Yıllardır Kuzey Kıbrıs’taki oteller ve casinolar, birçok Türk şarkıcı-müzisyen için ciddi bir gelir kaynağı. Kıbrıs’taki her otel ve casinonun kendine göre müşteri portföyü olsa da çarkın dönmesi için başvurulan yöntem aynı:
Konser bahanesiyle şansını makinelerde veya canlı oyun masalarında denemeye meyilli müşterileri arayıp, hafta sonları, bayram veya özel günlerde onları Kıbrıs’a getirmek.
“Türkiye hapşırsa, Kuzey Kıbrıs nezle olur” deniyor. Yine öyle oldu. Dövizdeki yükselişe bağlı olarak ekonomide yaşananlar, oyun için oraya giden cüzdanı kabarık Türk müşteri sayısını azaltınca işletmeler, Orta Doğu, İsrail, Azerbaycan ve Rusya pazarına yöneldi. Kuzey Kıbrıs’a Güney Kıbrıs’tan da gelenler var ama casinolar için cazip müşteri değil Rumlar.
Kuzey Kıbrıs’taki otel ve casinoların müşteri profiliyle birlikte konser veren şarkıcılar da değişmeye başladı. O yüzdendir ki, Kıbrıs’ta sahne alan Türk şarkıcılardan bu coğrafyada ilgi görmeyenlerin konser sayıları bir hayli azaldı. Buna karşın Kuzey Kıbrıs’taki casino etkinliklerindeki Arap, Azeri ve Rus şarkıcıların konser sayıları artmaya başladı.
Nereden mi biliyorum bunu? Oradaki gözlemlerimden ve gelen konser haberlerinden…
ÖMÜR FAÇALI’DAKİ MERYEM HAVASI
‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’dan ayrılan Meryem Çakırbeyli’nin mirası, diziye bu sezon giren Ömür Façalı’ya kaldı!
Diziyi izlemeyenler o mirasın ne olduğunu merak edebilir, hemen yanıtlayayım.
Deniz Çakır’ın oynadığı Meryem Çakırbeyli ceket veya mantosu omuzlarda dolaşırdı. Mafya ailesi Çakırbeyli’nin gelini Meryem diziden gitti. Salı akşamları ATV’de keyifle izlediğim ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’da, Ömür Façalı rüzgarı esiyor bu sezon. ‘Eşkıya Konseyi’nin yeni üyeleri Haşmet ve Behzat Façalı’nın kız kardeşi Ömür Façalı, artık projenin ceket omuzda dolaşan yeni mafya kadını.
Senaristleri ve sanat yönetmeni, Çakır gidince ceket ve manto omzunda dolaşan ‘mafyanın ağır kadın’ rolünü Ceren Benderlioğlu’nun oynadığı Ömür Façalı’ya devretti.
KORTLARI İNLETEN HALEP
MADRİD OPEN’I KAYBETTİ Madrid’deki tenis turnuvasının finalinde, WTA dünya sıralamasında ikinci numarası Romanyalı Simona Halep’le, yedinci sıradaki Hollandalı Kiki Bertens karşılaştı. Karşılaşma öncesi Simona Halep’in yaptığı açıklama şuydu:
“Madrid Open’ı kazanmak benim için dünyanın bir numarası olmaktan daha önemli.”
İki sette kazandığı maçlarla ün yapan Kiki Bertens’in Halep gibi turnuvaya dair iddialı bir demecine rastlamadım.
Madrid’deki finali izlemek için tribünlere gelenler arasında Halep hayranları dikkat çekerken, rakibinin pek taraftarı yoktu.
Halep, tenis topuna her vuruştaki haykırışıyla kortları inletti. Mariya Şarapova’nın kortlarda çıkardığı ses Halep’inkinin yanında ninni gibi kaldı. Halep’in yarattığı ‘gürültü kirliliği’ maçta işe yaramadı. Hollandalı Kiki Bertens, iki seti de 6-4 aldı ve Mutua Madrid Open’ın şampiyonu oldu. Bertens, kortların iki numarasını yenerek WTA’da dördüncü sıraya yükseldi.
AYNI YÜZYIL İÇİNDE
YAŞANAN DEVRİMLER Dedem ve yaşıtları, şarkıcıları taş plaktan dinledi. Babamın zamanında taş plakların yerini 45’lik plaklar ve LP’ler aldı. Bizim kuşak daha şanslıydı. Çünkü teknoloji sayesinde 45’lik plakların yerini alan müzik kasetlerini dinlemek için koca koca teypleri yanlarında taşıdığına da tanıklık ettik, CD’ler ve onların yerini, dijital müziğin almasına da...
Bugün ‘taş plak, kaset’ sözcüklerini duyunca haklı olarak şaşıranlar, dede ya da büyük anne olduğunda müziğin taşıyıcısı acaba ne olacak?
GÜNÜN SÖZÜ“Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın
ne önemi var.” (Tom Robbins)