Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye Musıki Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) bu yaz temmuz ve ağustos ayında yurdun çeşitli yerlerinde gerçekleşen bazı konserlerin çetelesini tuttu.
MESAM’ın bunu yapmasının sebebi belli.
Meslek birlikleri ile lisans almadan konser organize edenleri teşhir etmek.
Çünkü yasa uyarınca lisanssız olarak konser organize eden kişi ve kurumlar suç işliyor.
Bu mekanlarda konser için anlaşma yapan şarkıcılar, “Meslek birliklerinden lisans almazsanız sahneye çıkmam” diye şart koşmadıkları için de, eserlerini okudukları insanların hak kaybına uğramasına göz yumuyor, çanak tutuyorlar.
Var mı böyle şey?
Sen sahneye çık, o insanların eserlerini söyle ve bir gecede 40 ile 120 bin YTL arasında konser parası kazan, sana o paraları kazandıran eserlerin sahipleri avuçlarını yalasın...
Ayıptır artık...
Bu konuda şimdiye kadar birçok kez yazı yazan biri olarak geç de olsa attığı bu adım nedeniyle MESAM’ı kutluyorum.
Şu listeye bir bakar mısınız? Elbette ki, bu “ayıp”tan birinci derecede sorumlu olanlar o konserleri organize edenler.
O konserlerde sahneye çıkanların da bu kusurdan ikinci derecede sorumlu oldukları da bir gerçek.
Eskiden “Bayram paketi” ya da “Yılbaşı paketi” adı altında adeta gazinoculuk yapan beş yıldızlı oteller, tatil köyleri işliyordu bu ayıbı.
Şimdi onların çoğu meslek birlikleriyle sözleşme yaptı.
Oteller artık yıldızlarına göre yılda her oda için KDV hariç 10.80 YTL ile 45.00 YTL arasında telif ödeyecek.
200 bine yaklaşan lisanslı odadan gelecek paralar nereye gidecek?
Tabii ki, o eserlerin sahiplerine?
Türkiye artık telifi ödenmeyen konser ayıbından da bir an önce kurtulmalı.

Haberin Devamı

‘Lisanssız’ konserler
15 Ağustos
Tortued Soul: Babylon Alaçatı
Gülben Ergen: Rumeli Hisarı
Sertab Erener: Fahir Atakoğlu- Bodrum Antik Tiyatro
Duman: Harbiye Açıkhava
Kurban: Ooze Venue
Chuck Berry: Parkorman

16 Ağustos

Shahtel: Sortie
Rubin Steiner Neue Band: Babylon Alaçatı
İlhan İrem: Rumeli Hisarı
Yalın: Bodrum Antik Tiyatro

17 Ağustos

Tarkan: Harbiye Açıkhava

18 Ağustos

Demet Akalın: Rumeli Hisarı

19 Ağustos

100 Yılın Meydan Faslı (Levent Kırca, Ahmet Özhan. Müjdat Gezen, Selami Şahin): Rumeli Hisarı

20 Ağustos

Nil Karaibrahimgil: Rumeli Hisarı

21 Ağustos

Ferhat Göçer: Rumeli Hisarı
Ajda Pekkkan: Kültürpark Açıkhava Bursa
Alpay: Karşıyaka Açıkhava Tiyatrosu

22 Ağustos

Scorpions: Parkorman
Mustafa Sandal: Rumeli Hisarı
Free Hole Negro: Babylon Alaçatı
Sezen Aksu: Kuruçeşme Arena
Hayko Cepkin: Ceşme Venue

23 Ağustos

Karina: Babylon Alaçatı
Funda Arar: Rixos Bodrum
Dolapdere Big Gang: Çeşme Seaside

26 Ağustos

Mario Frangoulis: Kuruçeşme Arena
Funda Arar: Rixos Bodrum

27 Ağustos

Enrico Macias: Sortie
Nilüfer: Kuruçeşme Arena

28 Ağustos

Leyla Gencer Şan Yarışması Yarı Final: CRR İstanbul

29 Ağustos

Shantel: Babylon Alaçatı
Mario Frangoulis: Bilkent Odeon
Ajda Pekkan: Kuruçeşme Arena
Mor ve Ötesi: Ooze Venue

30 Ağustos

Oldies But Goldies: Babylon Alaçatı
Leyla Gencer Şan Yarışması Final: Ayana İrini
Nilüfer: Çeşme Seaside

