Oyuncu Tuvana Türkay, estetiksiz fotoğraflarının kullanıldığı paylaşıma ve yorumlara şöyle tepki gösterdi:
“Sözüm ona amacınız ‘Tanınmış insanların büyük değişimlerini paylaşıp, estetiğin aslında ne kadar harika bir şey olduğunu ve insanların kırılan öz güvenlerinin arkasındaki gerçekliği göstermektir’ demişsiniz. 19 yaşında burnumu yaptırdığımı çocuk gibi sevinerek röportajımda kendim dile getirmiştim. Neden hâlâ uğraşıyorsunuz, anlamış değilim. Görselimi sunup eleştirmeniz inanın ki beni üzmez. Size göre yapılmayan yerim yok, ki burnum dışında en ufak bir estetik müdahaleyi çıkarın, ben bu mesleği bırakıp, ülkeyi terk ederim. Aradan geçmiş 11 yıl! E yeter be kardeşim! Bir de sayfa sahibinin de gerçekten doktor olması! Size gelip, işlem yaptırsak en çok bizi mi kayıracaktınız?”
‘Gaf’ değil ‘itiraf’
Oyuncunun estetik konusunda söyledikleri doğru ya da değil, ilgilendirmiyor beni...
O açıklamada bence üstünde durulması gereken bölüm şu:
“Şu gaf dediğiniz konuya gelirsek. Defalarca
oyuncu arkadaşımla alakalı olmadığı zaten açıklandı. İnanmak istemediniz. O sette dönen şantajları, berbat olayları illa açık mı edeyim? Oyuncu arkadaşımın rencide olmaması adına ve emek veren arkadaşlarımın hatırına susuyorum.”
Türkay’ın ‘gaf’ dediği şu:
Şubat 2020’deki ‘Ağır Romantik’ filminin galasında, Onur Tuna’nın, “Çekimlerde çok eğlendik” sözlerinden sonra Türkay’ın, “Çok eğlendik gibi klişelere girmeyeceğim” demesi.
Oyuncunun ‘Ağır Romantik’ filminin setinde dönen şantajlar ve berbat olaylar itirafı, galadaki gafından veya yaptırıp-yaptırmadığı estetiklerden daha önemsiz olabilir mi?
‘Şantaj’ bir yıldan üç yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. O yüzden Türkay’ın söylediği doğruysa, ‘Ağır Romantik’ setinde kimin kime şantaj yaptığı ve sonucun ne olduğu ortaya çıkarılmalı.
Savcılık, Türkay’ın bu itirafını ‘ihbar’ kabul edip, soruşturma başlatmalı.
Sıla ve İlker Kaleli, hayli zamandır konuşulan aşklarını aynı gün sosyal medyalarında yaptıkları paylaşımla ilan etti.
Sıla, sevgilisinin yanağını okşadığı siyah beyaz fotoğrafın altına, “Diyecek afili söz çok; fakat söze ne hacet. Konu sen olunca afili olan kalbim. Şu canımın cansın @ilkerkaleli” diye yazdı.
İlker Kaleli’yse Sıla’nın göğsünde
uyuduğu fotoğrafı, “Gelirmiş... Bazen biri gelirmiş kalbin en kıymet köşesine... Bilmediğim, canımdan can bir yere @silagencoglu” diye yazıp, paylaştı.
Ünlü bir şarkıcı ve oyuncunun aşklarını itiraf etmesinin gündem yaratması doğal, ama bu vesileyle Burçin Terzioğlu’nun da Twitter’da TT olması tuhaf. Kaleli- Terzioğlu ilişkisi biteli üç yıl oldu. Kaleli’nin yeni aşkını itiraf ettiği gün binlerce insanın sosyal medyada Burçin Terzioğlu ile Sıla’yı mukayese etmesi normalse, demek ki arıza bende!
O yüzden olsa gerek, birbirini sevenlerin yakışıpyakışmadıklarının sorgulanmasını anlamıyorum.
HÜLYA AVŞAR’A GÖRE ZENGİNLİK BAŞA BELA!
Haber Global’de Candaş Tolga Işık’ın hazırlayıp, sunduğu ‘Az Önce Konuştum’a konuk olan Hülya Avşar’ın söylediklerinden en çarpıcı olan bölüm şuydu:
“Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey zenginlik; her şeyi alabilmek... Hayatta her şeye şüpheli yaklaşırsın. Sevgilin, ‘Seni seviyorum’ dese bile inanmazsın. O yüzden zenginlikten daha kötü bir şey olamaz. Bir şeylere özlem duymak gerek bu hayatta.”
Sevgili Hülya, hepimiz razıyız başımıza gelebilecek en kötü şeyin zenginlik olmasına!
Hülya Avşar’ın derdinden azcık da bize ver Allah’ım! Hayatları maddi sıkıntılarla geçenleri bir kerecik de olsa zenginlikle test et! Sınavı geçemeyenleri, bir insanın başına gelebilecek en kötü şeyden kurtulmuş sayarız, olur biter.
GÜNÜN SÖZÜ
“Buz kadar lekesiz, kar kadar temiz olsan bile, iftiradan kurtulamazsın.” (Shakespeare)