KAHVALTI MI, O NE DEMEK?

Sana ve TOÇEV’in, Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık İşleri Daire Başkanlığı’nın da desteğiyle başlattığı ‘İyi Beslenmek, İyi Gelecek’ kampanyası bir yılı geride bıraktı.
Sözcülüğünü Hülya Koçyiğit’in üstlendiği kampanyanın sorumluları dün sabah Beyoğlu’ndaki Richmond Otel’in altıncı katındaki ‘Leb-i Derya’da bir yılda neler yaptıklarını anlatmak için geçti basının karşısına.
Kahvaltılı toplantıda Koçyiğit, Sinop ve Çankırı’da başladıkları kampanyanın seneye Bayburt ve Gümüşhane’de süreceğini anlatırken TOÇEV Yönetim Kurulu Üyesi Işın Gürdal devreye girdi.
Çünkü Gürdal, kampanyanın saha çalışmalarını yürüten ekibin bir üyesiydi ve bu süreçte bir yığın dramla karşılaştı Anadolu’da.
Gürdal, “Gıda yardımında bulunacağımız çocukları belirlemek için evlere yaptığımız ziyaretlerde öylesine dramlarla karşılaştık ki” diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Proje kapsamında yaptığımız ev ziyaretlerinden biriydi. Üç kız ve bir erkek kardeşten oluşan aileyi kayıt ederken dinlediklerimiz beni çok duygulandırdı.
‘İyi Beslenmek, İyi Gelecek’ kampanyasının gıda anketini doldururken çocuklara, “Bu sabah kahvaltıda ne yediniz?” diye sorduk.
Daha bir şey yemediklerini, çünkü babalarının sabah ekmek almak için evden çıktığını, henüz dönmediğini söylediler.
Çocuklar bunu söylediğinde saat kaçtı biliyor musunuz?
16.00.
Çocuklar o saate kadar, bırakın kahvaltıyı, bir lokma bile yememişti.
Aile daha önce İstanbul’da oturuyormuş. Anne, babadan gördüğü aşırı şiddete dayanamayıp ayrılmış ve başka bir adamla evlenmiş. Baba da dört çocuğunu alıp memleketine dönmüş.
Daha sonra aynı evde yaşayan amcanın büyük kıza rahatsızlık vermesiyle çocuklar bir arada barınamamış.
Anne çocukları tekrar İstanbul’a yanına almış, ama bu defa üvey babaları çocukları istememiş.
O nedenle babaları onları alıp yeniden memleketine götürmüş.
‘İyi Beslenmek, İyi Gelecek’ kampanyası için girdiğimiz evdeki bu tablo karşısında dehşete düştük.
TOÇEV olarak devreye girdik. İlköğretime giden iki kardeşi yatılı bölge okuluna, liseye giden ablalarına da sahip çıkıp, İstanbul’da yine yatılı bir okula yerleştirdik.”


iYi BESLENMEK iYi GELECEK DEMEK!
Sana ve TOÇEV, sosyal sorumluluk projeleri ‘İyi Beslenmek, İyi Gelecek’ için süt, yoğurt, peynir gibi temel gıda maddesi yardımı yaptığı çocukların karnelerinde kırık not olmaması gerekiyor.
Karnede zayıfı olmayan bir çocuk sayesinde, o evde zayıfı olan çocuklar da yararlanıyor gıda yardımından. Ama bu yardımın 12 aya çıkabilmesi için kırık notlarını düzeltmeleri şartıyla.
Sana’nın Ürün Müdürü Işıl Bayraktar, “Gıda yardımı yaptığımız çocukların başarı oranının yüzde 79.5 arttığını söylemeliyim” dedi.
Kampanyanın ilk yılında Sinop ve Çankırı’da ilköğrenim çağındaki 500 çocuğa sekiz binin üzerinde gıda paketi ulaştırdıklarını vurgulayan Bayraktar’ın çarpıcı bir açıklaması da şu oldu: “500 çocuğumuzun bir yılda boyları ortalama 6.1 santim, vücut ağırlıkları da 2.8 kilogram arttı. Bu da kampanyamızın ne denli başarılı olduğunun göstergesi.”

ZUHAL OLCAY, ‘RECEP İVEDİK’İ SEVEMEZ Mİ?
Zuhal Olcay’ın konuk olarak katıldığı ‘Beyaz Show’da, “Recep İvedik’i severim. Repliklerini ezbere bilirim” demesi hayranlarını fena halde kızdırmış.
Zuhal Olcay’ın ‘Recep İvedik hayranı’ çıkmasını, “2012’de gerçekten de kıyamet kopacak” diyerek ‘kıyamet alameti’ olarak yorumlayanlar bile olmuş.
Sorun Zuhal Olcay’ın ‘Recep İvedik’ hayranı çıkmasında değil, bunun ‘kıyamet alameti’ olarak yorumlanmasında.
Filmlerden, dizilerden ya da medyadan tanıdıkları ünlülere, kendilerince bir karakter yüklemesi yapanlar, o ünlü ‘bekleneni’ değil de, içinden geleni yapınca anında ‘tu kaka’.
Yapmayın, etmeyin.
Ünlülerden, herkesin beklentisini karşılayacak davranışlar beklemeyin.
Zuhal Olcay da neticede etten, kemikten yaratılmış bir insanoğlu.
Her insan gibi onun da var zaafları.
Bilir misiniz ki, zaafı kadar güçlü olabiliyor her insan.
Şahan Gökbakar’ın yarattığı ‘Recep İvedik’ karakteri de ister beğenin, ister beğenmeyin içimizden birileri.
Şahan Gökbakar, her ‘yurdum insanı’nın zaaflarından bir şeyler alıp bu insanı yarattı.
‘Recep İvedik’i sen, ben beğenmeyebiliriz, ama onu da beğenen milyonlar var sonuçta.
Onlardan biri de Zuhal Olcay.
‘Kıyameti koparacak’ ne var bunda?