Kanal 7’de yayınlanacak ‘Müziklerin Efendisi’, şayet bana anlatıldığı kadar renkli bir diziyse bu yazın fenomeni olur
Müslüm Gürses...
Yunus Bülbül...
Mustafa Topaloğlu...
Safiye Soyman...
Faik Öztürk...
Ahmet Selçuk İlkan...
Alt alta sıraladığım bu isimleri okuyunca ilk ne geldi aklınıza? Bir zamanlar Türk şarkıcıların gurbetçilere müzik ziyafeti çekmek için bir araya geldikleri 'Gurbet Kervanı' mı? Yoksa yazlık bir gazinonun kadrosu mu?
İkisi de değil. 10-15 güne kadar çekimleri başlayacak yeni bir dizinin başrol oyuncuları bunlar. Dahası da var:
Önder Açıkbaş, Aylin Kabasakal, Veysel Diker ve Fırat Başkale gibi oyuncuların da rol alacağı dizi Kanal 7 için çekilecek.
Nar Yapım Nurten Geroğlu’nun yapımcılığını üstleneceği dizinin genel yönetmeni ve senaristi, şimdiye kadar yazıp yönettiği 'Maskeli Beşler' serisi ve 'Pak Panter' gibi filmlerden tanıdığımız Murat Aslan.
İMÇ’yi Beykoz’a kurdular
Dizinin müziklerini, arabesk müziğin önemli isimlerinden Burhan Bayar yapacak. Önce 'Son Arabeskçi' olarak düşünülen adı 'Müziklerin Efendisi Arabesk' olarak değiştirilen film için Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nın aynısı Beykoz’a plato olarak kuruldu. Yapımcının 250 bin TL harcayıp İMÇ’yi Beykoz’a taşımasının sebebi, dizinin konusu.
Kaset çıkarmak için Anadolu’dan Unkapanı’ndaki Plakçılar Çarşısı’na gelen insanların yaşadıkları şimdiye kadar birçok filme ve diziye konu oldu. Ama onlardan hiçbirinin kadrosu ve konusu bu denli 'renkli' değildi. Ben, 'Müziklerin Efendisi Arabesk'te dört karaktere düşen görevi yazayım, gerisini varın siz hayal edin...
Dizinin önemli karakterlerinden birini 'uzaylı türkücü' Mustafa Topaloğlu canlandıracak.
Ancak Topaloğlu bu kez 'uzaylı'yı değil, 'Yüzüklerin Efendisi Mustafa'yı oynayacak. Topaloğlu gibi Faik Öztürk de, kaset çıkarıp ünlü olma hayaliyle Plakçılar Çarşısı’na gelenlerin hayalleriyle oynayacak.
Süper ikili 'kötüler'e karşı
Müslüm Gürses'le kankası Yunus Bülbül’e düşen görevse şu: 'Ezik' rolündeki Bülbül'le, dizide kendi ismiyle oynayacak Müslüm Gürses, hayalleriyle oynanıp, kandırılan ve paralarını sahtekâr müzik yapımcılarına kaptıran gençlerin sığındıkları liman olacak.
Müslüm Gürses dizide tıpkı 'Ezel'deki 'Ramiz Dayı' gibi özlü sözleriyle 'Ezik'e yönlendirip, kötülerin üzerine salacak. Şayet bana anlatıldığı gibi renkli bir dizi ortaya çıkarsa, 'Müziklerin Efendisi Arabesk' bu yazın fenomeni olur.
BU KAVGANIN KAZANANI OLMAZ
Magazin nedir? Hayatın renkli, keyifli ve eğlenceli yanı... Diyeceksiniz ki, “Madem öyle, bu tablo ne böyle? Niye dönüp dönüp popüler kültürün yıldızlarıyla magazinciler arasındaki gerilim yansıyor magazin sayfalarına ya da ekranlara?”
Demek ki ciddi bir arıza var bir yerde. Timuçin Esen’le magazinciler arasında gece kulübünün önünde tatsız bir olay yaşanıyor. Konu birkaç gün tartışılıyor, sonra sorun rafa kaldırılıyor. Sonra bir bakıyorsunuz benzer tatsız bir tartışma veya kavga Peker Açıkalın ya da Ozan Güven'le yine magazinciler arasında.
Kimi olay 1-2 gün tartışılıyor, kimi hiç tartışılmadan, aynı şeylerin yeniden yaşanmaması için kimlerin neler yapması gerektiği ortaya çıkmadan 'kış' değil de adeta 'kuş uykusu'na yatırılıyor.
Popüler kültürün yıldızlarını, basın mensuplarına karşı nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgilendirmenin dışında eğitme, hizaya getirme gibi bir yetkimiz ya da şansımız var mı? Yok...
Aslında çözüm çok basit
Ama bu sorunun çözümü için şöyle bir fırsat var elimizde. O da şu: Haber peşindeki meslektaşlarımıza, en azından haber kaynaklarını tahrik edecek soru ve davranışlardan kaçınmasını öğütlemek.
Bunu başarmanın yolu da şu: Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi, haber kaynağına yapmayacaksın.
Hepsi bu...
Magazini besleyen ana kaynak ne? Popüler kültürün yıldızları. Bu kavgalar, bu haberler sadece popüler kültürün yıldızlarını itibarsızlaştırmıyor toplum nezdinde. Farkında değilsiniz, ama sırf bu nedenle magazin de değer kaybediyor insanların gözünde, ona göre! Sonuçta iki tarafın da kaybettiği, kazananı olmayan bir kavga bu...