Türk askerinin Barış Pınarı Hareketi kapsamında Suriye’ye yaptığı operasyondan sonra şov dünyasının birçok ünlüsü aldıkları kararlarla milli bir duruş sergiledi.
Sıla Gençoğlu, “Vatan evlatları canla başla mücadele verirken, aileleri evlerinde evlat yolu gözlerken, günahsız bebek, çocuklarımız ve sivil halkımız canından olurken, yaralanırken, cuma ve cumartesi akşamları olanca coşku ve neşemle sahnede olacak gücü kendimde bulamıyorum” açıklamasıyla iki konserini iptal etti.
Avrupa Motosiklet Akrobasi Şampiyonası’nın son ayağı Göbeklitepe Kültür Finali’nde planlanan konser ve eğlence etkinlikleri iptal oldu.
‘13’üncü Orcik Festivali ve Bağ Bozumu Şenlikleri’ kapsamında Funda Arar konseri ve diğer müzikli etkinlikler, şenlik kapsamından çıkarıldı.
Yeşim Salkım, Antalya konserini iptal ettiğini duyurdu.
Gülse Birsel, ‘Jet Sosyete’ dizisinin izleme ve tanıtım etkinliğinden vazgeçti.
Ajda Pekkan ve Hakan Altun konserlerinde askerlerimiz için dua etti.
Mehmetçik’e bağış
Demet Akalın, konserini iptal etmeyip, tüm geliri Mehmetçik Vakfı’na bağışladı. Cem Yılmaz gösterisinin gelirini Mehmetçik Vakfı’na bağışlayacağını açıkladı. Günay’da sahneye çıkan Seda Sayan ise gelirini TSK’ya bağışladı.
Ünlülerin konserlerini iptal gerekçeleri gibi, yapıp tüm gelirini Mehmetçik Vakfı’na bağışlamak da saygı duyulacak kararlar. Peki, bu tür milli meselelerde konserleri iptal etmek mi, yoksa yapıp, tüm gelirini kamu yararına bağışlamak mı daha doğru?
Bu ülkenin sosyologları, toplum bilimcileri keşke; eylemleri ve söylemleriyle geniş kitleleri etkileyen ünlülere, böylesi ulusal meselelerde ‘en doğru karar’ın ne olduğu konusunda ışık tutacak açıklamalar yapsa.
Her konuda ikiye bölünen, milli meselelerde bile ortak paydada buluşamayan toplumun böylesi bir rehberliğe duyduğu ihtiyaç ortada.
SUNUCU VE YAZAR İKİ KADIN CİHANGİR’DE LOKANTA AÇTI
Televizyonculuk kariyerini Haber Global’de ‘Sanat Durağı’yla sürdüren Ekin Olcayto ile şarkı sözü yazarı, senarist ve mimar Zuhal Karadeniz, iş ortaklığı yapıp, Cihangir’de lokanta açtı.
Gülben Ergen’in ‘Müsaadenle’ şarkısının söz yazarı Karadeniz’in, kafe ve restoran işletmeciliği tecrübesi var ama sunucu Olcayto, bu işte yeni...
Ellerindeki tüm maddi birikimi ‘Cici Papu’ adını verdikleri 35 kişilik lokantaya yatıran ortakların, ne mutfakta aşçıları var, ne bulaşıkçıları ne de garsonları...
Sunuculuk dışındaki vaktini ‘Cici Papu’da geçiren Olcayto ile Karadeniz, her sabah sadece kahvaltılıkları hazırlayıp, servis etmiyor. İki ortak; sulu, etli yemekler, zeytinyağlılar ve ev yapımı tatlılardan oluşan ‘Anne Yemekleri’ni mutfakta kendileri hazırlayıp, müşterilerin masasına götürüyor.
ŞİDDET GÖREN KADINLARA SAHİP ÇIKAN SUÇ DRAMASI
‘El Dragon’ adlı bir dizi izliyorum Netflix’te... Japon kültürüyle yetişen genç bir adamın, dededen miras mafya işlerini yönetmek için döndüğü Meksika’da yaptıklarını anlatan projenin bir bölümünde, kadına şiddet konusu vardı.
Renata Notni’nin oynadığı karakter, sokakta eşinden şiddet gören bir kadını kurtardı. Ardından mafyanın parasını dünya borsalarında aklayan patronunun desteğiyle, şiddet gören kadınlar ve çocuklar için vakıf kurdu. Suç draması ‘El Dragon’daki bu sahneler, izleyiciye ters köşe yapan başarılı bir algıda seçicilik ve sosyal sorumluluk çalışması...
GÜNÜN SÖZÜ
“Öyle bir an gelir ki tüm kararlar kötüdür; sorun, sonradan en az pişman olacağın kararı bulup seçmektir.”
(Amin Maalouf)