Atatürk Havalimanı CIP’de Antalya uçağını beklerken, baktım Tamer Karadağlı’yla Esra Sönmezer girdi salona.… Cam kenarındaki bir masaya geçip oturdular ama yüzleri dışarı, sırtları salona dönük… Yanlarına gidip, ‘İki bekar ünlü, biri çapkın, diğeri güzel bir kadın, hayrola’ diye takıldım. Sevgili değil, -şimdilik- arkadaş olduklarını söyleyen Karadağlı, 10 yıl sonra tiyatroya döndüm. Oyunun prömiyeri için İzmir’e gidiyoruz” dedi. Göktürk’ten komşusu Sönmezer’in de ‘İkinin Biri’nde oynadığını söyleyen Karadağlı, beni İzmir’deki prömiyere davet etti. ‘Yüzleşme’ dizisinin galası için Antalya’ya gidip, ertesi gün İstanbul’a dönecektim. Karadağlı’nın yanı sıra Volkan Severcan, Zeyno Gönenç, Sefa Zengin, Bora Severcan, Haluk Özenç, Esra Sönmezer ile Zuhal Yalçın’ın sahne aldığı ‘İkinin Biri’ni izlemek için Antalya’dan rotayı İzmir’e çevirdim. Üç günde üç uçak yolculuğu, üç şehir, yorucu bir trafikti ama izlediğim komedi, tüm yorgunluğumu unutturdu.Ray Cooney’in vodvilini yıllar önce Haldun Dormen ve ekibinden izlemiştim. Aynı oyunu bu kez Bora Severcan’ın yönetmenliğinde sahneleyen yeni kadronun oyununu, Bostanlı Suat Taşer Salonu’nu tıklım tıklım dolduranlar gibi kahkahalarla izledim. ‘İkinin Biri’, tempolu ve hareketli bir oyun. Finale doğru Karadağlı ve Severcan, kan ter içindeydi. ‘Çocuklar Duymasın’dan rol arkadaşı Karadağlı’yı 10, Gönenç’i 16 yıl sonra tiyatro sahnesine dönmeye ikna ettiğini açıklayan oyunun yapımcısı Severcan, İzmir’deki dört gösterinin ardından, oyuna İstanbul’da gala yapacaklarını söyledi.
PINAR ALTUĞ’UN SEVİNÇ GÖZYAŞLARI‘Çocuklar Duymasın’ın oyuncuları Pınar Altuğ, Ferdi Akarnur, Melek Şahin ve Baran Erdoğan, ‘İkinin Biri’nin prömiyerini İzmir’de yapan arkadaşlarını yalnız bırakmadı. Eşi Yağmur Atacan’la oyun için bir günlüğüne İzmir’e gelen Altuğ, “Tamer, Zeyno ve Volkan’la 17 yıldır ayrılmayan bir ekibiz. Dizinin çekimlerinde bana, prömiyerde sahneye çıktıklarında beni en önde görmek ve gözlerime bakarak oynamak istediklerini söyledikleri için, onları yalnız bırakmak istemedim” dedi. Oyunu Altuğ ve eşiyle yan yana izledik. Finalinde seyirciyi selamlayan arkadaşlarını ayakta alkışlayıp, fotoğraflarını çeken Altuğ, bir ara baktım sevinç gözyaşlarını siliyordu.
AZRA KOHEN: ANNELİK OKULLARDA DERS OLMALI
İşletmeci ve yaşam koçu Şela Habif ile Milliyet Ege yazarı Gözde Yener Birman’ın kurduğu sivil toplum hareketi NetTalks’ın ‘Dünya Kadınlar Günü’etkinliğinin konuşmacısı ‘Fi’, ‘Çi’, ‘Pi’ üçlemesinin yazarı Azra Kohen’di.
İzmirli 400 kadın, Kohen’i 150’şer TL ödeyerek dinledi. Ege Palas’taki etkinliğin geliri Aziz Nesin Vakfı’na bağışlandı.
Habif, Birman ve İzmirli kadınların sorularını yanıtlayan Kohen, kariyer yolculuğunu, hayat felsefesini anlattı ve hemcinslerine ilginç tavsiyelerde bulundu.
Kadınlara lüks ve marka tutkusundan kurtulmayı tavsiye eden Kohen’in şu sözleri büyük alkış aldı:
“Bana marka çantalarla değil, yaptırdığın okul, okuttuğun çocukla gel. Şekil üstünden gelme. Markaların ve reklamların esiri olma, beynine yatırım yap. Büyük evleri bırakın ve sadeleşin.” 10 yaşındaki oğlundan çok şey öğrendiğini vurgulayan yazar, “Kendimi hazır sanıyordum ama anne olunca nasıl bocaladığımı gördüm. Kadınların iyi insan yetiştirebilmeleri için annelik, okullarda ders olarak okutulmalı” dedi.
GÜNÜN SÖZÜ
“Eğilirsen basamak, dik durursan sığınak olursun.” (Tuncay Karan)