Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eski Halfeti’de, Birecik Barajı’na tepeden bakan bir evin damındayız...
Gece saat 23.30...
Gölde dubalar üzerine kurulu restoranlardan yükselen müzikler bitti, ama onun yerini başka bir armoni aldı...
Tıpkı göl üzerindeki dört restorandan yükselen müzik sesleri gibi, onların melodileri de farklı...
Birecik Barajı’ndaki kurbağalardan her biri kendi müziğini yapıyor...
Ekiptekilerin çoğu benim gibi ilk kez bir evin damında yatacak olmanın meraklı bekleyişi içinde...
Hava tam da damda yatmayı gerektirecek güzellikte.
Gündüz yakan sıcağın yerini, püfür püfür esen bir rüzgar sayesinde serin bir hava aldı.

Haberin Devamı

Damda yıldız çok
Doğa Derneği’nin Bölge Sorumlusu Turan Çetin, “Rüzgar esmesi sadece havanın serinlemesini sağlamıyor. Sivrisinekleri de kovuyor” deyince, sinek kovucu kullanmamıza gerek kalmadı...
Kulakları çınlasın, İbrahim Tatlıses, “Urfa’da Oxford vardı da biz mi okumadık?” demişti...
Doğa Derneği yöneticileri de yıldızlı otel bulamayınca Halfeti’de, mecburen çıkardılar bizi dama... Geldiğimiz evin kapısında otellerdeki gibi yıldız yoktu, ama dama çıktığımızda bütün yıldızlar üstümüzdeydi.
Doğa Derneği yöneticileri, “Beş yıldız da ne ki, alın size 555 yıldız” der gibiydi. Doğa Derneği sayesinde, Güneydoğu insanının her yaz yaşadığını bir geceliğine de olsa biz de denemiş olduk.

Bozkırda kuş peşinde
“Sen magazinci değil misin? Antalya, Bodrum ve Çeşme’de sezon açılırken ne işin var Halfeti’nin damlarında?” diye düşünebilirsiniz.
Merakınızı gidermek için hemen anlatayım.
İstanbul’un sıcağından birkaç günlüğüne de olsa doğaya kaçmak için giderken cep telefonum çaldı.
Arayan Doğa Derneği’nin İletişim Sorumlusu Yücel Sönmez’di...
Şanlıurfa bozkırlarındaki doğal hayatı korumak amacıyla başlattıkları kampanyayı tanıtmak için bir gezi düzenlediklerini, beni de aralarında görmek istediklerini söyledi.
Doğa Derneği’nin üyeleri ve destekçileri arasında Tarkan ve Sezen Aksu gibi ünlüler var.
İkisi de yoğun işleri nedeniyle Doğa’ya yeterince zaman ayıramayınca, “Geziyor, tozuyor, yazıyor, yani vakti bol. Popüler kültürü temsilen onu götürelim bari” diye galiba seçtiler beni.
Espri bir yana çalışmalarını beğendiğim bir örgüt Doğa Derneği.
Ama öte yandan yazlıktaki hobi bahçeme diktiğim domates, salatalık, biber, patlıcan ve fasulye gibi fideler beni bekler...
Bir hafta kalmayı planladığım Kartepe maceramı iki günde tamamlayıp, Doğa Derneği ekibiyle cuma günü Gaziantep’e, oradan da karayoluyla Urfa Birecik’e geçtik.

Haberin Devamı

Yöre insanıyla el ele
Yolculuğumuz boyunca Yücel Sönmez, Doğa Derneği olarak yaptıklarını ve yapmak istediklerini anlattı.
“Hasankeyf sular altında kalmasın” ve “Burdur Gölü kurumasın” gibi kampanyaların yanı sıra Çevre Bakanlığı’yla birlikte Birecik’te nesli tükenme tehdidiyle karşı karşıya olan Kelaynak kuşlarının çoğalmasını sağlayan Doğa Derneği’nin yöneticileri şimdi de “Bozkırıma dokunma” diyor.
Pilot bölge olarak da Urfa Birecik’in bozkırını seçen Doğa Derneği, dünyada sadece bu bölgede bulunan nadir canlıları ve onların yaşam alanı olan “Önemli Doğa Alanları”nı yöre halkıyla birlikte korumak için yıllardır birlikte çalışıyor.

Haberin Devamı

‘Çizgili Sırtlan’ı göremedik
Bu canlılar arasında neler yok ki?
İnsan boyunda kertenkele ‘Çöl Varanı’, uçarak değil de koşarak kaçan ‘Çöl Koşarı’, ‘Çizgili Sırtlan’, ‘Çizgili İshak Kuşu’, ‘Kelaynaklar’ ve daha niceleri...
Bir Karadeniz çocuğu olarak birkez daha anlıyorum ki doğa ağaçtan, ormandan ve denizden ibaret değil.
Bozkır da güzeldir ve korumaya, anlamaya ve keşfetmeye değecek kadar önemlidir.
Doğa Derneği sayesinde birkaç yıl öncesine kadar vurduğu hayvanları konumaya başlayan Birecikli Ahmet Demirci, nam-ı diğer ‘Kuşçu Ahmet’in rehberliğinde kuşların çoğunu teleskoplar ve dürbünler sayesinde uzaktan da olsa görebildik, ama ‘Çizgili Sırtlan’, iki saate yakın beklememize rağmen ‘çirkin yüzü’nü bize göstermedi...