Çağla Şıkel aşı oldu, belli bir kesim sosyal medyada ayağa kalktı. Aradan bir hafta geçti Alişan aşı yaptırdı, aynı tepki ona da oldu.
Üstelik yaptırdıkları gerçek aşı mı yoksa plasebo mu, belli değil.
Ayrıca ülkemize gelen 3 milyon doz aşının laboratuvar çalışmaları bitmedi ve Çin aşısına henüz izin verilmedi. Bugün yarın belli olacak CoronaVac’ın kaderi...
Turgay Yıldız’ın bile skecinde alay ettiği iki ünlüye yapılan aşılar, Sağlık Bakanlığı’nın Faz 3 çalışmasına izin verdiklerinden. Gönüllülük esasına bağlı olarak yapılan bu aşıları istedikleri halde olamayan sağlık çalışanı varsa açıklayın. Bu anlamda ortaya atılan tek isim yok.
Bilim Kurulu üyeleri defalarca açıkladı Türkiye’de Faz 3 çalışmaları süren aşıları yaptırmak isteyen yeteri sayıda gönüllü bulunamadığını...
Bırakın gerçekleri saptırıp yalandan algı oluşturmayı Soner Olgun gibi ortaya farklı bir fikir atın, tartışalım. Soner Olgun, “Bakalım, Alişan’ın aşılanması toplumu, aşıya özendirecek mi yoksa insanları aşıdan mı soğutacak?” diye tweet attı. Üzerinde tartışılması gereken bir konu bu. Çünkü onca aşı karşıtı varken Sağlık Bakanlığı’nın insanları teşvik etmek için doğru rol modeller seçmesi önemli.
Sadece iktidara yakın ünlüler değil; şöhreti kadar itibar sahibi siyasetle ilgilenmeyen hatta muhalif duruşuyla bilinenler kameralar karşısında aşı yaptırırsa başarılı olur kampanya.
MODERATÖR LAFI GEDİĞİNE KOYDU
Haber Global’deki ‘Neden’ programında gazeteci Hasan Öztürk’le Ankara Barosu Ceza Enstitüsü Başkanı Bülent Yücetürk arasında söz düellosu vardı.
Öztürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında, “Sözde Cumhurbaşkanı” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘yalancı’ olduğunu söyledi. Öztürk, “Hakkında böyle bir yazı yazdığım için beni mahkemeye verdi, kaybetti. Kılıçdaroğlu’nun yalancılığı mahkeme kararıyla tescilli” deyince Yücetürk itiraz etti:
“Yargı siyasileştirildi. Artık siyasi davalarda mahkemeler iktidarın lehine, muhalefetin aleyhine karar veriyor çünkü.”
Bu sefer Öztürk itiraz etti, somut veri istedi. Yücetürk görüşünde ısrar etti. Moderatör Senem Toluay Ilgaz, reklam vakti geldiğini, araya gitmeden önce Yücetürk’le CHP’li Faik Öztrak’ın Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanına sürekli tazminat kaybedip kaybetmeme konusunda söylediklerinin çeliştiğine dikkat çekti:
“Bugünkü basın toplantısında Faik Öztrak’a, ‘Sözde Cumhurbaşkanı’ sözü nedeniyle Kılıçdaroğlu hakkında açılan tazminat davası sorulunca CHP Sözcüsü, ‘Bu açtıkları kaçıncı dava? Genel Başkanımız hakkında onlar dava açmaktan, genel başkanımız da kazanmaktan yorulmadı’ dedi.”
Demek ki neymiş?
Moderatör dersini iyi çalışmalı ve yeri geldiğinde lafı gediğine koymalı.
‘ADNAN OKTAR ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ’NÜN İÇYÜZÜ
Silivri’de görülen davada Adnan Oktar ve Organize Suç Örgütü üyelerine ceza yağdı. Müşteki olarak ifade verip, şikayetimi yinelediğim duruşmadan ve müşteki avukatlarından Eser Çömlekçioğlu’nun 524 sayfalık delillerle dolu Adnan Oktar’ın suç kataloğunu okuduktan sonra yazmıştım Adnan Oktar ve çetesinin üyelerine ağır cezalar beklediğimi...
Yerel mahkemenin verdiği kesinleştikten sonra Adnan Oktar Organize Suç Örgütü’nün gerçek yüzünü gösteren bir belgesel mutlaka yapılmalı.
Adnan Oktar ve arkadaşlarının yıllarca insanların canlarını nasıl yakarak palazlandıkları ve ne denli ekonomik güç haline geldikleri mahkeme arşivlerinde kalmamalı.
Bu suç örgütünün seksi vitrin süsleri ‘kedicikleri’ ve ‘aslanları’yla ne canlar yaktıklarını herkes izlemeli ve bu kadar yüksek cezalara niye çarptırıldıklarını iyi anlamalı.
GÜNÜN SÖZÜ
“İnsanlar sevilmek için yaratıldı, eşyalar ise kullanılmak için. Dünyadaki kaosun nedeni; eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmasıdır.” (Cemil Meriç)