FATİH KISAPARMAK, GECEYE TÜRKÜ SIKTI! 

Fatih Kısaparmak, 10 yıl aradan sonra şahane bir albüm çıkardı. Kısaparmak’ın ‘Kilim’le başlayan müzik yolculuğunun 33’üncü yılında çıkardığı 20’nci albümü bu.

Poll Production’dan çıkan 12 eserin olduğu ‘Bu Şehir Benden Sorulur’ için Kısaparmak’ın aile boyu ilk albümü demek mümkün. Çünkü sanatçının yeni albümüne adını veren eserin sözleri eşi Şebnem Kısaparmak’ın, ‘Ah Edemem’in bestesi ve düzenlemesi oğlu Kaan Kısaparmak’ın... ‘Firar Yollar’, ‘Çiçek Açmaz Darağacı’ ve ‘İsot Dayı’ adlı eserler de oğlunun bestesi, ‘Mapusun İçinde Üç Ağaç İncir’in düzenlemesi de... Diğer oğlu Ozan ise bas gitarıyla eşlik etti sanatçıya...

Kısaparmak’ın eşi Şebnem ve oğlu Kaan’la birlikte konuk olduğu Kanal D’deki ‘Şarkılar Bizi Söyler’deki performansları hem iyi reyting yaptı hem de çok konuşuldu. Çünkü sanatçı, ‘Mor Salkımlı Sokak’ta eşiyle yaptığı düetle izleyenlere duygusal anlar yaşattı, oğlu Kaan’la söylediği ‘Bu Adam Benim Babam’la da herkesi ağlattı.

Albümdeki eserlerin hepsi güzel, ‘Geceye Türkü Sıktım’ın sözleriyse günümüzün özeti gibi...

Fatih Kısaparmak’ın her akşam dinlediği ana haberlerde olan bitenden etkilenerek, yazıp bestelediği bir türkü... Sanatçının bu eseri aslında, günümüzde hepimizin birçok konuda dert yandığı, “Biz ne ara bu hale geldik? Bizi sosyal medya mı bu hale getirdi, zaten var olan mı gün yüzüne çıktı?” sorularına yanıt aradığı dertlerimizin türküsü gibi...

İşte ‘Geceye Türkü Sıktım’ın sözleri:

Artık bitsin kin, nefret;
Bu öfkeler bu şiddet!
Artık bitsin kin, nefret;
Cinnette mi memleket!
Unutmuşuz biz sevmeyi
Yoksa bu mu kıyamet!
Unutmuşuz biz sevmeyi;
Dört yanımız cehalet!

Geceye türkü sıktım;
Sayısız yıldız yaktım,
Geceye türkü sıktım;
Sayısız yıldız yaktım,
Şu sazıma tel yerine,
Binlerce Güneş taktım.
Bağlamama tel yerine,
Binlerce Güneş taktım.

Güven nereye gitti;
Gerçek dostluklar bitti.
Huzur nereye gitti;
Gerçek sevgiler bitti.
Nasıl geldik biz bu hale;
Artık canıma yetti!
Biz ne ara böyle olduk;
Artık canıma yetti!

Bu sis, bu pus ve bu kar;
Gün gelir elbet kalkar.
Bu sis, bu pus ve bu kar;
Bir gün mutlaka kalkar.
Uyuyan şu topraklardan,
Nice kardelen çıkar.
Buz tutan şu topraklardan,
Nice kardelen çıkar.

Banka şube müdürü gönüllü valesi oldu!

Fatih Kısaparmak, perşembe günü saat 12.00’de ‘Magazin Noteri’ne konuk olacaktı. Ataşehir’den otomobiliyle yola çıkan sanatçı, trafik yüzünden canlı yayına zamanında yetişemedi.

Nişantaşı Rumeli Caddesi’ne 20 dakika rötarlı gelen sanatçı, park yeri ararken, takım elbiseli bir genç hayranı yanına geldi, “Ben de Elazığlıyım” deyip, hemşehrisi Kısaparmak’a kartvizitini verdi. Kısaparmak’ın, “Canlı yayına geç kaldım. Park yerini bulana kadar daha iyice gecikirim. Otomobilimi sana emanet etsem ve yayına yetişsem” dediği gencin yanıtı şu olur:
“Tabii ki Fatih Abi... Park edince anahtarı getirip, teslim ederim.”

Elinde bir kartviziti ve telefon numarasından başka bir şey olmayan Kısaparmak, bu olayı anlatınca takıldım ona:

“İnsanların ‘vale’ diye teslim ettikleri otomobillerin buharlaştığı İstanbul’da nasıl güvendin ilk kez gördüğün birine?”

Kısaparmak, “Gözlerinin içine baktım, bana iyi bir insan gibi geldi” dedi, ama içine bir kurt düştü. Aldığı numaradan aradığı genç sanatçıya, “Abi otoparka girmek üzereyim. Olduğun yerin konumunu at, anahtarı getireyim” dedi.

Yayın bittikten sonra Fatih Kısaparmak’a gönüllü valelik yapan genç geldi, tanıştık.

Müşterisiyle görüşmesinin yeni bittiğini, o yüzden biraz geciktiğini anlatan genç adamın uzattığı kartvizitinde yazan şuydu:

Fırat Orhan - Alternatif Bank, Şişli Şube Müdürü...

Kötüler çok, ama iyi insanlar da var ve inanın onların yüzü suyu hürmetine ayakta kalıyor dünya...

GÜNÜN SÖZÜ

“Birlikte gülüyorsanız mutluluktur, birlikte ağlıyorsanız dostluktur; ama birlikte susuyorsanız aşktır.” (Marquez)