İsrail polisinin, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’da Kadir Gecesi ibadet eden Filistinlilere uyguladığı şiddete dünyadan sadece iki ünlü tepki gösterdi.
7.8 milyarlık dünyanın insanlık ayıbıdır bu...
İsraillilerin zulmüne tepki gösteren iki ünlüden biri Amerikalı model Bella Hadid’di.
Sosyal medyasından “Filistinli kardeşlerim için ağlıyorum” diye video paylaşan Hadid, 41 milyon takipçisine ve ABD’lilere şöyle seslendi:
“Eğer Amerikalıysanız bilin ki ödediğiniz vergilerin bu yaşananlarda payı var. İsrail’e her yıl 3.8 milyar dolar ödüyoruz. Bunu biliyor muydunuz? Güvende olmayan ve korkan Filistinli kardeşlerim için ağlıyorum. Filistinli olmaktan gurur duyuyoruz ve her zaman Filistin’in yanındayız! Buna açıkça üzülmenin insan olmakla alakası var. Bu dinle değil, ilkeli olmakla alakalı.”
Filistin asıllı modelin yanıldığı yer tam da burası...
Sözde ‘İnsan Hakları’na duyarlı ‘çağdaş dünya’nın yıllardır İsrail’in Filistinli kanı dökmesine görmezden gelmesinin tek sebebidir din...
90’lı yıllarda Yugoslavya parçalanırken Müslüman katliamına göz yumanlar dünyaya din penceresinden bakmaya devam ettikleri için Filistin bu halde. Yıllardır İsrailliler, Filistinlilerin hem canını alıyor, hem toprağını...
7.8 milyar insanın yaşadığı dünyada bu olaya ‘din’ penceresinden bakmayan tek sanatçı oldu, o da Pink Floyd’un solisti Roger Waters.
O yüzden çektiği video’yla ABD Başkanı Joe Biden’a seslenen ve İsrail’in Filistinlileri yaptığı soykırıma isyan eden şarkıcının şu sözleri çok kıymetli:
“Biden hâlâ İsrail’e desteğini sürdürüyor. Bu soykırımı, bu insanları yuvasından çıkarmayı nasıl kabul edersin Joe Biden? Ailenle birlikte yüzyıllardır yaşadığın evlerden sürülmek nasıl bir duygu? Ben geliyorum ve senin yaşadığın o evlere yerleşiyorum. Ne olacağı umurumda değil, istersen öl diyorum. Bu akıl almaz, inanılmaz bir durum. Bu beni çok sinirlendiriyor.”
Yıllar önce Levent İnanır’ın söylediği ‘sanatçı duruşu’ bu olmalı...
Waters gibi gerçek insan hakları savunucularının sayısı ‘bir’den binlere hatta milyonlara ulaşmadığı sürece değişen bir şey olmaz bu dünyada.
PANDEMİ DÖNEMİNDE BOŞANMA PATLAMASI
Pandemi döneminde boşanmaların iki kat arttığı Birleşik Krallık ile kültürlerimiz çok farklı, ama pandemi sürecinin çiftleri nasıl etkilediği konusundaki bilgiler çok tanıdık.
The Independent’ın haberine göre ayrılmış ya da boşanmış çiftlerin 4’te 3’ü pandemiden önce aralarında gerginlik olmadığını söyledi.
Haberdeki bir diğer çarpıcı bilgi de şu:
Pandemiden bu yana hukuk bürolarına yapılan boşanma başvuruları yüzde 95 arttı, başvuranların çoğunluğu kadın.
Ülkenin önde gelen hukuk firmalarından biri geçtiğimiz yıl ocak-mart döneminde 4 bin 505 olan boşanma talebinin bu yılın aynı döneminde 8 bin 801’e çıktığını açıkladı.
Bir hukuk firmasının ülke genelinde 400 kişiyle yaptığı ankete göre pandemi yüzünden birlikte çok fazla vakit geçiren çiftler arasındaki tartışmalar, boşanmaların en büyük sebebi. Ankete katılanların yüzde 50’si pandemi nedeniyle oluşan ekonomik kaygıların ilişkilerindeki sorunları tetiklediğini beyan etti.
Birleşik Krallık bize çok uzak, ama verilerin de ortaya koyduğu gibi pandeminin evliliklere olan etkisi ortak.
İKİ GÜZEL BENZETME
Kim Kardashian’ın “Vücudunuzda niye dövme yok?” sorusuna verdiği “Bentley’iniz olsa sticker yapıştırır mıydınız?” yanıtı gerçek mi ‘şehir efsanesi’ mi bilmiyorum. Ancak tam kapanma döneminde sosyal medyada ‘20’li yaşlar’ fotoğrafları paylaşılmasıyla ilgili şu zeki metaforu ilk olarak şarkıcı Yudum’un Twitter hesabında okudum:
“Tam kapanma sonuç verdi. Herkes kendini 20’li yaşlarda hissetmeye başladı.”
Sokağa çıkmadıkları ilk hafta sonunda kendilerini 20’li yaşlarda hissedenler bu gidişle üç hafta sonunda bakalım çocuk mu olacak yoksa ‘bebek gibi’ mi?
GÜNÜN SÖZÜ
“Uçmak istiyorsan seni aşağı çeken her şeyi bırak.” (Tony Morrison)