Kıbrıs Elexus Hotel’deki konserinden önce Deniz Seki’nin yaptığı açıklamalar bana, Beren Saat’in sosyal medyada yazdıklarını hatırlattı. İşte “İçine Beren Saat mi kaçtı?” dedirten şarkıcının bayram, gazeteci-sanatçı ilişkisi, aşk ve şarkılara dair metaforları:
“Bayram demek; sevmek, kucaklaşmak, saygı duymak, en yakınlarına ve sevdiklerine kavuşmak demek. İşin açıkçası eski bayramlar yok. Ben çok isterdim annemin yanında olmayı ama maalesef çalışıyoruz. Emekçiyiz. Heyecan satıyoruz, hayal pazarlıyoruz. Işıklar altında rengarenk gözüken dünyanın içi bazen siyah-beyaz, gri de olabiliyor. Acısı olan insanlar da vardır. Onlara da Allah sabırlar versin. Bayram herkese bayram gibi gelmiyor maalesef. Hepimize her gün bayram değil. Herkesin bayram günü başka bir gün. Bayram tarihlerimiz var ama bayramda insanların başına bazı kötü olaylar da gelebiliyor.”
Seki’den magazincilere“Sizler benim canımsınız. Beraber büyüyoruz, iş yapıyoruz, siz olmazsanız ben olmam, ben olmasam, siz olmazsınız. Bizler olmazsak sizler olmazsınız, sizler olmazsanız bizler olmayız. O yüzden çok kıymetlisiniz. Işığımı bundan sonra Allah’tan başka kimse söndüremez.”
Seviyor, ama nasıl?“Ben sahnede dertleşmeyi seviyorum. Çok konuşmayı sevmiyorum. Konuşmayı sevsem seyircimle kafede buluşur, sohbet ederim. Ben onlara şarkı söylemekle mükellefim. Zaten şarkı sözlerimi dinlerlerse içinde anlattığım o kadar çok şey var ki... Her aşka eser yazılmaz. Yazarken tema önemli. Tabii ki yaşadıklarım da çok önemli. Yazdıklarım, yaşadıklarımdan ibaret. Lakin her şey de yaşadıklarımı anlatmıyor. Başkasının yaşantıları da var içinde. Belki bir kişiye ait, belki 10... Her parça, her sevgiliye diye bir kanun yok. Bir kere aşık ol, doğru düzgün aşık ol yeter.”
ARSENAL’İN YILDIZINA ‘ANKARA’NIN BAĞLARI’Arsenal’ın yıldızı Mesut Özil’le 7 Haziran’da davullu zurnalı bir düğünle evlenen Amine Gülşe’nin kına gecesinden yansıyanlar, bize bir kez daha şu gerçeği gösterdi.
Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, sosyoekonomik statüsü ne olursa olsun, iş eğlenmeye geldiğinde Türkler’i oynatan şarkı aynıdır. Gelir düzeyi en düşük mahalledeki eğlencede de, beş yıldızlı oteldeki kına gecesi veya düğünde de mutlaka ‘Ankara’nın Bağları’ ya da ‘Erik Dalı’ çalar ve Türkler oynar.
Gülşe’nin kına gecesinde de öyle oldu. Alman Milli Takımı ve Arsenal’in Türk asıllı yıldızı Mesut Özil’in kına gecesini basması, çiftin ‘Ankara’nın Bağları’yla kurtlarını dökmesi de bize özgü bir kültürün vazgeçilmesizi. Bu kına gecesine özel tek şey vardı, o da ‘Ölürüm Türkiyem’ şarkısı...
HADİSE VE GÜLŞEN’İ EĞLENDİREN HABER!
Gülşen, bayramda 750 bin TL’yle en çok kazananın Hadise olacağı haberini sahnede ti’ye aldı. 650 bin TL’yle ikinci olacağı yazılan Gülşen, kazancını açıklamadı ama birincinin Hadise değil, kendisi olduğunu söyledi. “Gazeteciler sürekli aldığımız parayı soruyor. En çok parayı ben alıyorum diyorum. Bitti bu konu, kapandı. Hiçbir zaman Hadise benim kadar yüksek alamaz.” Gülşen’in bu sözlerine Hadise’nin yanıtı ne mi oldu?
“Gülşen benim dostum, canım. Bu sözleriyle ilgili de konuşup gülüştük zaten. Para olayı her zaman abartıldığı için espri yapmış.” Haberiyle iki şarkıcıyı güldüren, bu saatten sonra ya iddiasını ispatlayıp, ‘son gülen’ olmalı ya da mizah yazarlığına başlayıp, güldürmeyi sürdürmeli.
GÜNÜN SÖZÜ
“Elinden geldiği kadar bir gönlü perişan etmemeye çalış. Çünkü bir ‘ah’ cihanı altüst eder.” (Sadi Şirazi)