Beyaz’ın satın aldığı ikinci el ‘Azimut 62’nin fiyatı 800-900 bin euro arasında değişiyor. Teknesini karaya çıkartıp boya ve cilasını yaptıran Beyaz, yatının keyfini çıkarmak için yazın gelmesini bekliyor
“En iyi tekne arkadaş teknesidir” derler. Benim ne yatım ne de teknem var. Çünkü ne tekne alacak kadar param oldu, ne de öyle bir tutkum.
Hafta sonu yatı olan bir arkadaşım aradı.
Arkadaşım, “Kaptan güzel balıklar tutmuş, gel hem balıkları yeriz hem de Boğaz turu atarız” deyince hemen rotayı Kalamış Marina’ya çevirdim.
Otomobilimi park edip, arkadaşımın tarif ettiği iskeleye gittim.
Baktım masa donatılmış, hemen oturdum.
İlk lokmayı ağzıma atmak üzereydim ki arkadaşım, “Senin için asıl balık aslında iskelede yatıyor” dedi.
Söylediğinden bir şey anlamadığımı belirtince, hemen ağzındaki baklayı çıkardı haliyle:
“Üç numaralı iskeleye demirli sondan ikinci beyaz tekne yok mu, ‘Azimut 62’ yazıyor üstünde. Beyaz’ın teknesi o.”
‘Büyük balık’ orada dururken ‘küçük balık’larla işim ne?
Hemen attım kendimi iskeleye.
Birkaç dakika sonra Beyaz’ın 20 metrelik teknesinin yanındaydım.
Altta Amerikan, üstte Türk bayrağı dalgalanıyor, teknedeki elemanlardan biri diğerine, önündeki aletleri nasıl kullanacağına dair bilgi veriyordu.
‘Azimut’un 62’ serisi tekneye Beyaz henüz bir isim koymadı.
Koyduysa da bunu şimdilik üstüne yazdırmadı.
Beyaz’ın teknesi ya da motor yatı 2008 model, yani ikinci el.
İnternette baktım, ikinci el ‘Azimut 62’nin fiyatı 800-900 bin euro arasında değişiyor.
Beyaz, teknesini satın alır almaz, karaya çıkartıp boya ve cilasını attırıp, bakımını yaptırttı.
Tekne şimdi iskelede Beyaz’ı, Beyaz da beyaz motor yatının keyfini çıkarmak için yazın gelmesini bekliyor.
GÜLBEN ERGEN, NE DEMEK iSTEDi?
“Eşine olan sevgisini, hayranlığını, beğenisini, hayatına kattıklarını özgürce paylaşabilen erkekleri sorunsuz bilirdim, pek beğenirdim:)”
Gülben Ergen, Twitter’daki hesabında dün böyle yazmış.
Bildiğim kadarıyla Gülben Ergen’in devletle yaptığı tek iş; TRT’deki ‘Gülben’.
Gülben Ergen, daha önce Dışişleri Bakanlığı’nda ya da MİT’te çalıştı da bizim mi haberimiz olmadı acaba?
Ergen’in yazdığı bu tweet, dışişleri görevlilerinin kriptoları ya da “Ayşe tatile çıksın” deyip, Türkiye’nin Kıbrıs’a çıkarma yapmasını sağlayan zamanın Dışişleri Bakanı’nın mesajı gibi. Yazılandan daha derin anlamlar içeriyor sanki.
En azından bana öyle geldi.
Gülben Ergen, hakkında zırt pırt “Boşandı, boşanacaklar” şeklinde haberler çıkan biri olmasa, bu cümlenin içinde gizli bir mesajın olup olmadığı gelmezdi aklıma.
Söz konusu eş; Mustafa Erdoğan gibi adı ‘çapkın’a çıkmış biri olunca gel de bu cümlenin içinde bir şeyler arama.
ŞEBNEM BOZOKLU, NE KADAR DEVRİMCİ?
‘Canım Ailem’ dizisindeki rolüyle yıldızı parlayan Şebnem Bozoklu, şöyle yazmış Twitter’da:
“İnatla ve ısrarla Afife Jale diyorum! Ödüllerin ismini aldığı kişiye benzemesi gerekir! Afife Jale devrimciydi! Ödülleri muhafazakar olamaz!”
Şimdi gel de merak etme, bunu yazan Şebnem Bozoklu acaba ne denli ‘devrimci’?
Buradan Bozoklu’ya bir çağrı yapsam ve desem ki, bu köşe emrinize amade.
Yap bir devrim de görelim.
Dağıt bakalım bu yılın ‘Afife Jale Ödülleri’ni.
Yaz gönder ‘en devrimci’ listeni de yayımlayalım.
Tweet yazmak kolay, yazdığını yapabilmek mesele.
HER TAŞIN ALTINDAN BiR REKLAM ÇIKACAK!
1 Nisan’da yürürlüğe giren yeni RTÜK Kanunu’ndan sonra televizyonlarda başlayan yeni reklam uygulamaları belli ki birçok insanda şaşkınlık yarattı.
Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi, ama nedense kimse fark edemedi!
Yeni RTÜK Kanunu’nun neler getirip, neler götüreceğini günler öncesinden yazmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki, bunlar daha iyi günleriniz.
Şu anda başlayan sadece, televizyon kanallarına bir saat içinde 12 dakikayı aşmayacak reklam dilimini istediği gibi değerlendirme hakkının kullanılması. Ekranlarda henüz her taşın altından reklamın çıkacağı günler başlamadı.
Daha ‘canlı advertorial’ı, ‘sanal reklam’ı, ‘programlara ürün yerleştirme’si var bu işin.
Yeni kanun, eskisini çok aratacak.