Digiturk’teki dünyaca ünlü belgesel kanallarından National Geographic’in ‘Kaçakçıların Peşinde’ programından bir kesit. Yer; her gün ortalama 2 bin uçağın inip kalktığı, yaklaşık 80 bin bavulun çıktığı LAX (Los Angeles) Uluslararası Havalimanı.
Bavullarda uyuşturucu, kaçak tarihi eser, ülkeye girişi yasak bir şey, beyan edilmemiş döviz veya elektronik eşya arayan polislerden ikisi seyirciye önce yaptıkları işi anlatıyor: “Özel tecrit grubundayım. Bizim işimiz uyuşturucuyu, kaçak paraları ve karşılaştığımız her şeyi tecrit etmek. Ekibimiz altı kişiden oluşuyor. Aile gibiyiz. Çok şakalaşırız, ama işimizi de yaparız. Günlük rutinimiz bu.”
Şarkıcı ve atçı çift
Ardından polislerden biri, şüphelendikleri bir çifti durdurup, kadınla konuşmaya başlıyor.
- Nasılsınız?
- İyiyim.
- Nereden geldiniz?
- İstanbul.
- Orada ne yapıyordunuz?
- Ben müzisyenim, şarkıcıyım, kocam da at yetiştiricisi.
- Farklı iki uç değil mi?
- Evet.
- İstanbul’da mı yaşıyorsunuz?
- Evet.
- Peki Amerika’da ne yapıyorsunuz?
- Geçtiğimiz hafta doğum günümdü, biz de ‘Tatile çıkalım’ dedik.
Bavuldan çıkan para
- İstanbul’dan gelen uçaklar şüpheli sayılan uçaklardır. Bu ülkeden narkotik paketlerin yanı sıra beyan edilmemiş para da gelir. Ne kadar nakitle yolculuk ediyorsunuz, öğrenebilir miyim?
- Bilmiyorum. (Kadın eşine soruyor.)
- Sende ne kadar var?
Kadın eşinden “10 ya da 9” yanıtını aldıktan sonra polise “8-9 bin dolar” diyor.
Çelişkili yanıt üzerine polis, “Onlara parayla ilgili bir soru sordum. Ağızlarından ilk çıkan yanıt 10’du. Sonra 8-9’a düştü” diyerek çifti bavullarını arayacak meslektaşına yönlendiriyor.
Çift, koltuklarda otururken polis bavulu açıp, arıyor.
- Para bu mu?
- Evet.
- Buraya koyuyorum, gözünüzün önünde olacak. Demek doğum günü gezisi.
- Evet. Ya Maldivler’e gidecektik ya da Amerika’ya.
- Aaa, Maldivler’e niye gitmediniz? Yok artık! Beyefendi, paranızı bavulunuza koyabilirsiniz.
İçgüdü yanılttı
İçgüdülerine dayanarak çevirdikleri yolcuların çok korktuğunu, bunun da doğal olduğunu, bir şey bulamayınca onları gönderdiklerini anlatan polis, “İyi tatiller” diyerek çifti yolcu ediyor. Bavulları aranırken, geçtiğimiz yıl boşandığı o zaman eşi olan Tuğrul Odabaş’la koltukta kendinden emin oturan Işın Karaca, “Kendinize iyi bakın” deyip, polislere veda ediyor.
‘Kaçakçıların Peşinde’yi izledikten sonra Işın Karaca’ya belgeselden haberi olup olmadığını, görüntülerinin yayınlanması için kendilerinden izin alınıp alınmadığını sordum. Şarkıcı, alanda imzalarını aldıklarını söyledi.
SOSYAL MEDYA HİLECİLERİNİ HİNDİSTAN FENA KORKUTTU
Türkiye’den ya da dünyanın herhangi bir yerinden Google’da ‘Instagram beğeni, takipçi, canlı yayın izleme satın al’ gibi aramalar yaparsanız karşınıza çıkan hizmetlerin üçte ikisi Hindistan tabanlı ‘server’ları kullanıyor...
Türkiye’de bu ‘sosyal medya hile hizmetleri’ni satanlar, WhatsApp üzerinden Hindistan’daki yüzlerce hizmet sağlayıcıyla yazışıp pazarlık eder, en uygun fiyata aldığını, üstüne kendi kârını koyup Türk müşterilere satar.
Hindistan’da TikTok’la birlikte bu ‘sosyal medya sahtecilik’ hizmetlerinin sağlandığı ‘server’lar da kapatıldı. Bu işi yapan Hintliler’in bazıları da tutuklanınca korkudan, bu ticareti yaptıkları WhatsApp gruplarını da kapattı. Türkiye’de ve dünyada benzeri işleri yapanları devletlerin böyle bir yaptırıma başvurma korkusu sardı.
İşin maddi boyutu bir yana Türkiye’de hükümet benzeri önlemler alırsa, sadece TikTok ve Instagram’da değil bütün sosyal medya mecralarındaki provokasyonların önüne geçilmesi ile ilgili devasa bir adım atılmış olur.
GÜNÜN SÖZÜ
“Gerçeği yerin altına gömseniz bile, o bir gün büyüyecek ve ortaya çıkacaktır.” (Emile Zola)