“Elime kan bulaştı...”“Elime kan bulaştı...” Birinin yaralanması veya ölümünde istemeden de olsa payı olan birinin itirafı değil bu...Facebook’tan kovulan veri bilimci Sophie Zhang’ın çalışırken görmezden gelip engellemediği günahlar...Zhang’ın dünyada en çok kullanıcıya sahip sosyal medya platformunda olup bitenlere dair medyaya verdiği bilgiler arasında neler yok ki? İtirafları arasında Facebook’ta açılan yüzbinlerce sahte hesapla birçok ülkede seçimlerin, siyasi olayların, hatta koronavirüs salgınının nasıl manipüle edildiği var. Sadece nisan ayında Sağlık Bakanlığı’nın şikayeti üzerine Facebook’un İspanya’da engellenen sahte hesap sayısı 672 bin.Düne kadar maaşını aldığı için sesini çıkarmayan Zhang’ın bugün, “Ellerimde kan olduğunu biliyorum” demesinin sebebi şirketten intikam mı, yoksa vicdan azabı mı?buzzfeednews.com’un itiraflarına geniş yer verdiği Zhang’a göre Facebook’ta yaşananları açıklama sebebi şu:“Facebook’ta her türlü öncelik ABD ve Batı Avrupa ülkelerinde olduğu için dünyanın kalanında açtıkları sahte hesaplarla manipülasyon yapanları, personel ve kaynak yetersizliğinden engelleyemeyip yaşananlara bilerek göz yummak.”
HER ŞEYİNİ PAYLAŞMAK RUHSAL BİR RAHATSIZLIK
Amerika Psikologlar Derneği’nin (APA) insanların sosyal medya kullanma şekline dair tespit ilginç...
Sosyal medyada sürekli kendi fotoğrafını, yediği, içtiği, gezdiği mekanları ve kıyafetlerini paylaşanlar psikolojik rahatsızlık içinde. Bu ruhsal rahatsızlığın sebebi; üstünlük duygusu, kendini özel zannetme, beğenilme ve hayranlık beklentisi...
“Kıskananlar çatlasın” dercesine paylaştıklarıyla sosyal medyada 7/24 nispet yapanların psikolojisi bozuk da toplumun nasıl?
Yine Amerika’dan bir sonuç: ABC News, Amerika’da yapılan yeni bir araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Araştırma; pandemi sürecinde toplumdaki depresyon oranının üç katına çıktığını ortaya koydu.
SOSYAL MEDYADAN SOĞUTAN HASETLER
Sosyal medyada hakkındaki eleştirilere dayanamayan pilot Elif Güveyler, sonunda patladı:
“Anlatamıyorum, anlıyor musun Abidin? Nasıl bir dünyaları var çözemiyorum. Adam kalkmış yarım aklıyla bana saydırıyor. İyi ki pilot olmuşum, baba parasıyla olmuşum, falan filan. Ben bu koltuğa oturmak için tırnaklarımla savaştım. İşçi bir babanın kızıyım. Hak ettim, buradayım. Yurt dışında çalışan, iki ayrı pilot lisansı bulunan, ülkesini temsil eden, işini en iyi şekilde yapmaya çalışan bir insanım. İnadına da paylaşacağım, çünkü gurur duyuyorum kendimle ve işimle. Bu kadar uğraştıktan ve badireler atlattıktan sonra elbette paylaşacağım. Sefam olsun.”
Güveyler’in dert yandığı konu o kadar tanıdık ki...
Toplumsal bir hastalık bu.
Yukarı çıkanı aşağı çekmek, kulp takıp kişilerin başarısına gölge düşürmek, insanların hevesini ve keyfini kaçırmak için elinden geleni yapan azımsanamayacak bir kitle var Türkiye’de.
Kanaatim o ki, kötülükten beslenen bu kitlenin hepsi, başarılı ve mutlu insanların keyfini kaçırmak için 7/24 sosyal medyada mesaide...
MİLLETVEKİLİNİ ŞAŞIRTAN TEYZE!
CHP’li eski milletvekillerinden gazeteci Melda Onur’un Erzurum uçağında yaşayıp, Twitter’da paylaştığı kısa sohbet, güldürürken düşündüren türden.
“Öğretmen misin kızım?”
-Milletvekiliyim teyzeciğim.
(Gözleri pırıl pırıl) “AK Parti mi?”
-CHP.
“Olsun olsun, o da bizim…”
GÜNÜN SÖZÜ
“Bazıları ilkeleri uğruna parti değiştirir, bazıları partileri uğruna ilkelerini değiştirir.” (Churchill)