‘Arrow’ dizisinde Oliver Queen’i, ‘Teenage Mutant Ninja Turtles 2’ filminde Casey Jones’u canlandıran Kanadalı aktör Stephen Amell, eşiyle birlikte İstanbul’a geldi. Hoş geldi, sefa geldi, ama Instagram hesabından paylaştığı bir fotoğrafa yazdığı cümle haklı olarak insanları kızdırdı.
Çünkü oyuncu, arka fonunda cami olan Sultanahmet’ten çekip paylaştığı fotoğrafın altına şunları yazdı:
“Not sure what that is in the background but my wife is stunnig.”
Aktörü sosyal medyadan takip eden Türkler, onun Ayasofya Müzesi’nin önünde çektiği fotoğrafa, “Arka planda ne olduğundan emin değilim ama karım çok çekici” yazmasına anında tepki gösterdi.
Çoğu anlayacağı dilden, bir kısmı da Türkçe olan 3 bin civarındaki yorum arasında
“Cami lan cami. Sultan Ahmet Camisi”, “Ayasofya Müzesi” diye yazanlar da oldu, “Kaslarını geliştirirken beynini geliştirememişsin. Yazık” diye yazanlar da…
MODASI GEÇMEYEN ŞARKI ‘ADALETİN BU MU DÜNYA?’
Son günlerde otomobil kullanırken dinlediğim tek albüm var; o da Koray Avcı’nın ‘Senin İçin Değer’i… CD’nin birinci sırasındaki ‘Adaletin Bu Mu Dünya’dan sonra 14’üncü parçaya geçiş yapıyorum. ‘Ben Ne Biçim Serseriyim’i dinledikten sonra, 16’ncı ve son sıradaki ‘Erik Dalı’na, sonra tekrar ‘Adaletin Bu Mu Dünya’ya…
Oğlum Yağız’la birlikte giderken de aynısını yaptım. Koray Avcı’nın CD’sini açtım, ‘Adaletin Bu Mu Dünya’yı çalmaya başlayınca oğlum, “Son günlerde gençler arasında en sevilen şarkı bu” dedi…
‘Adaletin Bu Mu Dünya’, 1931’de Niğde’de doğan ‘Karakaş Gözlerin Elmas’ türküsüyle 1962’de ünlenen Niğdeli Ali Ercan’a ait bir eser…
45’lik plakta yayınlanan, çok sevilen, zamanla Selda Bağcan, Gülden Karaböcek ve Edip Akbayram’ın kasetlerinde okuduğu ‘Adaletin Bu Mu Dünya’yı Özlem Eskimez ve Burcu Güneş gibi müzik dünyasının yenileri, çıkardıkları CD’lerde seslendirdi.
Bir şarkı düşünün, kuşaklar değişse de modası geçmeyen…
Rahmetli babamın aldığı 45’lik plaktan dinleyip ezberlediğim ‘Adaletin Bu Mu Dünya’yı, oğlumun, Mert Ali İçelli’nin düzenlemesiyle yorumlayan Koray Avcı’dan dinleyip beğenmesi, Ali Ercan’ın nasıl ölümsüz bir eser yazıp bestelediğinin kanıtı…
Türkü meşhur olduğunda, müziğin taşıyıcısı plaklardı. Zaman içinde plakların yerini kasetler, kasetlerin yerini de CD’ler aldı. Neredeyse CD’ler de tarih olacak. Ercan’ın 20’nci asrın ilk yarısında ‘Adaletin Bu Mu Dünya’ diyerek dert yandığı konuların, 21’inci yüzyılda bile güncel olmasının sihri, galiba şu satırlarda saklı: “Umudum yok, bugünle yarına. Kötülerinsin sen dünya. İyileri öldüren dünya. Kimi meteliksiz, kimi milyonlara karışır…”
‘ÜNLÜLER TANITTI, ALDIM, MAĞDURUM’
“Ünlülerin sosyal medyalarından, “Biz de kullanıyoruz” diye tanıtımını yaptığı göğüs dikleştirici kremi alıp, kullandım, mağdurum. O ünlülerden birinin menajerine ulaştım, göğüslerim sertleşmek yerine daha da sarktı, şikayetçiyim dedim. Menajerin, ‘Sahtekâr olduklarını bilmiyorduk’ yanıtıyla şoke oldum.”
Adı bende saklı Instagram takipçimin DM’den bana attığı mesaj bu…
Eskiden sadece internet üzerinden yapılıyordu bu işler. Şimdilerde ise yüzbinlerce veya milyonlarca takipçisi olan ünlülerden bir kısmı yapıyor bunu.
Para karşılığında “Formumu bu çaya borçluyum”, “Güzelliğimi bu kreme borçluyum” gibi tanıtım yapanlar da var, izinleri olmadan ünlülerin adlarını ve fotoğraflarını kullananlar da…
Kazandığı paranın gelirini beyan ettikten ve takipçilerine tavsiye ettiği ürüne kefil olduktan sonra, her ünlü tanıtım yapabilir sosyal medyasında. Bu yolla tüketici mağdur olduğunda, halkın sağlığıyla oynandığında da, devletin ilgili makamları hesabını sormalı bunu yapanlara…
GÜNÜN SÖZÜ
Kadının varlığına dayanamayan zihniyet; elbette onun yazmasına, okumasına ve düşünmesine de karşıdır. (Virginia Woolf)