MADONNA’NIN ÇALIMI VE BİR TÜRKİYE KLASİĞİ

Bu yıl Eurovi-sion Şarkı Yarışması nerede yapıldı?
Geçtiğimiz yılki yarışmanın birincisi olan İsrail’de.
TRT’nin, puan sistemindeki adaletsizliği gerekçe gösterip, Türkiye adına yarışmama kararı aldığı Eurovision’da sahneye çıktığı için eleştirilen Madonna, Tel Aviv’de ne yaptı?
Şarkıcı, eleştirileri azaltmak için dansçılarını İsrail ve Filistin bayraklı kıyafetlerle sahneye çıkardı. Madonna’nın çalımı bu kez İsrailliler’i kızdırdı. İsrailli yetkililer, bu konuda önceden uyarılmalarına rağmen Madonna’nın dansçılarının provada giymedikleri bayraklı kıyafetlerle sahneye çıkmasına tepki gösterdi. Madonna bile iki tarafın eleştirisinden kurtulamazken Türkiye, Eurovision’da olsaydı, İsrail’e yarışmacı gönderir miydi?
Türkiye, her konuda olduğu gibi yine ikiye bölünürdü.
İsrail’de konser verdiği için Özcan Deniz’e yapılan bu kez TRT ve Tel Aviv’e gidecek şarkıcının başına gelmez miydi?
Yıllardır Filistinliler’e yaptıkları yüzünden futbolcu Ronaldo başta olmak üzere dünyadan birçok yıldızının protesto ettiği İsrail’deki yarışmada San Marino adına da olsa bir Türk şarkıcı sahne aldı. San Marino’yu tarihinde ilk kez ilk 20’ye sokan Serhat Hacıpaşalıoğlu, yarışmada Türk bayrağını dalgalandırdığı için olsa gerek, sosyal medyada Tel Aviv’deki konser yüzünden Özcan Deniz ve Aslı Enver gibi lince tabii tutulmadı.
İlginç değil mi? Ülke aynı, şehir aynı, mevzu aynı ama insanımızın gösterdiği refleks farklı.

ÜNLÜ FOTOĞRAFLARIYLA
HASTALARI SÖMÜRENLER
Son günlerde Instagram’da sıkça karşıma çıkan, kapak görselinde ünlü televizyoncular ve doktorların fotoğrafları kullanılan ama içeriği bambaşka bir ilan var. dizihaber.com adlı hesaptaki ‘Daha fazla bilgi al’ı tıkladığınızda karşınıza çıkan içerik aynı:
Prof. Dr. Mustafa Karaibrahimoğlu’nun İnternet Eczanesi adlı sitedeki makalesi ve Prof. Dr. Mehmet Demirkol’un şeker hastalığına dair yazısı ile Dıazin adlı damlanın nasıl sipariş edileceği… TV kanallarının logosu, spikerlerle Prof. Dr. Canan Karatay’ın fotoğraflarıyla yapılan kandırmaca paylaşımların altı, şeker hastaları ve yakınlarının tuzağa nasıl düştüğüne dair yorumlarla dolu.
Devlet, etkin mücadele ediyor bu tür sahtekarlıklarla ama yeterli olmuyor. Sosyal medya mecralarını yönetenler de böylesi kandırmacalara fırsat vermemeli, para için ambalajıyla içi farklı ilanları engellemeli.

KÜFÜRLÜ MESAJLARA
YARGIDAN İLGİNÇ KARAR
Bilişim suçları konusunda Türkiye’nin ünlü hukukçularından biri olan avukat Meltem Banko, şöyle bir tweet atarak, fikir istedi meslektaşlarından:
“X kişi, Y kişinin telefonuna muhtelif zamanlarda Y’nin eşiyle ilgili sinkaflı ifadeler
içeren çeşitli mesajlar gönderdi. Bu durum ‘gıyapta hakaret’ mi olmalı yoksa ‘yazılı iletiyle hakaret’ olarak mı değerlendirilmeli?”
Bu soruyu avukatların çoğu, “Yazılı iletiyle hakaret” olarak değerlendirdi.
Banko’ya sordum, meslektaşlarından bu konuda niye görüş istediğini...
Avukat, İstanbul’da yalı sahibi iki kardeşten birinin diğerinin cep telefonuna eşi hakkında küfür içeren mesajlar atması yüzünden açılan davada, hakimin olayı “Gıyapta hakaret” sayıp, “Beraat” kararı verdiğini söyledi.
Banko, mahkemenin gerekçeli kararı açıkladıktan sonra konuyu bir üst mahkemeye taşıyıp, “Yazılı iletiyle hakaret”ten ceza aldırmaya çalışacaklarını açıkladı.

GÜNÜN SÖZÜ
“Televizyonu çok eğitici buluyorum. Ne zaman birisi televizyonu açsa, yandaki odaya gider ve kitap okurum.” (Groucho Marx)