Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun bir panelde, “İstanbul’da Laila var, Sivas’ta ise la ilahe illallah. Şehirde gece hayatı yok. Futbolcuların alkol satın alabilecekleri birkaç büfe var, onlarla da iletişim halindeyim. Herhangi bir oyuncum içki aldığında hemen haberim oluyor. Gerekli uyarıyı hemen

Bülent Hoca, yanlış yolda
yapıyorum” dedi.
Uygun’un futbolcuları üzerinde kurduğu kontrol mekanizması, özünde onunla futbolcular arasındaki bir sorun. Ama Uygun’un Laila ile “la ilahe illallah”ı birbirinin karşıtı olarak algılaması ve anlatması hepimizi ilgilendiren bir konu. Çünkü Uygun, İstanbul eğlence hayatının simgesi Laila’yı, din karşıtı bir yere oturttu. Tehlikeli olan da bu...
Türkiye, demokratik ve  laik bir ülke...
İsteyen her akşam Laila’ya gider, isteyen her dakika “la ilahe illallah” der...
Kimi,  gün boyunca “la  ilahe illallah” der, gece  Laila’da içer...
Din, Allah’la kul arasında değil mi? İnsan ateist de olabilir. Kime ne?
Uygun’un sözleri kendi dünya görüşüne “uygun” olabilir, ama laik Türkiye’ye “uygun” değil.



Marmaris’teki Tülay’ı Facebook’tan buldular

Bülent Hoca, yanlış yolda
Şarkıcı Tülay Özer’le Şişli’deki Cevahir Alışveriş Merkezi’nin girişindeki Serander Cafe’de karşılaştık.
Artık İstanbul’da yaşamadığını, MÜYORBİR’in Genel Kurulu’nda oy kullanmak için geldiğini, oğlu ile cafede randevulaştıklarını söyledi.
Onun oğlu, benim de arkadaşım gelinceye kadar kahve içip sohbet ettik.
Tülay Özer, oğlu Kamran Hakan Rizeli’nin babası müzisyen Ahmet Kadri Rizeli ile üç yıl önce boşandığını, iki yıl önce de Marmaris’e yerleştiğini açıkladı.
Özer’in Marmaris’i tercih etmesinin sebebini ve burada ev alıp almadığını sordum. Sakinliği ve yeşili nedeniyle Marmaris’i seçtiğini, ev almadığını, kirada oturduğunu ve Marmaris’te tek başına yaşadığını anlattı.
Özer, Yeditepe Üniversitesi Felsefe Bölümü mezunu olan oğlu Hakan’ın yılbaşından bu yana tıpkı eski eşi Ahmet Kadri Rizeli gibi Zerrin Özer’e sahnede eşlik ettiğini vurguladı.
K. Hakan Rizeli de babası gibi müzisyen. Babası klasik kemençe çalıyor, o basgitar...
Ancak teyzesi Zerrin Özer’e basgitarcı olarak eşlik etmiyor, şimdilik vokalistlik yapıyor.
Özer’e Marmaris’te sahne çalışması yapıp yapmadığını sordum, yanıtı şu oldu:
“Marmaris, Bodrum gibi değil, yine de ara sıra ufak tefek bir şeyler oluyor. 6 haftadır hafta sonları İstanbul’a gelip gidiyorum, iş için. Beylikdüzü’ndeki Derya Sini Restaurant’ta çalışıyorum. Beni nereden buldular biliyor musun? Facebook’tan...‘Sevgililer Günü’nde sizi sahneye çıkarmak istiyoruz’ diye mesaj attılar. Sevgililer Günü diye başladık, 6 hafta oldu.”
Facebook sadece ilkokul ya da ortaokul arkadaşı bulmaya yaramıyormuş demek ki!
Facebook icabında, İstanbul’u terk edip Marmaris’te yerleşen Tülay Özer’i bulup, iş teklif etmeye de yarıyormuş.



MÜYORBİR’in üye sayısı 8 yılda 8 kat niye arttı?
Hafta sonu, Müzik Yorumcuları Meslek Birliği’nin (MÜYORBİR) Cevahir Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirdiği son Genel Kurul’da üyelerine dağıttığı 2007-2008 Faaliyet Raporu’nu inceledim.
Söz yazarı ve bestecilerin iki ayrı meslek birliği var, ama yorumcular onlar gibi ayrışmadı. Onların meslek birliği tek, henüz ikiye bölünmediler.
2001 yılında kurulan MÜYORBİR’in üye sayısı 100’dü... 2009’da ise MÜYORBİR’in üye sayısı 878’e çıktı... MÜYORBİR’in üye sayısının 8 yılda yüzde 800 artmasının tek bir sebebi var.
O da şarkıcıların telif müessesesine olan inancı...
Yorumcu kimliğiyle iki yılda toplam 1.000 TL ve üzerinde telif kazananların “Asil Üye” alındığı Kurulduğu günden bu yana 8 milyon TL telif toplayan MÜYORBİR’in, sadece 2008 yılında üyelerine dağıttığı toplam telif miktarı ise 2.5 milyon TL...
Bütün bunları şunun için yazdım.
Yasa gereği telif pastasından en az pay alan kesimdir “yorumcu”lar... Buna rağmen pastadan ciddi paylar almaya başladılar... Oyuncularla, yorumcular arasında telif bakımından çok fazla bir fark yok. Peki siz hiç oyuncuların Türkiye’de telif aldığını duydunuz mu?
Duyamazsınız...
Çünkü hak arama konusunda müzik sektöründen 10-15 yıl gerideler. Örgütlenebilseler, onlar da rol aldıkları filmlerin ve dizilerin tekrarlarından telif toplayacak noktaya gelecekler...
Ama nerede o günler?