Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın davetiyle çıktığımız Hakkari yolculuğunda, ünlü organizatör Ahmet San da vardı. Arefe ve bayramın birinci günü beraberdik. Türkiye’de sanatçı menajeri ve organizatör dendiğinde aklıma gelen ilk isim olan San da benim gibi erkenci çıktı. Söylenen saatten önce Sabiha Gökçen Havalimanı’na gittim. Çok geçmeden Ahmet San da geldi. Uçuş, iki saat rötar yapınca, şov dünyasına dair dünden bugüne sohbet ederek değerlendirdik vaktimizi...
Birçok kez dile getirdiğim konulardan biri şu:
Dünyanın pek çok ülkesinde dizilerimiz reyting rekorları kırmasına rağmen, bugüne kadar oyuncularımızdan hiçbiri global film ve dizi projelerinde yer alamadı.
Konuyu açtığımda Ahmet San, “Belki de oyuncular istemiyordur” dedi ve yaşadığı bir olayı anlattı:
“Ünlü şirket-lerimiz-den birinin gecesinde konser vermesi için bir dünya starını getirmiştim İstanbul’a. Yıllar sonra o şirketin CEO’su randevu istedi. Buluştuğumuzda Katar’da açmak istedikleri mermer fuarının önündeki engeli anlattı. Emirin eşi, fuarın açılışını ‘Gümüş’ dizisinin başrol oyuncuları Kıvanç Tatlıtuğ ile Songül Öden’in
Türk dizilerinin yayınlandıkları ülkelerde bir numara, oyuncuların da gözde olmasının beraberinde getirdiği nimetlerin nasıl heba edildiğine bundan daha çarpıcı bir örnek olabilir mi?
Menajer ve oyuncular istese pekala mümkün olabilirdi bu…
Türk dizilerinin dünyada estirdiği rüzgardan maksimum fayda sağlamak için vizyon şart demek ki!
ELEŞTİRİLEN DİZİLERİMİZİ LATİNLER BAĞRINA BASTI
TİKA Kolombiya Direktörü Doç. Dr. Mehmet Özkan açıklamış; Türk dizilerinin Latin Amerika’da Brezilya dizilerini tahtından ettiğini.
Ne sürpriz, ne de yeni bir şey bu...
Daha önce başka ülkelerde olan, bu kez Latin Amerika’da yaşandı.
Paraguay’da
gösterilen üç Türk dizisinin reytingte ilk üç sırayı paylaşması çok tanıdık geliyor kulağımıza...
Latin Amerika pazarına ‘Binbir Gece’ ile Şili’den giren Türk dizileri sayesinde Türkiye’ye gelen turist sayısında ciddi artış olması güzel, ama bilinen şeyler...
Mehmet Özkan’ın yaptığı açıklamada en yeni ve en çarpıcı olan kısım şu:
‘Aşk-ı Memnu’, ‘Fatmagül’ün Suçu ne?’, ‘Kara Para Aşk’, ‘Elif’, ‘Küçük Gelin’ ve ‘Muhteşem Yüzyıl’ gibi Türk dizilerini niye bu denli sevdiklerini sormuşlar kıta halkına… Bakar mısınız ortaya çıkan tabloya?
“Çoluk-çocukla oturup izleyebiliyoruz. Cinsel içerikli görüntüler yok, şiddet yok. Aşk var, duygusallık var. İnsani temalar. Hayatın içinden hikayeler.”
Türkiye’de bir kesimin ‘ahlaksız’ diye eleştirdiği dizileri, Latin Amerikalılar’ın ‘ailece izlenecek’ kalitede bulması ilginç değil mi?
GÜNÜN SÖZÜ
“Duyarsız insanlarla duyarlı bir bağlantı kurmanın yolu yok.” (Richard Bach)