Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Aslında her açıdan ilginç bir konu bu... Tenis Federasyonu, İstanbul’da yapılacak Tenis Turnuvası’nın tanıtımı için Güneri Cıvaoğlu, Can Dündar, Fatih Çekirge ve Fikret Ercan gibi gazetecilerin de içinde olduğu grubu Londra’daki Wimbledon partisine davet etti.
Tenis Federasyonu’nun medya danışmanı, onca usta gazeteci varken Sharapova’yla söyleşi yapma şansını asıl işi gece kulübü işletmeciliği, yeni hobisiyse gazetecilik olan İzzet Çapa’ya verdi.
Bu arada peşinen şunu belirteyim.
İzzet Çapa, gazeteci değil, ama birçok gazeteciden daha iyi yapıyor bu işi...
Mecmua adlı bir dergisi, haber ajansı gibi çalışan bir capamag.com’u var.
Mecmua söyleşileri medyada geniş yer bulan Çapa, “Turnuva öncesi seks diyeti uygular mısınız?” diye sorunca kalkıp gitmiş Sharapova.
Bu nedenle önce Fatih Çekirge, “Böyle de soru sorulur mu?” diyerek konuyu açtı tartışmaya. Dün de Can Dündar, Çapa’nın ‘seks sorusu’nu yazdı.

Haberin Devamı

Zevk için gazeteci!
Çapa’nın mesleği gazetecilik olsa, “Böyle de soru sorulur mu?” diye sorun ona...
Ama adamın işi gazetecilik değil ki!
Çapa belli ki, zevk, macera ve adrenalin için yapıyor bu işi...
Londra’dan döndüğünde, Sharapova’yla söyleşi olmadı diye hesap soracak biri var mı ona?
Yok... Çünkü, keyfinin kahyası kendisi...
Tenis Federasyonu; Güneri Cıvaoğlu, Can Dündar, Fatih Çekirge, Fikret Ercan gibi usta gazeteci ve yazarlar varken, Sharapova’yla söyleşi yapma olanağını niye İzzet Çapa gibi bu işi hobi olarak yapan birine verdi?
Asıl tartışılması gereken mevzu bu değil mi?
Bunu kimse sorgulamıyor, çünkü...

Bedava sirke baldan tatlı
Tenis Federasyonu’nun medya danışmanı bu söyleşiyi bir gazeteye verse, diğerleri küsecek. Bu yüzden söyleşi güme gidecek.
Mecmua gibi küçük ve bağımsız yayınlar, bu tür işlerde parasız haber servisi yapan ajanslar gibi.
Onlar yapsın, herkes alıntılasın...
“Bedava sirke baldan tatlı” çünkü...
Gece kulübü PR’cılarının köşe yazarlığı yaptığı bir ülkede yaşıyoruz sevgili Can.
“Bu mesleğin (kalan) itibarını korumak için hepimiz seferber olmalıyız” diyorsun ya, itirazım var buna.
‘Sosyal medya’ gibi bir gerçek varken...
Bu sayede medyanın tüketicileri, üretici, yani haberci olmuşken...
Medya; gazeteciliği zevk için yapanlara, mesleği gazetecilik olanlardan daha fazla itibar ederken, seferberlik beyhude.
Beklerim ‘10. Köy’e...


CAN DÜNDAR’A İTİRAZIM VAR


KORKMA ECE, ZARAR GELMEZ RICKY’DEN!

İki konser için Türkiye’ye gelen Ricky Martin’in söyleşisini izledim Number One TV’de.
Martin, konserin medya sponsoru Number One TV mikrofonlarına manşet olacak şeyler söylemedi. Ancak Ece Filiz’in yaptığı Ricky Martin söyleşisinin bir bölümü var ki, orası çok ilginçti.
Önce Ece, ona hayran genç kızlar adına öptü Ricky Martin’i...
Ricky, nazik ve centilmen biri.
Hayranı olan tüm Türk kızları adına bir buse kondurdu Ece’nin yanağına ve arkasından da zafer işareti yaptı.
Bu sırada Ece’yi pek bir endişeli gördüm.
İlahi Ece, Ricky’den zarar gelmez sana...
Çünkü, Ricky’nin cinsel tercihi konusunda en son yaptığı açıklama şuydu:
“Homoseksüel bir adam olduğumu söylemekten gurur duyarım.”