Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Zeynep Bastık, Twitter hesabını Eylül 2011’de açtı, ama Türkiye onu 2019’da tanıdı. Zeynep Bastık’ın Twitter’daki parody hesabı Kasım 2013, gerçek hesaptan iki yıl sonra açıldı.

Gerçek @zeynepbastk‘ın Twitter’daki takipçisi sayısı 74.5 bindeyken, parody hesabın @zeybastik’i takipçisi 230 bini bulunca şarkıcı, “Bir gün benim de başına geleceği belliydi” diye yazdı. Bu yorumdan sonra sahte hesap dört bin takipçi kaybetti, Zeynep Bastık iki bin takipçi kazandı.

Maalesef sosyal medya böyle bir mecra.

Müzik dünyasının ünlü isimlerinin birinin başına gelen olay daha da ironik.

Haberin Devamı

Twitter’ın ilk yıllarında kendine bir hesap açan şarkıcı, takipçi sayısı 100 bini bulunca mavi tık peşine düştü.

Ne olduysa o aşamada oldu.

Şarkıcının hesabını ele geçiren bir hacker, geri vermek için ciddi bir para istedi.

Şarkıcı şantaja boyun eğmeyince 100 bin takipçili hesabı elden gitti.

Popçu bu kez pek bilinmeyen soyadını da ekleyerek birkaç yıl önce yeni bir hesap açtı.

Şarkıcı, “Eskisi çalındı, gerçek hesabım bu” diye defalarca tweet de attı, ama işe yaramadı.

Yeni hesabının takipçi sayısı 10 bini daha yeni buldu.

Çünkü gerçeğin değil, yalanın daha çok alıcı bulduğu yer sosyal medya.

‘Black Mirror’daki kayıt yapan lensleri ürettiler

“Washington Üniversitesi öğrencileri fotoğraf çekebilen, video kaydedebilen, görüntülü arama yapabilen, hatta internete bağlanabilen kontak lensler geliştirdi” haberinden sonra sosyal medyada yapılan yorumlar bayağı eğlenceli.

İnsanların kimlik bilgileri, hangi semtte yaşadıkları, nasıl bir karaktere sahip oldukları, hobileri ve meslekleri gibi bilgilerin de yüklenebildiği kontak lensler prototip mi, satışa sunulacak mı belli değil, ama yapılan yorumlara bakarak bu tür konularda Türklerin aklının nasıl çalıştığını anlamak mümkün.

Kimi, “Tak lensi, çek kopyayı, geç sınavı” diye yazdı, kimi “O da bir şey mi? Bizimkiler de Erik Dalı ile oynayan robotlar yaptı” diye dalga geçti.

Twitter’daki bu habere yorum yazanların çoğu “Black Mirror” fanı çıktı ve öğrencilerinin 2020 yılında yaptıkları lenslerin, dizinin hangi sezonunda, hangi bölümünde kullanıldığını bile yazdı. Hollywood’un bilim kurgu filmlerine dair en çarpıcı yorum şuydu:

Haberin Devamı

“Üniversitede bir hocamız, ‘Hollywood film olsun diye film yapmaz’ derdi. Filmlerde izlediklerimiz gerçek hayatta artık.”

Reha Erdem’in online filmi

Reha Erdem’in “Online filmimiz yakında!” diye paylaştığı afişteki oyuncu kadrosu şöyle:

Serkan Keskin, Nihal Yalçın, Bülent Emin Yarar, Tilbe Saran, Ezgi Mola, Taner Birsel, Tansu Biçer, Esra Bezen Bilgin, Ecem Uzun.

Yapımcılığını Ömer Atay’ın, yönetmenliğini Reha Erdem’in üstleneceği filmin afişi, ilginç bir filmin habercisi... Arkada tuttuğu ellerinin birinde çiçek demeti, diğerinde bıçak. Bakalım ortaya nasıl bir online film çıkacak?

Hangisi değerli, sayı mı, kalite mi?

Yaptıkları işler ve cinsiyetleri, kullandıkları sözcükler, kurdukları cümleler farklı, ama dikkat çektikleri konu aynı:

“Nitelik mi, nicelik mi? Hangisi daha değerli?”

Onlar “Sayı mı, kalite mi?” konusundaki görüşlerini şöyle dile getirdi.

Haberin Devamı

Sahtesinin takipçisi gerçeğin dört katı

Buray: Corona sürecinde Türkiye’de ‘Fenomen’ patlaması yaşandı sanırım. Herkes kanal açıyor, takipçi kasıyor, hem de birçoğunun topluma verecekleri ellerinde hiçbir şey yok. Boş muhabbet.

Gökçe: Güzel Sanatlar Sanat Yönetmenliği mezunuyum. Piyano eğitimim var. Şahika Tekand Tiyatro Okulu mezunuyum. İki dil biliyorum, davul çalıyorum. İki sene şan dersi aldım, iki sene reklamcılık yaptım. Tavsiyem; kutu açın, küfür edin, makyaj videosu çekin. Daha değerli!

“Tekvin” kitabının yazarı Arif Ergin, romanını okuyup, çok etkilendiğini, Instagram’da orasını burasını sergileyen tiplerin bile yüz binlerce takipçisi varken, kendisini az insanın takip ettiğini yazan bir okuruna şu yanıtı verdi:

“Ne yapayım, soyunayım mı yahu?”

Buray, Gökçe ve Arif Ergin’in görüşleri böyle, sizin fikriniz ne?

GÜNÜN SÖZÜ

“Yanlış insanlar zaman kaybı değil, doğru insanı tanıyabilmek için birer öğretmendir.” (Paulo Coelho)