Gisele, Suada’ya ayak basınca giden elektrik, o podyuma çıkmak üzereyken bir kere daha kesildi
Brezilyalı top model Gisele Bündchen’in, 'Ipanema Gisele Bündchen' koleksiyonuna ait 2011 plaj terliği ve sandalet koleksiyonunu izlemek üzere 18.30’da Kuruçeşme’ye gittim. Kuruçeşme Parkı’na kurulan standa kaydımı yaptırıp, sarı renkli yaka kartımı alıp, boynuma astım.
İskelede bekleyen motorla Suada’ya geçtim.
Defilenin yapılacağı alana girdiğimde yaka kartıma bakan görevli, “Sizi şu tarafa alalım” dedi. Gösterdiği yerde benden başka birkaç kişi daha vardı ve hiçbiri tanıdık değildi.
Baktım barın olduğu taraf daha kalabalık, “Bari oraya geçeyim” dedim.
Tam o alana geçmek üzereydim ki, arkamdan bir kadın koşarak gelip, önüme geçti ve “Bu kartla buraya giremezsiniz” dedi.
“Neden” diye sordum, Twigy’nin PR şirketi Team İletişim’den olduğunu söyleyen İlkay Çiçekçi’ye.
“Basının bu tarafa geçmesi yasak.” Bunca yıldır davetlere giderim, ilk kez böylesi abuk bir durumla karşılaştım.
PR’cıların deyimiyle bir ‘basın lansmanı’nda, basına ‘öcü’ muamelesi yapıldığını gördüm.
Daha düne kadar, kiraladığı teknelere astırdığı afişlerle Reina, Sortie ve Suada müşterilerine denizden reklam yapan Twigy, ilk kez karaya çıktı, demek ki ondan bu hava değişimi(!) deyip, üstelemedim.
Aslında o davranıştan sonra, “Davetiniz de sizin olsun” deyip Suada’dan ayrılmam gerekirdi, ama Çınar Oskay’a söz verdiğim için yapmadım bunu.
Çünkü bir gün önce Çınar Oskay, “Sinan, (Twigy Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Öncel) davetiye göndermiş sana, ama LCV yaptırmamışsın. Gel de orada görüşelim” deyince, “Tamam” diye söz vermiştim ona.
Çok geçmeden Team İletişim’in diğer görevlileri geldi yanıma.
Arkadaşlarının yaptığı 'iletişim kazası' nedeniyle özür dileyip, kokteyl alanındaki ayrımı kaldırdıklarını söylediler.
"ÜMiT BESEN’E GiTMEDiK O BİZE GELDi"
Dışarı çıkınca baktım Naz Elmas, mimar arkadaşı ve Güneri Cıvaoğlu'yla koyu bir sohbette. Ben de katıldım aralarına.
Güneri Bey, söyleşi yaptığı Gisele’e dair düşüncelerini anlatıyordu Naz Elmas ve arkadaşına.
Çok geçmeden iki genç kız geldi, bizi ısıtan sobanın başına. Naz Elmas, selamlaştığı kızlardan birine, “Doğum gününe gelemediğim için kusura bakma. Nasıl geçti?” dedi.
Genç kız, “Doğum günüm süper geçti. Duyan geldi. Bir ara 90 kişiydik. Ümit Besen’le acayip eğlendik” diye yanıt verdi.
Naz Elmas, “Oradan Ümit Besen’e mi gittiniz?” diye sorunca, genç kız, “Yooo. O geldi bize” demesin mi? Kim bu Ümit Besen’i ayağına getiren kız diye bir daha dikkatli baktım, gözüm bir yerlerden ısırıyordu, ama kim olduğunu çıkaramadım.
Mecburen Naz Elmas’tan tüyo aldım.
Troya Oteli’nin çatısındaki Süreyya Bar’da 25’inci yaşını kutlayan esmer güzeli genç kız, sunucu ve oyuncu Engin Altan Düzyatan’ın sevgilisi oyuncu Özge Özpirinççi çıktı.
“Demek ki, Ümit Besen’i ayağına getirdin” diye laf attığım Özpirinççi, “Olay yanlış anlaşılmasın. Ümit Besen, haftanın üç günü zaten orada program yapıyormuş, ama biz bilmiyorduk. Sahneye çıkması bizim için güzel bir sürpriz oldu” dedi.
'CAROLIN', GISELE’DEN ÖYLE BİR ROL ÇALDI Kİ!
Suada’nın enerjisi, iki kez Gisele’in enerjisi karşısında pes etti. Gisele, Suada’ya ayak basınca giden elektrik, o podyuma çıkmak üzereyken bir kere daha kesildi. Devreye jeneratör girdi, Brezilyalı top model sonunda podyuma çıktı, doğal güzelliği ve sempatikliğiyle Suada’nın enerji açığını kapattı.
Botokslu güzellerin kıskanç bakışları altında şovunu yapan Gisele’den o gece bir kişi rol çaldı; o da bir Türk değil, Gisele gibi yabancıydı. ‘Öyle Bir Geçen Zaman Ki’ dizisindeki 'Carolin' rolüyle Türkiye’de yıldızı parlayan Wilma Elles, Gisele’in podyuma ayak basmak üzere olduğu dakikalarda salona girdi.
O ana kadar Gisele Bündchen’e odaklanan kameraların çoğu Brezilyalı top modeli bırakıp ‘Carolin’e yöneldi.