Finans profesörü 'Lucifer'i beğenmedi

Fatih Altaylı’nın Twitter hesabından, “Bu hafta ‘Teke Tek’e gel artık lütfen. Herkes senin ne diyeceğini merak ediyor. Şimdi gelmezsen ne zaman geleceksin?” diye açık çağrı yapmasına rağmen Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın canlı yayına çıkmama sebebi belli oldu.
Finans profesörü, mühendis, akademisyen ve yazar Prof. Dr. Özgür Demirtaş, alan değiştirmiş meğer!
Demirtaş, “Sevgili arkadaşlar. Netflix’teki ‘Lucifer’ dizisini izlemeye çalıştım. Beğenmedim. Önermiyorum” diye tweet atınca anlaşıldı bu!
12 Ağustos’ta sabitlenmiş tweet’inde bundan böyle sosyal medyasından Türkiye ve güncel olaylara dair paylaşım yapmayacağını ilan eden Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı, ekonomiyi bırakıp dizi eleştirmenliğine soyunduğu gerekçesiyle tepki çekti.
Anında binlerce yorum geldi Demirtaş’ın bu tweet’ine.
Demirtaş’a dizi tavsiyelerinde bulunanların yanı sıra, “Ülke bu haldeyken dizi izliyorsun?”, “Ekonomiyi yorumla hocam, ne Netflix’i ya” diye eleştirenler, hatta “Hocam her konuda fikriniz var gibi. Yapılarda büyük açıklıklar geçerken tasarımda çatmamış kesit kullanmak ekonomi sağlayabilir mi? Jilet gibi distortion tonları almak için dimarzio mu yoksa emg manyetik mi önerirsiniz?” diye dalga geçenler bile oldu.
Av. Merve Gürcan’ın, ekonomi hocasının beğenmediği ‘Lucifer’ için yaptığı tespitse ilginçti:
“Lucifer felsefik altyapısı olan bir dizi. Mitoloji, teoloji ve varlık günümüz bakış açısı ekseninde sığ görünen derin fikirlerle anlatılıyor. Hatta Lucifer, Nietzsche’nin üst insan modelidir.”

‘LA CASA DE PAPEL’İN BİR YILDIZI DAHA GELDİ

Ekim ayı içinde ‘La Casa de Papel’in iki yıldızının yolu İstanbul’a düştü. Dizide Berlin’i canlandıran Pedro Alonso O’choro, Türkiye’de ‘Filipo’nun Kitabı’ adıyla çıkan eserinin promosyonu için İstanbul’daydı.
Aktörün ardından bu kez dizideki Lizbon karakterine hayat veren şarkıcı ve oyuncu Itziar Ituno Martinez, geldi.
Çünkü İspanyol oyuncunun da rol aldığı Türk filmi ‘Grev’, 29 Ekim’de vizyonda olacak.
Filmin yönetmeni olan yazar, belgeselci, gazeteci, avukat Metin Yeğin’i kıramayıp ‘Grev’de oynayan Martinez, arkadaşına destek için İstanbul’a geldi.
Her zamanki gibi sapla samanı karıştırıp, “Bir Türkiye merakı sardı ‘La Casa de Papel’in yıldızlarını” diye yorum yapanlar var. İşin aslı bu. ‘Berlin’ kitabının tanıtımı için geldi, Lizbon, arkadaş hatırına oynadığı filmin tanıtımına katkı için...

Eskiden aile büyüklerinin ziyaret edilip, ellerinin öpüldüğü dini bayramların şehir dışında kısa bir tatile dönmesi gibi, Cumhuriyet Bayramı kutlamaları da boyut değiştirdi.
Cumhuriyet Bayramı konseri düzenlemeyen belediye kalmadı gibi…
Bazı belediyelerin başlattığı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı konserleri adeta “En ünlü ve en çok şarkıcıyı biz çıkarırız” yarışına döndü.
Belediyelerin Cumhuriyet Bayramı’nda ünlü şarkıcıları sahneye çıkarıp seçmenlerine bedava konser izlettirme hizmeti artık sadece 29 Ekim’le sınırlı değil.
‘Cumhuriyet Bayramı Haftası’ adı altında 2-3 gün peş peşe konser düzenleyen belediyeler bile var.
Belediyeler her Cumhuriyet Bayramı’nda ünlü şarkıcıları sahneye çıkarıp onlara harcadıkları paralarla üniversite öğrencilerinin kalacakları yurtlar yapsa daha iyi olmaz mı?
Kimse bana, “O konserlerin parası belediyelerden çıkmıyor. Sponsorlar karşılıyor şarkıcıların masraflarını” demesin.
O şirketlerin belediye ile işi olmasa alın bakalım onlardan
o paraları.
O müteahhitler ve firmalar, kaz gelecek yerden tavuk esirgemedikleri için ödüyorlar
o faturaları.
Öyle olsa bile konser düzenlemek yerine öğrenci yurdu yapmak daha hayırlı iştir bana göre.

GÜNÜN SÖZÜ

“Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metrekarelik yere sığmak zorunda kalacağını fark etmeli insan.” (Can Yücel)