Baykal Kent huzuru huzurevinde buldu!
Oyuncu Baykal Kent, 50. sanat yılını nerede geçiriyor biliyor musunuz? Bursa Büyükşehir Belediyesi Fethiye Dörtçelik Huzurevi’nde...
Baykal Kent, böyle bir imkâna sahip olduğu için de mutlu mu, mutlu!
İHA’nın Baykal Kent’le yaptığı söyleşiyi FOX’ta izledim.
Huzurevinde yaşamaktan ve bunu açıklamaktan gocunmadığını vurgulayan Kent, bu konuda bakın neler
“Buraya kendi isteğimle geldim. Buradan da kısmet olursa da güzel bir yere gömülüp temiz havada yatmak istiyorum. Artık buradan sonrası güzel bir selvi gölgesi. Buraya huzuru bulmaya geldim, huzurlu ölmek istiyorum. Görmediğim yer kalmadı. En son göreceğim yer burasıymış. Bileti alıp sinemaya geldik, ikinci sıradan bir yer verdiler. Oturup bekliyoruz. Huzuru İstanbul’da arıyorsanız, İstanbul’da huzur yok, muzur çok. Bir daha da gitmem.”
Baykal Kent, oldum olası alkol ve geçim sıkıntısı olan biriydi...
Hatırlarsanız sıkça televizyonlara çıkar, yaşadığı ekonomik sıkıntıdan dert yanar, sanat dünyasının vefasızlığından dem vururdu.
Anlaşılan o ki Baykal Kent, İstanbul’a küstü ve Bursa’ya yerleşti.
Emeklilik hakkını Seda Sayan’ın desteğiyle kazandığını açıklayan Kent, İstanbul’a bir daha gelmemeye kararlı, ama mesleğinden kopmaya niyetli değil.
Baykal Kent, ölene kadar kalmaya karar verdiği huzurevinde çocuk oyunları ve senaryolar yazmaya niyetli...
Yazar Sibel Yolak’a ‘En iyi beste’ ödülü
Boğaziçi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nü bitirdikten sonra aynı üniversitenin Psikolojik Rehberlik bölümünde master yapan ressam, şair, yazar, kişisel gelişim ve reiki uzmanı Yolak’a Festiladino’da birinciliği “Primer Amor” (İlk Aşk) şarkısı getirdi.
Yolak, Kudüs’te yapılan yarışmaya Kanada’da yaşayan Türk asıllı Hayim Vitali Sadaka’nın şiirini besteleyerek iştirak etti. 60 bestenin katıldığı yarışmada Sibel Yolak’ın “Primer Amor”u birinci oldu.
Ressamlık, şairlik, yazarlık gibi uğraşların yanı sıra 25 yıldır piyano çaldığını ve besteler yaptığını anlatan Yolak, “Türkiye’de bir sürü yarışmalardan derecelerim var yani bu benim ilk birinciliğim değil. Ama uluslararası anlamda bu ilk birinciliğim. İsrail televizyonunun canlı yayınladığı yarışmadan sonra bir sürü teklif aldım. Müzik alanında aldığım teklifleri değerlendireceğim. Bu ödül uluslararası olduğu için benim için çok büyük bir önem taşıyor.Ayrıca Türkiye’yi temsil ettiğim ve birincilik ödülünü Türkiye’ye getirdiğim için çok mutluyum” dedi.
Şalom’da da yazılar yazan Yolak’ı kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.
Sertab Erener, “1.5 ay yokum” dedi
Cumartesi günü öğleden sonra İstinye Park’a gittim. D&R’ın önünden geçerken küçük çaplı bir kalabalık gördüm... Merak edip içeri girdim. Sertab Erener’in imza günüydü ve bitmek üzereydi... Hayranlarına imza dağıtma faslını bitirdikten sonra ayaküstü sohbet ettik Sertab Erener’le.
Bodrum’dan yeni geldiğini ve ertesi gün de Amerika’ya gideceğini söyledi.
Müzik çalışmaları için Amerika’ya gideceğini anlatan Erener, “Öyle sanıyorum ki 1 ya da 1.5 ay kalacağım Amerika’da... Nisan ayının ortasına kadar yokum” dedi.
Sonra İstinye Park’ın içindeki İstinye Pazarı’na geçtim.
Çünkü randevumuz pazarın içindeki kahvesiyle meşhur mekândaydı...
Orada da toplam bir saat kaldım ya da kalmadım. O süre içinde medyadan ve şov dünyasından birçok tanıdıkla karşılaştım.
Berna Laçin, çocuğunu sihirbaz gösterisine getirmek için İstinye Park’a geldiğini söyledi.
Selami Şahin’i gördüm, o da eşiyle alışverişteydi...
Biraz daha kalsam, herhalde bu liste uzayıp giderdi...