Koronavirüs salgını yüzünden vereceği 20 konserin iptal edilmesiyle Hadise’nin 1 milyon TL’den fazla maddi kaybı olduğu haberleri Işın Karaca’yı kızdırdı. Şarkıcı, “Tüm dünya durmuş, Hadise’nin zararını mı konuşacağız? Peki ya esnaf, özel sektörün sıkıntıları, emekçi kardeşlerimizin durumu? Pes vallahi pes!” diye isyan etmekte haklı.
Pandemi nedeniyle konserleri iptal edilen tek şarkıcı Hadise mi? Değil... Şarkıcıların çoğu aynı durumda... Sadece konser potansiyeli olan şarkıcılar mı mağdur? Hayır... Çalıştıkları sürece evlerine ekmek parası götüren milyonlar varken sadece bir şarkıcının koronavirüs nedeniyle kaybını dönüp dönüp haber yapmak nedir? Magazinin ilgi alanına girmeyen meslekler bir yana, tiyatro dünyasının, sahne ve müzik emekçilerinin sosyal medyadaki yardım çağrılarını hiç mi duymadınız? Üstelik sadece onlar değil, birçok şarkıcı ve oyuncu, günlerdir sosyal medya hesaplarında dile getiriyor, koronavirüs salgını yüzünden işsiz ve parasız kalan 10 binlerce insanın ortak sorununu...
YILMAZ ERDOĞAN’IN ‘SOSYAL MESAFE’ DİZİSİ
Yılmaz Erdoğan, evde karantina günlerinde ‘Babam ile Sosyal Mesafe’ adlı bir dizi senaryosu yazdı ve bunu Instagram’dan açıkladı. ‘Münaşaka’ adlı tek kişilik oyununa 11 yaşındaki oğlu Rodin’le yaşadıklarını ekleyerek kendisini izlemeye gelenleri güldüren Erdoğan, dizisinde koronavirüs sonrası başlayan evde karantina günlerinin mizahını ise ‘baba’ ile ‘oğlu’ üzerinden yapacak. İki cümleyle dizinin özeti şu: Eşiyle tartışan adam evi terk edip, oğlunun yanına gider. Devlet, salgın yüzünden sokağa çıkma yasağı ilan edince araları limoni olan baba ve oğlu, günlerce aynı evde baş başa kalınca olanlar olur. Baba rolü Erdoğan’ın, oğlunu canlan-dıracak oyuncu ve ‘Babam ile Sosyal Mesafe’nin kanalı iki hafta içinde belli olacak.
Bakalım ortaya Yılmaz Erdoğan’ın kaleminden nasıl bir korona ve evde karantina mizahı çıkacak? Erdoğan, keşke Demet Akbağ’a da ‘eş’ rolünü yazsa, o zaman dizi daha da eğlenceli olur. Böylece yapım ‘erkek muhabbeti’nden kurtulup, televizyon dizilerini domine eden kadın seyirciyi de yakalamış olur.
MAĞDURU OYNAYAN HIRSIZ VE YALANCILAR
Online alışveriş sitesinden satın alınan ürün bluetooth kablosuz kulaklık. Kargo paketinden çıkan ürün ne? Duş başlığı... Sipariş edilenle gelenin görsellerini yan yana koyduğunuzda, renk, şekil aynı, ama işlev ve boyutlar farklı. İlk bakışta “Yok artık” dedirten bu sosyal medya paylaşımını irdelediğinizde bu sefer başka bir sahtekârlık çıkıyor karşınıza. Tüketiciye yanlış ürün göndererek kandıranların dünyaca ünlü online alışveriş şirketleri olmadığı, kandırmacayı bizzat paylaşanların yaptığı çıkıyor ortaya.
“Nasıl yani?” dediğinizi duyar gibiyim. Sosyal medyada böyle bir mağduriyet yaşadığını yazan, ama farklı tarihlerde aynı görseli paylaşan birçok hesaba rastladım. Sadece Türkçe değil, birçok dilde üstelik.
Bu yalancılara inanıp, altlarına online alışverişte kendi yaşadıkları mağduriyeti yazanlar bile var. Sadece ‘yalancı’ değil, aynı zamanda ‘hırsız’ bunlar. Çünkü bir yalancının yaptığı sözde espriyi aynen çalıp, paylaşıyorlar. Bir kişi veya kurum hakkında olmayan bir şeyi oldu gibi gösterenlerin amacı belli; algı! Online alışveriş şirketleri hakkında ‘kara propaganda’dan başka hiçbir şeye hizmet etmeyen bu yalancıların amacı ne olabilir? Sosyal medyada fake hesap açmanın raconu mu bu acaba?
GÜNÜN SÖZÜ
“Bazı hataları erken yapmanın hayatınıza çok büyük yararları olacaktır.” (Thomas Henry Huxley)