Masumlar Apartmanı’nın yıldızlarından Farah Zeynep Abdullah, Twitter’da yazdıklarını eleştirenlere şöyle isyan etti: “Nasıl yazdığıma bile laf ediliyor. ‘Virgül koy, öyle de, şöyle de.’ Yazdığım gibi yazmayı tercih ediyorum demek ki. Öyle yazıyorum, yeter da en yaygın hastalık olmuş her.. kologluk.”
Takipçilerinden biri genç
oyuncuya daha önce attığı “Türkçeye İngilizce katmayın, nolur katmayın lütfen. Türkçe konuşurken dümdüz Türkçe konuşulsun lütfen. İngilizcenizi İngilizce konuşurken kullanın” tweet’ini hatırlatıp, şöyle yazdı: “İnsanlara nasıl konuşmaları gerektiğini söylersen onlar da sana nasıl yazman gerektiğini söyler.”
Bir Rus atasözü, “Camdan evin varsa komşunun camına taş atma” der...
Yazdıklarını eleştirenlere bu tweet’le ayar verince takipçilerinden biri de işi gücü bırakıp, dijital izini sürdü ve genç oyuncunun çelişkisini yüzüne vurdu.
Bu yüzden de Abdullah, takipçisinin yaptığı bu ‘kapak’ karşısında “Mantıklı” diye yazıp, teslim bayrağını çekmek zorunda kaldı.
‘BİLGİ KİRLİLİĞİ’NDE TÜRKİYE LİDER ÜLKE
İnternet ve sosyal medyanın hayatımıza girmesinden sonra nasıl bir bilgi kirliliğiyle karşılaştığımızı Türkiye’nin 209 üniversitesinden biri değil, Oxford araştırdı.
Oxford Üniversitesi’nin
37 ülkede yaptığı araştırmaya göre, dezenformasyon ve yanıltıcı haber konularında Türkiye yüzde 49 ile en çok dezenformasyona maruz kalan ülke...
Türkiye, çıkaracağı yeni yasalarla bu dezenformasyonun önüne geçemezse insanlar maalesef gerçeklere göre değil, yalanları ‘gerçek’ sanarak karar vermeye ve hareket etmeye başlayacak. Umarım Türkiye bu konuda gerekli tedbirleri zamanında alır. Aksi takdirde ülkemizin geleceği açısından çok ciddi bir tehdit ve tehlikedir bu.
GENÇLER KORONA HAKKINDA NE DEDİ?
Habitat Derneği ve Infakto RW ortaklığında hazırlanan ‘Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali Araştırması Raporu’nun üçüncüsünde gençlerin koronavirüs hakkında söyledikleri, bilgi kirliliğinin en somut sonucu.
2 Ekim-14 Kasım 2020 tarihleri arasında 16 ilde; 18-30 yaş arası bin 230 gencin katılımıyla yüz yüze görüşmeler sonunda hazırlanan raporda sağlık, maddi durum, eğitim, ev ve kentsel koşulları, yaşam kalitesi, refah durumları ve memnuniyet beklentileri gibi birçok konu var.
2017 ve 2019’daki sonuçlarla mukayeselerin yapıldığı rapora bu yıl giren koronavirüs salgınının gençlere etkileri daha çok ilgimi çekti.
Bu konudaki düşüncelerini öğrenince eminim ülkemiz gençliğini daha iyi tanıyacak, bilgi kirliliğinin toplum için ne denli tehdit olduğunu daha iyi anlayacaksınız.
İşte gençlerin koronavirüs hakkındaki fikirleri.
Gençlerin yüzde 55’ine göre koronavirüs, ABD ya da Çin gibi büyük güçlerin geliştirdiği bir biyolojik silah... Koronavirüsün Çin’deki bir laboratuvarda
üretilip, kaza sonucu dünyaya yayıldığını düşünenlerin oranı ise yüzde 43.
Gençlerin yüzde 46’sı bazı hükümetlerin yaşlı nüfustan kurtulabilmek için koronavirüsün yayılmasına izin verdiği görüşünde. Yüzde 35’i koronavirüsün ucuz bir tedavisi bulunmasına karşın kâr etmek isteyen şirketlerin bunu engellediğini, yüzde 34’ü de koronavirüsün tedavisinin bulunduğunu ama bunu sadece zenginlerin kullanabildiği kanaatinde.
Gençlerin yaklaşık dörtte biri maske ve benzeri tedbirler almadan da koronavirüsten korunabileceklerini düşünürken, yüzde 22’si 5G teknolojisinin, yüzde 21’i de insanların çok fazla aşı yaptırmasının virüsün yaygınlaşmasına yol açtığını söyledi.
GÜNÜN SÖZÜ
“Hakikat daha çizmelerini giyerken yalan dünyayı dolaşır.” (Edgar Allan Poe)