Haberin Devamı

Türbanına değil beynine bakmışlar!
Sabahleyin 09.00’da bir arkadaşımla Harem’de buluşup, arabalı vapurla Sirkeci’ye geçmek için randevulaştık.
Ben sözleştiğimiz saatte Harem’deydim, ama arkadaşım henüz gelmemişti. Aradım, “Trafikteyim, birkaç dakika sonra geleceğim” deyince, turnikeyi geçip banklardan birine oturdum.
Ben turnikeden geçerken kulübede oturan İDO görevlisi kadın, turnikeleri çalıştıramayanlara yardımcı olmak için dışarı çıktı. Belediyelerin yan kuruluşlarında çalışan çok türbanlı kadın gördüm.
Ancak böylesine ilk kez rastladım.
Doğrusunu söylemek gerekirse bir elini pantolonunun cebine atan, öteki eliyle anahtarlığını sallayan bu denli özgüveni olan bir türbanlı kadınla ilk kez karşılaştım. 09.00 vapurunun hareket ediyor olmasına rağmen benim bankta oturduğumu görünce de yanıma geldi ve “Vapur hareket ediyor” dedi.
Arkadaşımı beklediğimi o nedenle bir sonraki vapura bineceğimi söyledim.
Ardından da, türban ne zamandan beri kamuda serbest diye sormadan da edemedim. Genç kadının yanıtı şu oldu:
“Belediyedekiler benim kıyafetime değil, beynime ve çalışkan olup olmadığıma bakıyor...”
Belediyede iş başvurusu yapanların beyinlerini okuyan bir ekip mi var diye yanıt versem mevzu uzayacak, vazgeçtim.
Çok geçmeden de arkadaşım geldi ve Suhulet’e bindik.
Arabalı vapurdaki plazmalardan 24’ü izleyerek karşıya geçtik.

Haberin Devamı

Bu Benim Şarkım yakında FOX’ta
Bir davette karşılaştığım televizyon yapımcısı Ahmet Çelenk, yurtdışından aldıkları ilginç bir yarışmayı çok yakında FOX’ta yapacaklarını söyledi.
Adı “Bu Benim Şarkım” olacak yarışmada 8-14 yaş arası çocuklar yarışacak.
“Bu Benim Şarkım”da her hafta 20 çocuk veya grup yarışacak.
Yapım şirketi her hafta 20 bilinen şarkıyı seçip yarışacak ekiplere dağıtacak.
Onlar da koçları eşliğinde o bestelerin üstüne yeni sözler yazıp söyleyecek.
Elemeler tıpkı Eurovision’da olduğu gibi iki ayaklı olacak. Cuma akşamı 20 çocuk çıkıp şarkılarını söyleyecek.
Seyircilerden gelecek SMS’lerle cumartesi akşamı final gecesinde yarışacak 10 finalist belirlenecek. Cumartesi günkü finalde birinciyi yine seyircilerden gelecek SMS’ler belirleyecek.
Yarışmada dereceye girenlere küçük çaplı hediyeler verilecek. Bir sonraki hafta yarışma yeni 20 şarkı ve yeni 20 yarışmacıyla yapılacak. Yarışmanın sunucusu ya da sunucuları ile yarışmacı çocuklara koçluk yapacakların kimler olacağı önümüzdeki günlerde belirlenecek.
Format gereği yarışmada, “Yaptıkları yorumlarla çocukların morallerini bozmasınlar” diye jüri olmayacak.

Yazdığı kitap film olacak
Ferdi Tayfur, şarkıcılık ve oyunculuktan sonra yeni bir alanda daha kendini kanıtlamaya kararlı.
“Şekerci Çırağı”ndan sonra “Yağmur Durunca” adlı bir kitap yazan Ferdi Tayfur şu sıralar üçüncü kitabını bitirmek üzere.
Tayfur’un yeni kitabının adı; “Bir Zamanlar Ağaçtım”...
18 bölüm süren “Yersiz Yurtsuz” adlı diziden sonra başrolünü paylaştığı “Memur Muzaffer” dizisini reyting canavarına kurban veren Tayfur, uzun bir aradan sonra bir sinema filminde oynayacak.
Avşar Film’in sahibi Şükrü Avşar’la bu konuda el sıkıştıklarını söyleyen Ferdi Tayfur, kendi yazdığı kitaptan sinemaya aktarılan filmde oynayacak.
Avşar Film, Ferdi Tayfur’un yazdığı ilk kitap olan “Şekerci Çırağı”nı beyazperdeye aktaracak.