‘ÇOCUKLAR DUYMASIN’ VE ‘YEMEKTEYİZ’İN MAGAZİNİ

Projenin sahibi Birol Güven, ‘Çocuklar Duymasın’ı devam ettirmeyeceğini açıkladığı, Tamer Karadağlı, “Çocuklar Duymasın benim için bitmiştir” dediği halde, muhabirler karşılaştıkları her yerde oyuncuya aynı soruyu niye sorar?

Ya muhabirler mensubu oldukları medyayı takip etmedikleri için bu konudaki beyanlarından bihaberler ya da söylenenlere inançları yok. İkisi de kötü...

Tamer Karadağlı aradı dün. Geçirdiği trafik kazasında eşi ve oğluyla ölümden dönen Alişan’a “Geçmiş olsun” demek için telefon numarasını istedikten sonra, Coşkun Sabah’ın davetinde muhabirlerin yine aynı soruyu sorduğunu söyledi ve ekledi: “Defalarca ‘Çocuklar Duymasın’ devam etse bile ben yokum’ dediğim halde hâlâ bunu soruyorlar. Madem söylediklerime inanmıyorlar bundan sonra ben de her seferinde başka bir açıklama yapacağım. Dün, çekimler eylülde başlayacak dedim. Bir daha sorarlarsa diziyi yabancı kanallara çekeceğimizi söyleyeceğim, belki o zaman vazgeçerler.”

Aynı durum Onur Büyüktopçu, Seda Sayan ve ‘Yemekteyiz’ için de geçerli.

Büyüktopçu defalarca programı kendi isteğiyle bıraktığını, Seda Sayan kimsenin ayağını kaydırmadığını açıkladı.

Buna rağmen hâlâ soruluyor Büyüktopçu’ya bu konu... Kanal D’de yayınlanan ‘Çarkıfelek’in sunucusu Büyüktopçu, Sayan’ın ayağını kaydırıp, kaydırmadığı konusuna önceki gün bir kez daha açıklık getirdi: “O muhabbet enteresan bir muhabbet. ‘Seda Sayan ayağını kaydırdı’ diyorlar. Gerçeği ben mi biliyorum, siz mi? Nasıl inanmak istiyorsanız öyle inanın ama öyle bir şey yok. ‘Yemekteyiz’i kendi isteğimle bırakmıştım. Sevgili Seda Sayan’a, Acun (Ilıcalı) teklif götürmüş, o da kabul etmiş.”

FARUK TURGUT’UN TWEET’İNE YURT DIŞINDAN YORUM YAĞDI

Yapımcı Faruk Turgut, 23 Haziran’da şöyle bir tweet attı: “Kimseden öneri almadan proje oluşturma ve cast özelliğimi hâlâ koruyorum. 40 yıla 13 sinema filmi, 70 dizi ve altı televizyon filmini sığdırırken kimsenin yönlendirmesiyle değil, kendi düşündüklerimle projelerimi gerçekleştirdim. Meraklısına duyurulur.”

Turgut’un bu tweet’i niye attığını bilmiyorum. O tweet’in altına yapılan 300’den fazla yorum arasında Türkçe yazılanların tek tük, diğerlerinin İspanyolca, İtalyanca ve İngilizce olması ilginç.

Faruk Turgut, celebrity değil, ama sosyal medyada gördüğü ilginin sebebi dizilerinde oynattığı oyuncuların İngilizce, İspanyolca ve İtalyanca konuşulan coğrafyalarda popüler olması. Türk dizi yapımcıları için büyük bir avantaj bu, ama henüz hiçbiri o oyuncularının ünlü olduğu ülkelerdeki yapımcılarla iş birliği yaparak, marjinal faydaya çeviremedi bunu.

ŞÖHRETİN BEDELİ

Hollywood yıldızı Winona Ryder’ın, The Sunday Times’a verdiği söyleşiden iki konu geniş yankı uyandırdı. Bunlardan biri 1992 yapımı ‘Dracula’ filminin çekimiyle ilgiliydi: “Yönetmen Francis Ford Coppola, ‘Dracula’nın çekiminde ağlamam için bana defalarca ‘Seni fahişe’ diye bağırdı. Aynı şeyi setteki Richard E. Grant, Anthony Hopkins ve Keanu Reeves’in de yapmasını istedi. Keanu yapmadı, Anthony de... Zaten işe yaramıyordu. Daha ziyade tam tersi bir etkisi olmuştu.”

Ryder aynı söyleşide, Mel Gibson için şunları söyledi: “Kalabalık bir partideydik. Mel Gibson eşcinsel arkadaşıma, ‘Ah durun, AIDS kapar mıyım?’ dedi. Yahudilerle ilgili konu açılınca fırından kaçıp, kaçmadığımı sordu.”

Ryder’ın Coppola için söylediklerine kimseden itiraz gelmedi ama Mel Gibson’dan geldi: “Winona Ryder, 10 yıl önce de basına konuştuğunda bu konuda yalan söylemişti, şimdi de...”

GÜNÜN SÖZÜ

“İnsanların ikiyüzlü olması sizi hâlâ şaşırtabiliyorsa, iyi bir insansınız demektir.” (T. S. Eliot)