EGE RALLİSİ’NDEN EGE’NİN HAMSİSİ’NE
Cuma ve cumartesi gününü Ege Rallisi için İzmir’le Çeşme’de geçirdim. Pazartesi akşamı ise TRT1’de başlayacak “Ege’nin Hamsisi”nin çekildiği İzmir Seferihisar’daki izlemesine davetliydim. Bir günlüğüne İstanbul’a dönüp, tekrar İzmir’e uçmak yerine iki yıldır Çeşme Ilıca’da tatil yaptığımız otele geçtim.
NG Kütahya Seramik Ege Rallisi’nin cumartesi etabı Seferihisar’ın tepelerindeki köylerden Gödence’deydi. Öğleden sonra köydeki yarış bitince otele dönmek yerine “Ege’nin Hamsisi”nin Seferihisar Belediyesi’nin İlçe Terminali’ndeki setine geçtim. Günün kalan kısmını sette geçirdim.
Saat 20.00’de TRT 1 izleyicilerine “merhaba” diyecek “Ege’nin Hamsisi”, senaryo gereği Karadeniz’de başlayıp, Ege’de sürecek bir dizi…
Sete gittiğimde dördüncü bölümden çekimler yapılıyordu. Yönetmen Mustafa Şevki Doğan’ın seti terminalde, ikinci yönetmen Aslı Kızıltuğ’un çekimleri ise yollardaydı.
Asuman Dabak’ın Karadeniz’den Ege’ye geliş sahnelerini izledikten sonra yapımcı Ferhat Eşsiz, yönetmen Mustafa Şevki Doğan, oyuncular Asuman Dabak ve Eser Eyüboğlu ile dizi üstüne sohbet ettik.
TRT 1’de yayınlanacak “Ege’nin Hamsisi”, senaryo gereği Karadeniz’de başlayıp, Ege’de sürecek bir dizi…
İclal Aydın, Uğur Çavuşoğlu, Uraz Kaygılaroğlu, Bestemsu Özdemir, Asuman Dabak, Hakan Bilgin, Eser Eyüboğlu ve Haldun Boysan’ın oynadığı dizinin 3 Haziran’da Rize’de başlayan çekimlerinin, 18 Haziran’dan sonra Seferihisar ve Sığacık’ta sürdüğünü öğrendim. Bahar Filiz Ekinci’nin senaryosunu yazdığı “Ege’nin Hamsisi”nin izleyenlere ne vaadettiğini sorduğum dizi ekibinin özetle söylediği şuydu:
“Dizimiz, Egeli ve Karadenizli ailelerin, yetiştikleri farklı kültürlere rağmen gönüller bir olunca nasıl bir dünya yaratacaklarını ekrana taşıyacak.”
REZALETİN SON PERDESİ
Yazdıklarımı, söylediklerimi takip edenler iyi bilir. Şayet ortada bir “kamu yararı” yoksa, sırf “kamu merakı” yüzünden girmemeye özen gösteririm özel hayatlara…
Amma ve lakin, söz konusu ünlülerin özel hayatı olunca “kamu merakı” bırakmıyor peşimi… İki gündür İzmir, Çeşme ve Seferihisar’da nereye gitsem tanıyanlar ve sosyal medya takipçilerimin ısrarla benden yanıt istedikleri konu malum…
Anne ve babasının yaptığı utanılacak şeyler, o çocuğun karşısına çıkmasın diye, isimlerini yazmayacağım. Bir şarkıcının, çocuğunun velayetini alabilme adına mahkemeye sunduğu, eski eşinin yatak odasında hemcinsi bir şarkıcıyla sevişme görüntüleri hakkında ne düşündüğümü soruyor herkes.
Sırf “Kamu merakı”nı gidermek için izlediğim iki video ve olay hakkındaki düşüncelerimi açıklayayım.
Kişilerin cinsel tercihleri – kadın veya erkek fark etmez – asla tasvip etmiyorum, ama sonuçta onların ahlaki değerleriyle ilgili bir konu.
Oğlunun velayetini almak veya ayrıldığı eşine tazminat ödememek için dahi olsa bir erkeğin, suç olduğunu bile bile gizli kamerayla çekilmiş görüntüleri mahkemeye delil diye sunması ve o videoların kamuoyuna sızdırılması ise rezaletin son perdesi.
GÜNÜN SÖZÜ
Eğer, ileride bir gün “keşke” demek istemiyorsan üç şeyi doğru seç; eşini, işini ve arkadaşını. (Yunus Emre)