ÇOK ‘YALIN’ BİR DAVA!

Geçen yıl 'Giresun Aksu Festivali'ne giden ancak yağmur yağınca sahneye çıkamayan Yalın, tekrar çağırılınca fiziki koşullar sağlanamadığı için konsere gitmedi. Belediyeyse 'Parasını aldı, konsere gelmedi" diye hukuki işlem başlattı

Giresun’dan okurumuz Salih Şahan şöyle bir e-posta yolladı bana: “Giresun Belediyesi, geçen yıl Yalın konseri düzenleyecekti. Konser yağmur nedeniyle iptal olunca Yalın, yine geleceğine dair söz verdi, ama bu yılki konsere gelmedi. Gerekçe sahne arkasında 50 metrekare LED ekran olmayışı.
Seçim nedeniyle boşta LED ekran yok. Konserden önce gelen tur menajeri Can da led bulamadı. Yalın, ‘LED olmazsa çıkmam’ dedi ve şehire gelmedi.
Parasını peşin alan Yalın’ın konsere çıkmama keyfiliğinin adı şımarıklıktan başka bir şey değil.
Menajeri Seda'ya da, ‘Bir LED bulamadılar, bu ne terbiyesizlik?’ demiş ki asıl ip orada koptu.
Yalın’ın konser için aldığı para 45 bin, istediği LED 40 bin TL. Diğerlerini saymıyorum bile. Şehir isyanda.”

Belediye dava açıyor
Giresun Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Cinel’le de konuştum konuyu. Yalın’ın geçen yılki menajeriyle yaptıkları anlaşmada LED ekran diye bir şart olmadığını söyleyen Cinel, “Araştırınca meselenin LED olmadığını öğrendik. Yalın, tonmaister, ışıkçı ve orkestrasını toparlayamadı. Playback yap dedik, onu da kabul etmedi. Yalın gelmeyince biz de gerekli hukuki işlemi başlattık” dedi.
Ardından Yalın’ın yeni menajeri Seda Sertbaş’ı arayıp, durumu sordum. Geçen yıl Giresun konseri için anlaşma yapıldığında Yalın’ın menajeri olmadığını, bu yıl konu kendisine intikal edince işe dahil olduğunu anlatan Sertbaş şunları söyledi:
“Yalın, geçen yıl o konser için Giresun’a gitmiş. Ancak teknik şartlar yerine getirilmediği için yağmur yağınca sahneye çıkamamış.
İyi niyet gösterip, ‘Yine gelirim’ demiş ve iki hafta sonra yine gitmiş. Yine gerekli tedbiri almadıkları için yağmur yağınca konser olmamış.

“Tehdit ediyorlar beni”
34'üncü Aksu Festivali’nde aynı konserin yapılması gündeme gelince ekibimizden bir arkadaşı gönderdik Giresun’a, git bak bakalım konser için gerekli olan teknik koşullar sağlanmış mı diye. O da, ‘LED yok, ışıklar eksik, teknik şartlar sağlanmadı’ deyince gitmedi Yalın. Bu sefer başladılar beni tehdit etmeye, Yalın hakkında, ‘Parasını aldı, konsere gelmedi’ diye haberler yaptırmaya. Gerekli koşullar yerine getirilmeyince veremedi konseri. Asıl biz dava açacağız onlara. Çünkü Yalın iki defa gitmiş bu konser için Giresun’a. Üçüncüye de gidecekti, ama fiziki koşullar sağlanmadı orada. Şarkıcının ücreti bir yana, orkestra gitmişse oraya, konser olsun, olmasın parasını alır.”
Tarafların görüşleri böyle. Giresun’un CHP’li belediyesi, yarın öbür gün müfettişlerin yapacakları bir denetimde, “Yapılmayan bir konser için nasıl olur da bu kadar harcama yaparsınız?” diye sorma ihtimaline karşın kendini sağlama almak için olayı mahkemeye götürmeye mecbur.
Artık kimin haklı, kimin haksız olduğuna yargı karar verecek.
Ancak şunu söylemek mümkün.
Olan, yine Giresunlu Yalın hayranlarına oldu.

GERÇEKLERİ AÇIKLAYIN BİZİ MERAKTA KOYMAYIN
Oyuncu Önder Açıkbaş, '2.Sayfa' programında şöyle bir iddia ortaya attı:
"Tanınmış bir kadın köşe yazarı dört arkadaşıyla gösteriyi izlemeye gelmişti. Gösteri sırasında sürekli konuşuyorlardı. Sinirim bozuldu. Bir anda ’yakın ışıkları’ dedim. Ne konuştuklarını sordum. Bana verdikleri cevap ’Bu gece hangimiz seninle buradan çıkarız onu konuşuyoruz’ oldu. Öyle kaldım.”
“Peki kim bu köşe yazarı kadın?” diye sorulduğunda Açıkbaş’ın verdiği cevap şu:
“Bunu söyleyemem”
O zaman bunu da söyleme.
Hande Ataizi, 'Özel Hayatlar'dan rol arkadaşı Cihan Ünal için şöyle bir açıklama yaptı:
“Cihan Bey'in oyunun bitmesinin ardından telefonuma yollamış olduğu mesajı ve gönderilme nedenlerini kamuoyuyla paylaşmamamızı tercih edeceğine de eminim. Vermek zorunda olduğum bu basın demeciyle yetiniyorum."
Açıkla o zaman.
Hayır, açıklamam.
Eşcinsel olduğunu açıkladığı için görevine son verildiğini iddia eden hakem Halil İbrahim Dinçdağ, mahkeme çıkışında ne dedi?
“İş hayatımı bitirdiler. O zaman Federasyon araştırıp bütün eşcinsel futbolcu ve hakemleri açıklasın. Hepsini isim isim biliyorum.”
O zaman sen açıkla?
O da yok.
Madem yüreğiniz yetmiyor gerçekleri söylemeye, o zaman bu sınırlı, sorumlu açıklamalar niye?
Niyetiniz bizi meraktan çatlatmaksa o başka?