Pana Film’in kaderi “Kurt”larla yazılmış sanki…
Ekibin serüveni “Kurtlar Vadisi” dizisiyle başladı, ardından “Kurtlar Vadisi Terör” geldi…
Ancak o dönemde asker ve siyasi irade buna izin vermedi.
Şirket, “Kurtlar Vadisi Irak” filminin ardından “Kurtlar Vadisi Pusu” dizisi ve “Kurtlar Vadisi Filistin” filmini çekti…
“Kurtlar Vadisi Pusu” için bu kez TNT ile anlaşan Pana Film, yeni bir dizinin hazırlığı içinde.
TRT 1 için çekilecek dizinin senaristi, yönetmeni ve başrol oyuncuları belli…
Kafayı “Kurt”la bozan Pana Film’in TRT 1 için çekeceği dizi Kemal Tahir’in ölümsüz eseri; “Kurt Kanunu”…
Dizinin senaristleri Selma Çergel, Ayşegül Hacıosmanoğlu ve Mediha Polat.
Yasin Uslu’nun yönetmenliğini yapacağı dizinin başrol oyuncuları ise
Ümit Acar, Ali Başar, Pelin Akil, Bahar Kerimoğlu ve İlker Kızmaz.
Ümit Acar ismi bilmeyenler için çok şey ifade etmeyebilir, ama “Kurtlar Vadisi Pusu”yu izleyenler için çok şey demek…
Çünkü “Kurtlar Vadisi Pusu”nun bir sezonu neredeyse Necati Şaşmaz’ın canlandırdığı “Polat Alemdar”la, Ümit Acar’ın oynadığı “Ersoy Ulubey” arasındaki kedi – fare oyunuyla geçti.
Pana Film, senaristleri “Kurtlar Vadisi Pusu”nun “sezon finali”nde öldürdüğü “Ersoy”u işsiz bırakmadı.
Şirket “Kurt Kanunu”nun başrolünü Ümit Acar’a verdi. “Kurtlar Vadisi Pusu”nun kötü adamı “Ersoy”u canlandıran Acar, “Kurt Kanunu”nda yeni bir karakterle izleyici karşısında olacak.
“Kurtlar Vadisi” dizisinde “Pala” adlı “Özel Timci”yi oynayıp ölenlerden Yüksel Arıcı da Pana Film’in yeni projesi “Kurt Kanunu”nun oyuncu kadrosundaki isimlerden biri…
Bilgi Web TV canlı yayında
İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, Bilgi Web TV sayesinde canlı yayınlarla tanıştı.
Canlı yayın aracı bile olan Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, ilk canlı yayın deneyimlerini üniversitelerinin tanıtım günleriyle yaşadı.
Işıkçısından, VTR operatörüne, yönetmeninden sunucusuna tüm ekibin Bilgi Üniversitesi öğrencilerinden oluştuğu yayınları merak edenler http://www.bilgi.edu.tr/canliyayin/ linkinden takip edebilir.
İletişim Fakültesi öğrencileri, iki hafta boyunca İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü'nden yapacakları canlı yayınlarla üniversitelerini tanıtmaya devam edecek. Öğrenciler, iki hafta boyunca canlı yayınlarda hocalarını konuk alıp, üniversitelerinin tanıtımına katkı sağlayacak.
Mesleki erozyon
Yıldız Tilbe, yeni çıkardığı albümün tanıtımında dargın olduğu İbrahim Tatlıses konusunda ısrarlı soru soran Show TV’nin magazin muhabirine kızdı ve şöyle dedi:
“O…...”
FOX’un yaptığı haberi izlerken kanım dondu…
Olacak şey değil, ama oldu…
Aynı Yıldız Tilbe, konuk olarak katıldığı “2. Sayfa”da “O…..” dediği muhabirden değil, o kelimeden özür diledi…
Tövbe tövbe Yarabbim!
Böylesine sevimsiz tabloların ortaya çıkmasının sebebi belli…
Yazılan her yalan haber, magazin gazeteciliğinin saygınlığına zedeliyor da ondan…
Sinem Kobal, “Hakkımda çıkan yalan haberleri yalanlamaktan yoruldum” diyor, ama kimse üstüne alınmıyor.
Bir “gazeteci” Sertab Erener’le Demir Demirkan’ın evleneceğini yazıyor, yüzlerce internet sitesi, onlarca radyo ve televizyon bu haberi(!) olduğu gibi kullanıyor ve günün sonunda o haberin “yalan” olduğu ortaya çıkıyor.
Yaptığı “yalan haber”i tekzip edenleri tehdit edenler bile var.
Kimse de bunlara “Van münit” demiyor.
Bir de her boyutuyla çıkmış bir haberi okurlarına “yeni” diye sunanlar var…
Ya gazete okumuyorlar ya da fikir hırsızlığı yapıyorlar.
İkisi de ayıp, ikisi de emeğe saygısızlık…
Demem o ki bu gidiş hiç de hayra alamet değil…
Film sayesinde ev sahibi oldu!
“Her Şeye Rağmen” dizisini seyredenler için burası aşıkların buluştuğu bir sinemaydı…
4 Kasım’da vizyona girecek Şerif Gören’in son filmi “Ay Büyürken Uyuyamam”ı seyredecekler ise bu haliyle görecek burayı…
Ön tarafı “Meşhur Lokmacı”, arkası imalathane, üst katı ise ev…
Bir ay öncesine kadar adeta çöplük olan bu yeri film ekibi, 110 bin liralık harcama yaparak bu hale getirdi.
“Her Şeye Rağmen” dizisinde sinema olarak gözüken, ama içinde hiçbir şey olmayan yer, film ekibi sayesinde iki katlı 130 metrekare şahane bir ev haline geldi.
Ayvalık esnafından “Yemci Hasan”, “Ay Büyürken Uyuyamam” filmi sayesinde “Şeytan Kahvesi”yle komşu şahane bir eve sahip oldu.
Gazeteciye men cezası
Baro avukatlara, Tabipler Odası ise doktorlara, süresi işlenen suça bağlı olmak üzere “meslekten men” cezası verebiliyor.
Ama gazetecilik mesleğinde böyle bir ceza yok…
Yıllardır meslek etiğiyle bağdaşmayan işler yapan gazetecilerle mücadele etmiş biri olarak benzer bir uygulamanın bizde de olmasını savundum hep…
Bir gazetenin “17. Madde”den işten çıkardığı birini, bir başka gazetenin havada kaptığı bir sektörde “meslek etiği”nden bahsetmek mümkün mü?
Meslek örgütlerimizin üstlenmediği bu misyonu Kırşehir’de bir hakim üstlendi.
Kırşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi Kamuran Haydar Arslanoğlu, Türkiye’de bir ilke imza attı ve Kırşehir Postası’ndan gazeteci Havva Karakaya’yı, Kırşehir Belediyesi’nde çalışanlarla ilgili yazdığı bir haber nedeniyle, “375 gün meslekten men” cezası verdi.
Yargıç, gazetecilik mesleğini “kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu” olarak değerlendirdiği için böyle bir ceza verdi.
Karakaya, kararı “temyiz”e gönderir mi, gönderirse bir üst mahkeme yerel mahkemenin verdiği kararı onar mı, yoksa bozar mı bilemem.
Ama bildiğim bir şey var ki, bu karar bir milad olacak ve devamı gelecek.
Benzer bir uygulama televizyonda vardı, ama yazılı basında yoktu…
Demek ki, sıra yazılı basına da geldi…
Gazeteciliğin meslek örgütleri, kendi iç denetimini yapamazsa, “sepetteki çürük elmalar”ı ayıklamazsa olacağı bu…