Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Haluk Levent, 59. Uluslararası Bursa Festivali’nde sadece şarkı söylemedi, AHBAP Başkanı olarak yaşadığı ilginç bir olayı da anlattı. Levent, orman yangınları için helikopter kiralarken bürokrasiye takıldığını, yetkili memurun eşine telefonda şarkı söyleyerek sorunu çözdüğünü açıkladı.

Bu açıklamanın yankıları sürerken şarkıcı, bu kez şöyle bir tweet attı:

“Gelecek yılın 26 Kasım günü görevi yeni arkadaşlarımızdan birisine devredip, yurt dışına yerleşiyorum. AHBAP üyeliğim devam edecek. AHBA’ta altı yılım dolmuş olacak. Artık müzik yapmak ve kendime zaman ayırmak istiyorum. Yani 1.5 yıl daha katlanacaksınız bana...”

Haberin Devamı

Twitter ahalisi, “Haluk Levent’i küstüren ülke bize ne yapmaz” diye Türkiye’ye saydırmaya başlayınca hatasını anlayan şarkıcı dört saat sonra bu kez şunları yazdı:

“Yorumlara üzülüyorum. Yıllardır hayalimdi, yurt dışında sentezler yapmak. Bu nedenle biraz orada kalmak müzikal arayışlarda bulunmak istedim. Burası vatanım! Terk etmem! Ama Haluk abinizi de anlayın ya. Hayallerinin peşinden koşan bir çocuk o.”

Kurucusu ve başkanı olduğu AHBAP’ı altı yılda bu ülkenin yüz akı bir sivil iyilik hareketi yapan, ama ülkedeki siyasi iklimi, kutuplaşmayı da iyi bilen, ülke insanı ve Twitter ahalisini iyi tanıyan şarkıcıya yakıştı mı, “Haluk Levent’i küstüren Türkiye” karalamasına vesile olmak?

Yılların Türk Kızılayı’na rağmen AHBAP’ı her olayda yardım merkezi yapan Türkiye mi ‘terk edilmesi gereken ülke’?

Haluk Levent ve AHBAP üyelerinin çalışmaları takdire şayan.

Peki yıllardır AHBAP için koşan, elini cebine atan bu ülke insanına ayıp değil mi bu yazılanlar?

Okan Bayülgen’in programında müzikal arayışlar için bir süre yurt dışında yaşayacağını açıklayan şarkıcı, o tarihe daha 15 ay varken “Yurt dışına yerleşeceğim” diye neden tweet atar?

Kuraklık tehlikesi var, insanlar şimdiden arkamdan dökecekleri suyu biriktirsin diye değil her halde!

Sevgili Haluk Levent, AHBAP başkanlığını bıraktıktan sonra istediğin gibi siyaset yap, ama o zamana kadar dikkat et kullandığın dile...

CEM YILMAZ’A GARSON FIRÇASI!

Haberin Devamı

Kartepe’de olduğum her gün baktığım Kocaeli’deki yerel basında çıkan haberlere göre Cem Yılmaz ‘Erşan Kuneri’ dizisinin çekimlerine Kandıra’da devam edecek.

Yılmaz, oyuncular Çağlar Çorumlu ve Zafer Algöz’le mekan bakmak için gittiği ilçede Kandıra Belediye Başkanı Adnan Turan’ı ziyaret etti. Başkan Turan, ağır misafirlerine Kandıra yoğurdu ve karpuzu ikram etti.

Oyuncu, her yerde böyle karşılanmıyor, garsondan bile fırça yediği oluyor!

Cem Yılmaz’ın yaşadığı komik olayı birkaç gün önce Beykoz Kundura’ya gittiğimde duydum.

Platoda ‘Erşan Kuneri’nin de çekimleri yapıldı.

Kısa süre önceki çekimlerde yorulan Yılmaz, restoranın çimlerine uzanınca bir garson yanına gelip, “Çimlere uzanmak yasak” diye oyuncuyu uyardı.

Nereden bilsin garson, çimlere uzanan sarı ve uzun saçlı, sarı bıyıklı ‘Erşan Kuneri’ kılıklı kişinin Cem Yılmaz olduğunu!

‘HALUK LEVENT’İ KÜSTÜREN TÜRKİYE’

NİLGÜN BELGÜN SORDU BAKAN KOCA YANITLADI

İnsanoğlu, kendisini Kovid-19’dan koruyacak antikora hasret, Nilgün Belgün’ün derdiyse yüksek antikor!

Haberin Devamı

Bırak keyfini sür; yok, ille de bu konuda en yetkili kişiye sorup, ne yapması gerektiğini öğrenecek.

Sanatçı, Twitter’dan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı etiketleyerek sordu:

“Kovid-19 geçirdim ve üzerinden yedi ay geçti; antikorum 3168.0. Doktorum aşı olmam için düşmesini beklememi önerdi, ‘Yüklenmeyelim. Aşı zaten antikor için yapılıyor, sizin bağışıklığınız var’ dedi. Bu durumda olan bizim gibiler ne yapmalı?”

Sağlık Bakanı Koca’nın yanıtı şu oldu:

“Nilgün Hanım, sorunuz önemli. Kovid-19 geçirip antikoru yüksek olanlar aşı yaptırmalı mı? Dünyadaki yaygın uygulamaya göre, evet!”

Haydi Nilgün Belgün aşıya!

GÜNÜN SÖZÜ

“Hasret kalmışız, yüreği güzel insanlara...” (Cemal Süreya)