Aşı yaptıranla olmayan bir mi?

64 milyonluk nüfusunun yüzde 60’ı en az bir doz Kovid-19 aşısı olan Fransa, günlük vaka sayıları 10 binlerde seyredince koronavirüs aşısını bazı mesleklerde zorunlu hale getiren, aşı olmayanların da yaşam alanını daraltan yeni bir yasa geçirdi parlamentosundan.

Fransa’da artık 18 yaşından büyükler; konser, kafe ve 50 kişiden fazla kapasiteli kapalı alanlara aşı pasaportu olmadan giremeyecek, toplu taşıma araçlarına binemeyecek.

Bizde günlük vaka sayıları ne?

İşte bir haftada Kovid-19 testleri ‘pozitif’ çıkan insan sayısının nasıl da arttığını gösteren çarpıcı tablo:

19 Temmuz: 7 bin 767

20 Temmuz: 8 bin 870

21 Temmuz: 8 bin 151

22 Temmuz: 9 bin 586

23 Temmuz: 11 bin 094

24 Temmuz: 12 bin 381

25 Temmuz: 14 bin 230

Vaka sayıları bir haftada yüzde 83.2 yükselirken aşı yaptıranların oranı bu ölçüde artmıyorsa bizim de Fransa gibi ek tedbirler almamız şart.

Birçok ülkenin uyguladığı aşı yaptırmayanların yaşam alanlarını daraltan kanunların bizde de çıkarılma zamanı geldi.

Artık aşı yaptıranlarla yaptırmayanlar bir olmamalı.

Bilhassa da pandemi yasakları söz konusu olduğunda...

FİLENİN SULTANLARI BÖYLE ‘DÜMDÜZ’ EDER

Filenin Sultanları, Tokyo 2020’deki ilk maçını son Olimpiyat Şampiyonu Çin’le yaptı.

Maçtan önce biri Twitter’da şu analizi yaptı:

“Yarın sabahki Türkiye-Çin maçının nasıl geçeceğini şöyle anlatayım. Uluslar Ligi’nde ABD ilk 14 maçını toplamda 4 set vererek kazandı. Turnuva boyunca yedek kadroyla oynayan Çin, son ABD maçına tam kadro çıktı. İlk seti 25-10, maçı da 3-0 kazanıp ABD’yi dümdüz etti :)) Bu kadar.”

Filenin Sultanları, Tokyo 2020’deki ilk maçında adeta Çin’i sahadan sildi.

Türk Milli Voleybol
Takımı, Çin’i hiç set vermeden 3-0 yendi.

Türk Milli Voleybol Takımımızın şapka çıkarılacak bu başarısıyla ‘dümdüz’ ettiği bu kişinin özür dilemesi ya da dükkanı kapatıp gitmesi gerekmez mi?

Hayır.

Çünkü burası Murathan Mungan’ın, “Her şey olabilirsin, ama rezil olamazsın” diye çok iyi özetlediği bir ülke.

Yüzüne tükürülenlerin “Şükürler olsun” deyip, yüzünü sıvazlaması gibi kalkmış bir de utanmadan “Bu tweet sayesinde az daha sosyal medya fenomeni oluyordum” diye övünç payı çıkarmış kendine.

Böyle yüzsüzlerle dolu sosyal medya!

BOŞANMA DAVASINDA TARTIŞILACAK KARAR

2015 yılında U. T. ile evlenen E. N. nikah tarihinden iki ay sonra 38 haftalık bir bebek dünyaya getirince koca, boşanma davası açtı eşine.

Karnındaki şişliğin gastritten kaynaklandığını söyleyen eşinin hamileliğini kendisinden gizlediğini, rahatsızlanıp hastaneye kaldırılınca doğum servisine yönlendirildiklerini, dünyaya gelen bebeğin kendisinden olmadığını iddia eden kocayı yerel mahkeme haklı bulup, boşadı.

Mahkeme, evlilikten sonra doğan çocuğun kadının eski sevgilisinden olması sebebiyle U. T.’nin manevi tazminat talebini de kabul etti.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi’nin de kadını tam kusurlu bulup, erkeğin kişilik haklarına saldırı olduğuna karar verip, kararı onadı.

Kadının itirazı üzerine dava Yargıtay’a gitti.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, evlilik öncesi bir erkekten hamile kaldığı ve evlendikten sonra da doğum yaptığı gerekçesiyle boşanmak isteyen kocanın açtığı dava hakkında verilen kararları bozdu. İşte Yargıtay’ın çok tartışılacak gerekçesi:

“Davalı kadının evlilik öncesi ilişki yaşamış olması (başka bir erkekten hamile kalması ve evlilik birliği içinde doğum yapması) boşanma davasında davalı kadın için kusur oluşturmaz. Evlilik birliği kurulmadan önceki nedenlere dayanılarak boşanma davası açılamaz. Evlilik birliği kurulduktan sonra kadından kaynaklanan başkaca bir kusurlu davranış da ispatlanamamıştır. Bu durumda davacı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, kanun hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.”

GÜNÜN SÖZÜ

“Özü sözü doğru olanların ortak yönü de budur; karşısındaki kişinin de içten konuştuğunu sanırlar.” (Khaled Hosseini)