İletişimi hızlandırmak için icat edilen cep telefonunun insanoğlunda yarattığı değişim, müthiş. Akıllı cep telefonları ve internet, bireylerin sanal alemdeki iletişimini hızlandırdı ama gerçek dünyayla iletişimine darbe vurdu.
Şehri veya semti neresi olursa olsun, Türkiye’deki beyaz yakalılar, iş dışında bir yemekte buluştuğunda ortaya çıkan görüntü aynı.
Birlikte yemeğe çıkanların ezici bir çoğunluğu, aralarında sohbet etmek yerine cepte sürdürüyor mesaiyi...
Beş gündür, arkadaşım Barbaros Yüksel’le çıktığımız Uzak Doğu turunun ilk ayağı olan Çin’deyiz. İki gün Guangzhou’da kaldıktan sonra Shenzhen’e geçtik. İki yıl önce de Shenzhen’e gitmiştim ama o zaman tablo böyle değildi.
2015’le 2017 yılları arasındaki bariz fark şu:
Cep telefonları artık Çinlilerin vücut aparatı! Bu gelişimde bindiğim hızlı tren, metro, gittiğim alışveriş merkezleri ve sokakta cep telefonunun esiri olmayan Çinli görmedim.
“Durum bizde de aynı” dediğinizi duyar gibiyim, inanın burada durum
çok farklı... Gözü, elindeki cep telefonunda metroya binenler, yolculuklarını aynı şekilde sürdürüyor.
Çin’de sadece yetişkinler değil, bebekler bile cep telefonlarının esiri. Bebek arabasının içinde bir elinde biberon, bir elinde akıllı cep telefonundan çizgi film izleyenleri bile gördüm. O nedenle o yıllarda gelmediğim için cep telefonu icat edilmeden bu Çinliler ne yapıyordu?
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ HER YERDE ÜST DÜZEYDE
Çin’de iki yılda dikkatimi çeken değişim şu oldu: İki yıl önce metro girişlerinde böylesine güvenlik yoktu. Dünyadaki global terör yüzünden olsa gerek Çinliler, güvenlik tedbirlerini bir hayli artırdı. Tıpkı havaalanlarındaki gibi x-ray’den geçiyor bütün yolcular. Her turnikenin başında 1-2 güvenlik var, şüphelendiklerine üst araması da yapıyorlar. Çantanızda veya üzerinizde içecek gördüklerinde, kapağını açıp birkaç yudum aldıktan sonra geçmesine izin veriyorlar. Güvenlik görevlileri seyahatiniz boyunca sizi yalnız bırakmıyor. Vagonların içinde de ha bire tur atıyorlar.
HİÇBİR ŞEY ESKİSİ KADAR UCUZ DEĞİL
Türkiye’den bakınca ‘Çin, her şeyin ucuz olduğu yer’ algısı var. Ülkede yaşayanlar için durum ne bilmiyorum, ama bizim için Çin, eskisi gibi ucuz değil. Türk lirasının iki yıl içinde döviz karşısındaki değer kaybı, bu sürede etiket fiyatları değişmemiş ürünleri bile bize göre pahalılandırdı.
Buna rağmen Türkiye’de birkaç yüz TL’ye değiştirdiğimiz akıllı cep telefonu camı
Çin’de 50 TL.
Envai çeşit cep telefon kılıflarının fiyatları bizim paramızla 3-5 TL civarında. Günde 2-3 defa şarj eder hale geldiğim cep telefonuma 20 TL’ye yedek pil aldım. İstanbul’dan 16 TL’ye aldığım Hünnap’ın kilosu burada 10 TL.
GUANGZHOU’DA YASAK SHENZHEN’DE SERBEST
Guangzhou’da kaldığımız süre içinde internet bulduğum her yerde denedim, ama ne whatsapp’a girebildim, ne gmail hesabıma, ne de Facebook, Twitter ve Instagram’a...
Çünkü hepsine erişim yasağı var. Kendilerine özgü sosyal ağlar ve iletişim için WeChat’leri bulunuyor. Guangzhou’dan trenle 40 dakikada geldiğimiz Shenzhen,
sanki Çin’in değil, başka bir ülkenin şehri...
Guangzhou’daki yasaklar Shenzhen’de yok. Gmail’e burada da erişim mümkün değil, ama Facebook, Instagram, Twitter ve WhatsApp serbest. Çin notlarım şimdilik bu kadar, iyi pazarlar...
GÜNÜN SÖZÜ
“Sevgimi gösterirken daima zorlanmışımdır. Ama sevmediğimi öyle gösteririm ki, bazen ben bile hayret ediyorum.”