Türk Sineması’nın ‘Dört Yapraklı Yoncası’ndan biri olan Fatma Girik, Etiler’deki Liv Hospital’da son nefesini verdiğinde takvim yaprakları 24 Ocak 2022’yi gösteriyordu.
O gün NTV muhabirinin görüş almak için aradığı Cüneyt Arkın, arkadaşının ardından şöyle haykırıyordu: “Bağıra bağıra ağlamak geliyor içimden… Of of of… Ah canım… Benim de bir parçam gitti… Yüreğim yanıyor, yüreğim dostlar… Fatma’m bekle beni orada geliyorum.”
Bu sözlerinin üstünden beş ay geçen Arkın, ambulansla aynı hastaneye kaldırıldığında çoktan son nefesini vermişti.
Arkın’ın birkaç ay önce yayınlanan ‘Benim Kahramanım Türk Halkıdır’ adlı son kitabının 131’inci sayfasında, eşi Betül Hanım’a olan sevgisi ve bağlılığını anlatan satırlarını 27 Mart 2022 tarihli Alice’de yazmıştım.
Bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isterim Cüneyt Arkın’ın, eşi Betül Cüreklibatır için ‘Onsuz Bir Gün’ başlığı altında yazdığı o anlamlı satırları:
“Ölümden korkmuyorum.
Sadece Betül’den evvel ölmek isterim.
Allah göstermesin onun yokluğunu. Onsuz, yalnız kalmak istemem.
Bir günlüğüne bir yere gittiğinde bile onu çok özlüyorum.
Onsuz bir günü bile düşünemiyorum!”
Cüneyt Arkın’ın hayata vedası belki erken, ama tam da istediği gibi oldu…
Ailesi ve sevenleri bugün son yolculuğuna uğurlayacak Türk sinemasının efsanesini…
Bize veda eden Cüneyt Arkın, başta Fatma Girik olmak üzere ölünce yüreğini acıtan sanatçı dostlarına kavuşacak.
Mekanın cennet olsun Cüneyt Arkın…
EĞLENCE MEKANLARINA SCOOTER’LA GİDENLER
Çok değil birkaç yıl önce biri, “İstanbul’un en gözde eğlence mekanlarının önünde eskisi gibi lüks otomobiller olmayacak, onların yerini scooter’lar alacak” deseydi, ciddiye alan olur muydu onu?
Sanmıyorum…
Amma ve lakin, düne kadar kimsenin ihtimal vermeyeceği olgu artık gerçek oldu. Zamanın ruhu diye bir şey var…
Bazen sizin isteyip istemediğinize bağlı olmaksızın konjonktür onu gerektirir.
İstanbul’un Boğaz hattındaki eğlence mekanlarının önünde oluşan bu scooter otoparkı da konjonktürel bir tablonun fotoğrafı...
Düne kadar sahipleri tarafından park edilen veya valelere teslim edilen otomobillerin doldurduğu eğlence mekanlarının önünde artık bir o kadar scooter olmasının birçok sebebi var.
Kimi, bilhassa hafta sonlarında işkence haline gelen Boğaz trafiğinde işkence çekmemek, kimi otomobilini ‘vale’ görünümlü hırsızlara vermemek, kimi polis kontrolünde ehliyetini kaptırmamak için elektrikli scooter’ı tercih ediyor.
Otomobilini güvenli bir yere park edip, istediğin mekanları scooter’la turlamak iyi fikir.
Otomobile oranla hem çok daha pratik ve ucuz… Yeter ki çıkışta scooter’la geldiğini unutup valeye, “Nerede kaldı benim otomobilim?” diye soracak durumda olma…
OTİZMLİ ÇOCUKLARIN TASARIMI NFT ESERİ
2003’ten bu yana otizm spektrum bozukluğu olan çocukların erken tanısının konulması, özel eğitimleri, topluma kazandırılması ve bunun yaygınlaşması amacıyla çalışan Tohum Otizm Vakfı, bu kez otizmli çocuklara tasarlattığı dijital NFT eserini, eğitim bursu için satışa çıkardı.
Otizmli çocuklar, Permolit ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi iş birliğiyle Kalamış Yelken Kulübü’nün mendireğini rengarenk bir NFT eserine dönüştürdü. Vakıf, opensea.io platformundan 8 Temmuz’a kadar teklif verilebilecek NFT eserinden elde edilen geliri, otizmli çocuklara eğitim bursu olarak dağıtacak.
GÜNÜN SÖZÜ
“Ölümden niye korkacağım ki? Ben varken o yoktur, o gelince de ben olmayacağım.” (Michel de Montaigne)