ANA HABERE GİDEN YENİ YOL
Merve Dinçkol yıllık izne çıkınca 11 Temmuz’dan itibaren Kanal D’nin hafta sonu ana haber bültenini Şevval Şirin sunmaya başladı.
Bir hafta sonra Show TV’den de benzer bir hamle geldi.
17 Temmuz 2021 Cumartesi’den itibaren Show TV’nin hafta sonu ana haber bülteni Meltem Bozbeyoğlu’na emanet edildi.
Şirin’le Bozbeyoğlu’nun iki kanalın hafta sonu ana haber bültenlerinin yeni spikerleri olmasının ötesinde önemli ortak noktası şu:
Şevval Şirin’le Meltem Bozoğlu, habercilikten gelen iki genç televizyoncu.
İki kadın da muhabirken yaptıkları haberlerle ödül kazanan başarılı iki televizyon habercisi.
Kanal D’den sonra Show TV’nin hafta sonu ana haber bültenini haber merkezlerinin muhabirlerine emanet etmesi önemli. Şirin ve Bozbeyoğlu, yeni işlerinde kendilerini kanıtlarlarsa ileride hafta içi ana haber bültenlerine geçiş yapmakla kalmaz, haber spikerliğini hedefleyen genç muhabirlerin de yeni rol modelleri olur.
TÜRKLERİN ŞEZLONG VE YER TUTMA SORUNSALI
“Türklerin Şezlong Tutkusu ve Bitmeyen Yer Tutma Sorunsalı adlı bir doktora tezi yazılabilir bence. Sabah 07.00’de gelip evdeki bütün eşyaları bir şezlonga koymak nedir?
Bunu da mı göçebe toplumu psikolojisine (travmasına) bağlayacağız bilemedim?”
Bu tweet’i atan Türkiye’nin önemli iş kadınlarından biri…
Silk and Cashmere’in sahibi Ayşen Zamanpur’un attığı tweet’i iş insanı Leyla Alaton, beğenip retweet edince gördüm.
Ayşen Zamanpur gibi zengin ve elit çevrenin yaz tatilini geçirdiği sitelerde veya tatil köylerinde de şezlong kapma yarışı yapılıyorsa bu demektir ki, ‘keşfet-fethet-yerleş’ kültürü dar gelirli, orta halli, zengin ayrımı yapmayan atalarımızdan genetik bir miras!
BODRUM’A ERKEN GİDEN SONRA GELENE KIZIYOR
Her dini bayramlar ve uzun resmi tatillerde aynı konu… Sürekli Bodrum’da yaşayanların trafik tıkanıklığının sebebi olarak gördükleri yazlıkçılara ve 34 plakalı otomobillere gıcık kapmasını doğru bulmasam da anlarım… Ancak büyük şehirlerden tatil beldelerine kaçanların, kendilerinden 5-10 dakika sonra gelenlere kızması niye?
Bodrum’a otomobilleriyle gidenler trafik kurallarına uysa, sürücüler birbirine saygı gösterse sorunun çoğu kendiliğinden hallolacak, ama insanlarla birlikte medeniyet de tatile çıkınca ortaya çıkan tablo bu…
FRANSA’NIN İKİ YÜZÜ
Günlük vaka sayısının 10 binlerde seyrettiği Fransa, koronavirüsle mücadele için aşı yaptırmayanlara AVM, restoran ve kültür merkezlerini yasakladı. Ağustosta tren, uçak, bar ve hastaneler de yasak olacak onlara.
Aynı Fransa’nın güneyinde Cannes Film Festivali’nin ödül törenini izledim televizyondan, salon tıklım tıklımdı ve çoğu maskesizdi.
Salondakilerin hepsi aşılı olsa bile sosyal mesafenin olmadığı bir ortamda maske takmamak meydanı Kovid-19’a bırakmak demek.
Jüri Başkanı Spike Lee’nin büyük ödül kazanan filmi yanlışlıkla törenin başında açıklaması geceye damgasını vurdu. Canal+, ‘Palme D’or’ kazanan ‘Titane’ filmini yayınlayacağını açıklarken lefigaro.fr sıcağı sıcağına bir anket yaptı.
Son baktığımda ankete katılanların sayısı 122 bini geçmişti ve sadece yüzde 13’ü ‘Altın Palmiye Ödülü’nü alan filmi izlemeyi düşünüyorum’ seçeneğini tıkladı, yüzde 87’si ‘Hayır’ı...
Festival filmleri demek ki sadece bizde değil Fransa’da bile seyirciyi cezbetmiyor.
GÜNÜN SÖZÜ
“Hayatımıza giren herkes değerlidir, ama herkes özel değildir. Saygı herkese, sevgi layık olana verilir.” (Erich Fromm)