Yıl 2001… Televizyonda yapımcı ve sunucu olarak çalışan genç kadın, İzmir’de Amerikalı eski bir askerle tanışır. Sevgililer çok geçmeden nikah masasına oturur.
Amerikalı emekli albayla, Türk televizyoncunun evliliğinde birkaç yıl sonra sorun başlar. Evlilikleri devam ederken damat işi gereği Irak’a gider.
Amerikalı damat, Türkleri çok sevmiş olacak ki, İstanbul’da tanıştığı bir başka Türk kadınla 2005 yılında Amerika’da evlenir.
John Arthur Williams’ın yeni eşi, evliliklerinin Türkiye’de de geçerli olması için Washington’daki Türk Büyükelçiliği’ne başvurur.
Nüfus nasıl onayladı?
İkinci eşin Amerikalı John’ın doğum belgesi ve nikah evrakıyla yaptığı başvuru, Türkiye’ye iletilir ve Nüfus Müdürlüğü’nce kabul edilir.
Nüfus Müdürlüğü, Türkiye’de halen resmi nikahlı eşi olmasına rağmen, aynı kişinin Amerika’da Türk kadınla yaptığı evliliği nasıl onaylar?
İki sebebi var bunun. Birincisi, iki ülke arasında bu anlamda bir anlaşma yok.
İkincisi, Amerika’lı damadın, doğum belgesindeki baba adıyla, bekarlık belgesindeki farklı.
Doğum belgesinde, ona kendi adını veren biyolojik babası John Arthur Williams, nüfus kayıtlarında ise çocuk yaşta onu evlatlık edinip, nüfusuna alan John Mihalsky’nin adı yazılı.
İkinci eş, başvuruyu doğum belgesiyle yaptığı için durum fark edilmeyince evlilik Türkiye’de de resmileşti.
ABD’li damat ölünce
John Arthur Williams, 2010’da Amerika’da öldü.
Türkiye’deki birinci resmi eş, Williams’ın maaşından kendisine düşen payı Amerika’dan talep etti.
ABD’den talebe red yanıtı gelince olayı araştıran Ayşe Williams, acı gerçekle karşılaştı ve ikinci evliliğin iptali için mahkemeye başvurdu.
Türkiye’deki yasal süreç tamamlandıktan sonra, eşinden kendisine kalan yasal mirası alabilmek için Amerika’da dava açacak.
Nereden bakarsanız bakın, ilginç bir vaka…
Boşuna denmiyor, “Hiçbir senaryo, gerçekten daha ilginç değildir” diye…
ABBAS GÜÇLÜ,
EKRANA DÖNÜYOR
“Akıllı köprü arayıncaya kadar, deli suyu geçer.”
(Türk atasözü)