Yıllarca dünyanın en bilinen markası olmak, onu yönetmek böyle bir şey… Dini, dili, ırkı ne olursa olsun her insanın ilgisini çekebilecek bir konu bulmak, akıllıca bir iş…
Coca Cola, piyasaya sürdüğü yeni ürünü Vitamen Water’ın tanıtımı için ortaya ilginç bir fikir atıp, bir kampanya yarışma başlattı.
8 Ocak 2019’da sona erecek yarışmaya katılmak isteyenler, Twitter ve Instagram hesaplarından bir yıl cep telefonu kullanmadan yaşamayı, gerekçesiyle ilan edecek. Şirket, sadece kendininkini değil, başkasının cep telefonunu bir yıl kullanmayacağını taahhüt edenler arasından en esprili, en yaratıcı paylaşımı yapan bir kişiyi seçecek.
Talihli, bir yıl sonunda taahhüdünü yerine getireni önce yalan makinesine sokacak. Kişi o testi de geçerse Coca Cola’dan 100 bin dolar kazanacak.
Cep telefonu dokunmanın dahi yasak olduğu kampanya süresince dizüstü veya sabit bilgisayarı kullanmak serbest.
Esiri olduğumuz, evde unutunca veya şarjı bitince paniklediğimiz cep telefonsuz bir yıl geçirmek çok zor, ama 100 bin dolar da şahane…
UMUDUMUZ ÇOCUKLAR
Yaşadığımız toplumun kronik sorunlarından biri de bazı değerlerdeki çürüme… Oranları değişse de eğitimli eğitimsiz, zengin fakir fark etmiyor bu çürüme toplumun her kesimini, her katmanını etkiliyor.
Maltepe sahilinde yürüyüş yaparken baktım, beş temizlik görevlisi, sahildeki molozlar üstünde romantik dakikalar geçirenlerin bıraktıkları atıkları topluyor.
Kayaların üstünde oturup eşi veya sevgilisiyle Marmara Denizi’ne, Adalara bakıp, güzel vakit geçirenler içtikleri ve yediklerinin çöplerini birkaç adım mesafedeki çöp kutularına atmayıp, olduğu gibi bırakmış çünkü…
Yüzde 99’u Müslüman olan ve temizliğin imandan geldiğini bilen bir toplum çevreye, doğaya niye saygı duymaz?
Doğaya saygısı olmayanın insana olur mu?
Oturduğumuz sitede her daireye yetecek kadar kapalı otopark var. Malum yasa gereği, otoparkların asansörlere en yakın yerlerinde engelliler için yer tahsis etmek şart. Ama gelin görün ki, sadece konutlarda değil, AVM’lerde de buralara utanmadan park eden vücudu sağlam, ama insanlıktan nasibini almamışlar var.
Otomobilimi park ettim, asansöre doğru yürümeye başladım. Yerde ve duvarda kocaman işaretlerle engelli sürücülere ait olduğu belirtilen yere baktım, bir otomobil park ediyor. Merakla beklemeye başladım otomobilden çıkacakları.
Otomobilin sağından 7-8 yaşlarında bir kız çocuğu, sol taraftan ise 30’lu yaşlarda genç bir kadın sürücü indi ve ardından aramızda şu muhabbet geçti:
Park ettiğiniz yer, engellilere ayrılmış alan.
-Ya, öyle mi? Bilmiyordum.
Hem yerde hem duvarda kızınızın boyu kadar işaretler, uyarılar var.
-Görmedim.
Genç kadının kızı dayanamayıp, şöyle dedi:
“Anne sana söyledim, ama beni dinlemedin.”
Umudumuz çocuklar… Umarım onlar, bizim gibi yapmaz, kendilerinden sonra gelecek nesillere daha temiz bir dünya bırakır.
GÜNÜN SÖZÜ
“Sakın vazgeçme! Eğer sen vazgeçersen, hak etmeyen biri kazanacak.” (Bob Marley)