Başrollerini Murat Yıldırım’la Fahriye Evcen’in paylaştığı “Sonsuz Aşk” filmi vizyona girdi. Deniz Akçay Katıksız’ın yazdığı Ahmet Katıksız’ın yönettiği “Sonsuz Aşk”, adından da anlaşılacağı gibi aşk filmi... Dram da var “Sonsuz Aşk”ta, komedi de... Önceki gece Kanyon’daki galasında izlediğim filmin konusu özetle şöyle:
Can (Murat Yıldırım), genç yaşta profesör olmuş, başarılı bir cerrah, Zeynep (Fahriye Evcen) ise onun evine temizliğe gelen genç ve güzel bir kızdır.
Başta hastanenin müdiresi olmak üzere birçok genç kadının çok beğendiği Can, çalıştığı kurumun kuruluş yıldönümü yemeğine onlardan biriyle değil Zeynep’le gider. Hastane sahibinin yaptığı sürpriz, Can’ın planını bozar. Can’la temizlikçisi arasında arasında tutkulu bir aşk başlar.
Filmi, ekibe ayrılan salonda izledim.
Can’la Zeynep’in ağlarını ören kader, bana da torpil geçti.
Çünkü koca salonda tesadüfen Fahriye Evcen’le nişanlısı Burak Özçivit’in ailelerinin yanını seçtim.
Sağımda Burak Özçivit’in annesi Ceyhan, onun yanında Fahriye Evcen’in yengesi Sanün, amcası Necmi vardı. Dünürler Bülent Özçivit’le Ramazan Evcen ise üç koltuk ötede yan yana oturuyordu. Burak Özçivit’in kız kardeşi Burçin de önümüzdeydi.
Nişanı yaptınız, nikâh ne zaman diye sorduğum anne Ceyhan Özçivit, “Burak’la Fahriye üç aya kadar evlenecek. Düğün için yer bakıyoruz” dedi.
RTÜK, İZDİVAÇLARI BİTİRMEYE KARARLI!
Ben, evlilik programları için yolun sonu görünüyor diye yazdıkça itiraz edenler RTÜK’ün toplantısına gidince gerçeği gördü. Ankara’daki toplantıya katılan TV müdürlerinden birine son durum nedir diye sordum, şunları söyledi:
“RTÜK yönetimi evlilik programlarını bitirmeye kararlı olduğunu yineledi. Kanun değişmezse, bunu kesecekleri ağır para cezalarıyla yapacaklarını söylediler. Bizim cenahtan şöyle öneriler geldi:
‘Sezon sonunda kaldıralım, geçmiş cezalarımızı silin.’
‘Hatalarımız neyse söyleyin, düzeltelim.’
Bunun üzerine haftaya bir toplantı yapılmasına karar verildi.”
Evlilik programlarına “ölümü” gösteren RTÜK’ü bakalım kanallar “sıtma”ya razı edebilecek mi?
‘SURVIVOR’ TARİHİNİN EN PERİŞAN ÜNLÜLERİ
17 nisan
“Survivor 2017”de yarışan “Ünlüler” takımından Seda Demir, Berna Öztürk, Fatih Hürkan, Tarık Mengüç’ün ardından Sedat Kapurtu (Çılgın Sedat) da elendi...
Çılgın Sedat, Adem Kılıççı ve İlhan Mansız’la kavgalıydı, ama parkurlarda iyiydi...
“Dokunulmazlık” oyunlarını kazanamadıkları için her hafta bir üyesini kaybeden “Ünlüler”in bundan böyle işi daha da zor.
Çünkü “Gönüllüler” 10 kişi, “Ünlüler” ise 8...
“Ünlüler”in erkekleri yarışlarda fena değil, ama kızlar “zayıf halka”.
Kızlardan en güçlüsü Sema Apak sakat, yarışmıyor.
Yarışan diğer kızların performans tablosu evlere şenlik:
Pınar, 30 oyunun 8’ini galip bitirdi.
Şahika, 28 oyundan 8’ini aldı.
Sabriye, 26 oyundan 5’ini kazandı.
Buna karşın parkurlardaki rakiplerinin karnesi şöyle:
Elif, 30 oyundan 21’ini kazandı.
Tuğçe, 28 oyunun 21’ini önde bitirdi.
Berna, 11’de 10 yaptı.
Burçak, 17 oyunun 11’inden galip çıktı.
“Ünlüler”in erkekleri; İlhan Mansız, Serhat Akın, Furkan Kızılay ve Adem Kılıççı, çıktıkları bütün oyunları kazansalar dahi, “Gönüllüler”i yenmeleri zor. Zira, “Ünlüler”in kızları, “Gönüllüler”in kızlarına göre “zayıf halka” durumunda.
Hal böyle olunca “birleşme partisi”ne kadar Dominik’teki “Ünlüler”in azalması kaçınılmaz.
“Şahika ve Sabriye dururken Sedat niye gitti?” derseniz, diyeceğim şudur:
Sedat, “Erkeklerin yanında kadın konuşamaz” demeseydi, Adem’le ve İlhan’la kavga etmeseydi, bu kadar erken elenmezdi.
Çünkü “Ünlüler” onu “eleme potası”na sokmazdı.
“Eleme potası”na adı yazılanların, sadece performanslarına bakarak oy atmıyor çoğu seyirci... O yüzdendir ki “Survivor”, performans kadar, söylemlerin ve eylemlerin de önemli olduğu bir yarışma.
GÜNÜN SÖZÜ
Cömertliğin üç belirtisi vardır: Sözünün eri olmak, gereksiz yere övünmemek ve sorgusuz sualsiz bağışlamak.
(Immanuel Kant)