"Sanatçılar için ‘Vefa’nın İstanbul’da bir semt adından başka karşılığı yok.”
Son yıllarda sıkça duyduğumuz bu söylem doğru mu?
Çoğu kez yerinde bir tespit ve serzeniş bu… Peki istisnalar yok mu? Varsa, onlar nasıl başarıyor bunu?
10 Ocak’tan bu yana Pendik Emsey Hospital’da kanser tedavisi gören Nuray Hafiftaş’ı ziyarete gittim hafta içinde. Sanatçının hasta yatağında anlattıklarından sonra bir kez daha anladım ki, sağlığında dost biriktirenler için geçerli değil bu söylem… Hafiftaş gibi iyi gününde dost biriktirince insan, kötü gününde karşılığını görüyor…
Sanatçının morali üst düzeydeydi… Çünkü dördüncü evredeki kanserin ona yaşattığı acıları hafifleten tek şey aldığı ağrı kesiciler değil, sağlığında ektiği sevginin birikimini aldığı maddi ve manevi destekti…
Bağkur emeklisi Hafiftaş’ın hastane giderlerinin çoğunu devlet karşılıyor, ama özel hastanede ameliyat ve tedavi pahalı… Ziyaretçi akınının yarattığı sevgi selinin dışında Hafiftaş’ın tedavi sürecinde üzerine binen maddi yükü, “Hiçbir tanışıklığım yok” dediği siyasetçiler üstlendi. Önce eski bakanlardan Abdulkadir Aksu, ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adına arayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın devreye girdi.
Hastaneye yattığı günden bu yana gösterilen ilginin kendisini nasıl mutlu ettiğini anlatırken yeşil gözlerindeki ışığı görmeliydiniz. Hafiftaş, doktorların çabası ve sevenlerinin hayır dualarıyla kanseri yeneceğini söyledi.
KAYBOLAN BİR HAYATI EKRANA TAŞIYAN DİZİ
Onur Ünlü’nün Blue TV için çektiği ‘Dudullu Postası’nın ilk bölümünü izledim Trump Towers’taki galasında.
Hikayesi ve tretmanı Banu Uzpeder ve Fuat Mete’ye, senaryosu Funda Alp ve Yiğit Sertdemir’e ait dizinin yeteneksizliğine rağmen kendinden başka hayranı olmayan bir gazetecinin hikayesini anlattığından olsa gerek, acayip sardı beni…
Güven Kıraç, Erkan Can, Taner Ölmez, Hazar Ergüçlü, Bülent Şakrak, Ayda Aksel ve Levent Tülek gibi isimlerin rol aldığı proje, Onur Ünlü’nün eski işleri gibi gençlerin çok seveceği absürd komedi. ‘Dudullu Postası’nda olaylar metropol hayatıyla kaybolan mahalle kültürünü ekrana taşıdığı için o dönemi yaşayanların da ilgisini çekecek bir dizi oldu.
TİLKİ’Yİ TAKİP ET, EĞLEN!
Müzik dünyasının genç yıldızı Aleyna Tilki, sosyal medyada takip ettiğim ünlülerden biri… Çünkü yazdıkları çok eğlenceli… Her şeyden önce kendini ‘ti’ye alabilen ender ünlülerden… Bir insanın kendiyle dalga geçebilmesi, özgüveniyle ilgili…
Kendi açıkladı da, ondan rahat yazıyorum “Trol kafasıyla” atıyor tweetleri…
“Abi neden o kadar komiğim?”, “Çok gıcık ve son derece ukalayım bence… Havam batsın ıyyy”, “Kızlar kıskanıyor, erkekler de aşık oluyor diye arkadaşım yok ya. Kızlar bi sevin beni ya, aaa yeter” diye yazabilen şarkıcı, en ağır eleştiriler karşısında bile aynı kafada. Şarkıcı, “Bunların hepsi küçüğüm diye”, “Çok haklısın, tamam, hemen kendime geliyorum. Arada ergen Aley uğruyor” diye karşılık veriyor onlara… O yüzden ‘Aleyna Tilki kafası’ iyi geliyor bana…
İLETİŞİMCİLERE TRT DESTEĞİ
Bu yıl 4’üncüsü düzenlenen ‘TRT Geleceğin İletişimcileri Yarışması’nın takvimi belli oldu. Türkiye’nin yanı sıra Orta Asya, Balkanlar ve KKTC’de iletişim eğitimi alan öğrencilerin katılabileceği yarışmanın son başvuru tarihi, 1 Nisan 2018.
‘Sesli-Görüntülü Habercilik’, ‘Radyo Yayıncılığı’, ‘Televizyon Yayıncılığı’ ve ‘İnternet Yayıncılığı’ olmak üzere dört ana dal ve 10 alt kategorideki yarışmanın birincileri 4 bin TL, ikincileri 3 bin TL, üçüncüler de 2 bin TL ödül kazanacak.
GÜNÜN SÖZÜ
Cahillerle tartışmaya girmeyin; ben hiç yenemedim. (Gazali)