NETFLIX’E DAVA AÇTIĞI SAHNELER KİTABINDA VAR

“Sadece zengin olmak istedim; Kolombiya’daki herhangi bir zenginden daha zengin olmak. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdım. Kendi kendime,
30 yaşıma vardığımda 1 milyon dolar’ım yoksa, kafama bir kurşun sıkıp, intihar edeceğime dair söz verdim.”
Kolombiyalı Virginia Vallejo’nun 15 dile çevrilen ‘Loving Pablo Hating Escobar’ adlı kitabından alıntıladığım bu sözler, uyuşturucu baronu sevgilisi Pablo Escobar’dan... Escobar öldürüldüğünde 44 yaşındaydı ve sadece Kolombiya’nın değil, dünyanın yedinci zenginiydi.
Kolombiya’lı TV sunucusu Vallejo’yu, Escobar’la beş yıl süren aşkı sayesinde dünya tanıdı.
15 dile çevrilen, çok satanlar arasına giren kitabında yazdığına göre Vallejo, Escobar’ın yanı sıra Kolombiya’nın en zengin dört kişisinin de sevgilisi oldu.
Vallejo nasıl biri?
Kitabındaki şu cümle, Vallejo’nun nasıl biri olduğunun kanıtı:
“Her zaman çok zengin bir erkeğin arkasında ya büyük bir suç ortağı ya da büyük bir köle olduğuna inanmışımdır.”
Hollywood’un bu kitaptan uyarlayarak Penolope Cruz ve Javier Bardem’le çektiği ‘Loving Pablo’ filmini, Netflix’teki ‘El Chapo’ ve ‘Narcos’ dizilerini, Escobar hakkındaki belgeselleri izlemiş biri olarak, Vallejo’nun Mona’nın Türkçe yayınladığı 432 sayfalık ‘Aşkım Pablo Nefretim Escobar’ kitabını soluksuz okudum.
Eser sayesinde on binlerce kişinin ölümünden sorumlu uyuşturucu baronlarının, eşlerinden dayak yiyen insanlar olduğunu, ülkeleri yönetenleri nasıl satın aldıklarını öğrendim, Vallejo’nun ‘Narcos’taki sevgilisiyle tabancalı sevişme sahnesi yüzünden dava açmasına şaşırdım. Çünkü dizide olmayan sahneler kitabın ‘Bir silahın okşaması’ bölümünde fazlasıyla var.
Miami’de ‘politik mülteci’ olarak yaşayan 70 yaşındaki Vallejo, ‘Narcos’un kendisini ‘kötü’, Escobar’ın eşini ‘iyi’ kadın gibi gösterdiği için mi yoksa mafyadan kazandığı paralar suyunu çektiği için mi Netflix’e ‘telif hakkı ihlali’ davası açtı?

TEBESSÜM KAHVESİ’NE BEKLEDİKLERİ ÜNLÜLER

Üsküdar Belediyesi’nin down sendomunun farkındalığını artırmak için açtığı Tebessüm Kahvesi’ne gittim. Ünlü restoranların kiralamak için birkaç milyonu gözden çıkaracağı otoparkı, yeşillikler içinde açık ve kapalı alanı olan şahane bir yer. Fiyatları da ucuz... Bir kişilik kahvaltı tabağı 17 TL.
Tebessüm Kahvesi’nin proje sorumlusu Şermin Çoban’ın rehberliğinde bolca sohbet ettim, burada çalışan down sendromlu 10 gençle... Kazandıkları parayı ne yaptıklarını, ileride neler yapmak istediklerini, Tebessüm Kahve’de sevdikleri hangi sanatçıları görmek istediklerini sordum.
‘Avlu’ dizisinin ne zaman, hangi kanalda başlayacağını merak eden Arlin Gültane’nin görmek istediği ünlüler, projenin yıldızları Demet Evgar ve Ceren Moray.
Emrah Kuru’nun Muazzez Ersoy’u, Zuhal Başbülbül’ün Necati Şaşmaz’ı, Evren Çakır’ın Tarkan’ı, Murat Aydın’ın Serdar Ortaç ve İbrahim Tatlıses’i, Emrah Fazlıoğlu’nun İsmail YK’yı ağırlamak istediği Tebessüm Kahvesi’ne, davet üzerine gelen ünlüler var, merak edip gelenler de... Keremcem, Zara ve Zafer Ergin’in davetli olarak geldiği Tebessüm Kahvesi’ni merak edip, ziyaret eden ünlüler ise şunlar:
Pınar Altuğ Atacan-Yağmur Atacan çifti ile kızları Su, Yusuf Güney, Ceyda Düvenci ve Doğukan Manço...
İlerleyen saatlerde Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen katıldı aramıza... Türkmen, başlarda ailelerinin getirip götürdüğü gençlerin, artık kendi başlarına evden işe, işten eve gittiğini söyledi.

GÜNÜN SÖZÜ
“İnsan mı paraya bağlı, para mı insana bağlı? Bu, insana bağlı.” (Özdemir Asaf)