'Ahmet Kural veya Sıla yalan söylüyor'

Kanal D'de yayınlanan '2.Sayfa' programına konuk olan Kanal D Haber'den Emrullah Erdinç, Sıla ve Ahmet Kural arasında yaşanan olay ve dava raporu hakkında konuştu.

"BU İKİ KİŞİDEN BİRİ YALAN SÖYLÜYOR"

Emrullah Erdinç'in, '2. Sayfa' canlı yayınında yaptığı açıklamalar şöyle:
"Ahmet Kural'ın yaptığı açıklamada, 28 Ekim Salı günü demesi ve Ahmet Kural'ın vücut dili kafalarda soru işareti oluşturdu. 28 Ekim, pazar gününe denk geliyor. Kimse kimseden 45 dakika boyunca dayak yiyemez. Bir saniyelik bir eylem olarak da, sözlü bir şekilde de şiddete maruz kalabilir insan. Ettiği hakaretler de bir şiddet aslında. Sıla olayın sıcaklığıyla hemen karakola gitmeyi düşünmemiş olabilir. Zekeriyaköy'de Ahmet Kural'ın evine iki yakın karakol var. Sıla erken gitseydi, Ahmet Kural o gün gözaltına alınırdı. Böyle bir olay yaşandığında ilk karakola gidilmesi gerekirdi. Sıla'nın annesi İzmir'den geliyor ve Sıla annesinin yönlendirmesiyle suç duyurusunda bulunuyor. Bir insanı siz 45 dakika boyunca kül tablasıyla dövmüş olsanız, o kişi hastanelik olurdu. O insanın vücudunda daha fazla hasar oluşmuş olurdu. Kül tablasının izi yuvarlak ve daha mor bir şekilde çıkardı. Kollarına baktığımızda elleriyle sıkma izi var. Bu iki kişiden birisi yalan söylüyor" açıklamasında bulundu.

"BEN SILA'NIN YANINDAYIM"

Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, '2. Sayfa' programına telefonla bağlanarak, Ahmet Kural ve Sıla arasında yaşanan olayı değerlendirdi.

"Şoktayım. Karşımda çok güzel bir çift vardı, ben anlamadım. Birbirlerine çok yakıştırmıştım ben onları. Ahmet sesssiz bir çocuktu aslında. Ahmet'in içkiyle ilgili bir problemi vardı. Ben ikisinin yanına gittiğimde çok iyilerdi. Bir kadınla erkeğin ilişkisinin dışarıdan anlaşılması biraz zor. Araya şiddet girdiyse, Sıla durduk yere sansasyon yaratacak bir kız değildir. Ama bence Sıla doğru bir şey yaptı. Bütün herkese ders olması gereken bir şey. Ben Sıla'yı henüz aramadım ama onu arayıp geçmiş olsun dileyeceğim. Ben Ahmet'le iki defa yemek yedim. Ahmet'e benim bir tavsiyem var, kariyerinin çok iyi noktasındaydı. Bir psikologla konuşabilir Ahmet, bu alkol durumunu. Kimse insan sarrafı değildir. Benim gözümde bir erkeğin bir kadına dayak atması onu aşağılara indiren bir şey. Ahmet'in yerinde olsam ben kendime bir öz eleştiri yaparım. Alkol beni kötü etkiliyor diye açıklama yapardım. Bu olay ikisinin de kariyerini etkiliyor. Ahmet'in önünde hatasını telafi etme şansı var. Ben Sıla'nın yanındayım. Geriye baktığım zaman aralarında bir sessizlik duvarı varmış gibiydi. Birbirleriyle çok konuşmamışlardı o gece. Bu olayı Türkiye kolay kolay unutmayacaktır."