Devletimiz sigorta karşılığında ailemize yüklü miktarda tazminat veriyor. Bu parayla annemi babamı hacca gönder, babamın borcunu kapat, sen de evlen helali hoş olsun.”

‘SEN ANLAT KARADENİZ’ SANA ‘HAYIR’ DİYENLERİ

25 Temmuz’da yazdığım konulardan birinin başlığı ‘Oyuncular niye Trabzon’a gitmek istemiyor?’du. O zaman bilgi kaynağım, izin vermediği için yapımcının ve dizinin adını vermemiştim. Şimdi açıklayabilirim, Trabzon’da çekeceği diziye oyuncu bulmakta güçlük çeken yapımcıyı ve projesini…

O yapımcı Osman Sınav, dizi de ‘Sen Anlat Karadeniz’di… ‘Sen Anlat Karadeniz’den gelen teklifi İstanbul’da alıştıkları hayatı Trabzon’da bulamayacakları için kabul etmeyenlerin kim olduklarını bilmiyorum, ama pişman olup olmadıklarını çok merak ediyorum. İlk günden itibaren yapılan haklı veya haksız eleştiriler bir yana, dizinin ‘Diriliş Ertuğrul’ gibi reyting rekortmeni bir işi, ikinci haftada geçip ekran karşısındaki 100 kişiden 38’inin izlediği bir proje olması, müthiş bir başarı… ATV ve ‘Sen Anlat Karadeniz’ ekibini kutluyor, ayaklarına gelen kısmeti geri çevirenlere de geçmiş olsun diyorum.

ŞAHAN’IN NEFİS YANITI

‘Kayhan’ filmini beğenmeyip, parasını geri isteyen seyirciye Şahan Gökbakar’ın verdiği yanıt, ondaki espri zekasının ürünü: “Bilet ödemelerini Zafer Algöz Abin yapıyor, onu ara.” Gökbakar’ın Zafer Algöz’ü adres göstermesinin sebebi belli. Çünkü Algöz, ‘Arif V 216’yı beğenmeyen Ayça Tekindor’a, “Iban’ını ver, paranı gönderelim” diye yanıt vermişti.
GÜNÜN SÖZÜ

Başkalarına ‘evet’ derken, kendinize ‘hayır’ demediğinizden emin olun. (Paulo Coelho)