Şarkıcı Bergen’i öldüren eski eşi Halis Serbest, ‘Bergen’ filminin yapım şirketine, ‘kişilik haklarına saldırı’ olduğu iddiasıyla maddi-manevi tazminat davası açtı.
Avukatı Taylan Perver Yalnız’a göre dava açmalarının gerekçesi şu:
“Müvekkilim inanılmaz derece ölüm tehditleri alıyor. Bununla beraber sosyal medyada sürekli hakarete maruz kalıyor. Ortada kişinin rızası olmadan çekilmiş bir film var.”
Film vizyona girmeden Kozan 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurup ‘kişilik haklarına saldırı’ olabileceği varsayımıyla tedbir kararı isteyip, red yanıtı alan Serbest, ‘Bergen’ gişede çakılsaydı bu hamleyi yapar mıydı?
Sanmıyorum...
Kozan’da yaşayan Serbest, nüfuzunu kullanarak ‘Bergen’in Kozan’da gösterilmesine mani oldu, ama filmin Türkiye genelinde beş haftada 5 milyon 147 bin 644 seyirciye ulaşmasını engelleyemedi.
‘Bergen’in beş haftadaki 151 milyon TL hasılatı, başrol oyuncusunun 40 milyon TL kazandığı, gişesinin 7 milyon seyirciye ulaştığı şeklindeki gerçek olmayan haberler de iştah kabartıcı.
Hal böyle olunca vizyona girmesini engelleyemediği filmden bir şekilde nemalanmak için tekrar başvurdu mahkemeye.
Yargı, bu davayı kabul eder ve öldürdüğü Bergen’in filmi ‘ondan izinsiz çekildi, kişilik haklarına saygı duyulmadı’ gerekçesiyle yapımcının Halis Serbest’e tazminat ödemesine hükmeder mi?
Onun
Bergen konusundaki kriminal geçmişi belli.
Şarkıcının yüzüne kezzap atılıp, bir gözünün kör olmasında ‘azmettirici’likten 12 yıl... Bergen’in altı kurşunla öldürüp, annesini yaralamakta da 12 yıl ceza almış, ama aftan yararlanıp yedi ayda hapisten çıkmıştı.
Aradan geçen 32 yılda suçluların hak ettiği cezayı alıp, hapis yatması konusunda değişen bir şey oldu mu?
Daha geçtiğimiz hafta Samsun’da ablası H.Ö.’yü darp edip, yaralamaktan tutuklanan 31 yaşındaki B.Ç. bile “Geçen hafta adam vurdum, adliyede serbest kaldım. Şimdi nasıl tutuklandım?” demedi mi?
O yüzden şaşırmam yargının Halis Serbest konusunda vereceği
hiçbir karara...
Düne kadar bu tür vakaları dünya medyasının ‘moda polisleri’ yakalardı; Bu kez öyle olmadı... Ya günümüz ‘moda polisleri’nin arşivleri o kadar eski değil ya da 30 yıl önce bu işi yapmadıkları için hafızaları onları uyarmadı.
56 yaşındaki eski manken Cindy Crawford, Instagram hesabında kendisinin 1992 MTV Video Müzik Ödülleri’nde giydiği kıyafetin 2022 Grammy Ödülleri’nde Dua Lipa’nın üzerinde olduğunu iki fotoğrafla paylaştı.
Crawford, “Then and now. Timeless” (O zaman ve şimdi. Zamansız) diye yazıp paylaşmasa, Versace’nin 30 yıl arayla aynı modeli görücüye çıkardığının kimse farkına varamayacaktı. İtalyan moda tasarımcısı Donatella Versace imzasını taşıyan aynı kıyafetin kimin üzerinde daha şık durduğu bir yana, Versace, “Kesinlikle zamansız!” diye yazdı Crawford’un paylaşımına...
SOSYAL MEDYASIZ VE İNTERNETSİZ DÖRT YIL
Bipolar bozukluk sorunu yaşayan Selena Gomez, internetsiz ve sosyal medyasız geçen dört yılını anlattı. Halen Instagram’da 310 milyon takipçisi olan ve menajerlerinin onun adına yaptığı paylaşımlar milyonlarca beğeni alan Gomez, “Verdiğim bu karar hayatımı tamamen değiştirdi” dedi ve ekledi:
“Daha mutluyum, daha hazırım. İnsanlarla daha çok bağlantı kuruyorum. İnternetin ne kadar güçlü olduğunu anlıyorum ve birçok yönden dünya için en iyi şeyleri yaptı, ama benim için hayatımdaki insanlar aracılığıyla gerçekten önemli olan haberleri alıyorum.”
GÜNÜN SÖZÜ
“Her insanın yaşadığı en az iki hayatı vardır. Biri bildiğimiz vitrinlik, diğeri bilmediğimiz derinlik...” (Oğuz Atay)