14.07.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:
İLKNUR TAŞ
Ailesinde bir yönetmen ve bir oyuncu olunca çocukluğunda film setlerinden çıkmayan Selen Seyven oyunculuk hayalini gerçekleştirmek için İstanbul’un yolunu tuttu. Liseyi bitirdikten sonra Müjdat Gezen Sanat Merkezi sınavlarını kazanan Selen Seyven, kısa sürede yapımcıların dikkatini çekti. Oyunculuğu seçmesinde yönetmen dayısı Ezel Akay ve oyuncu dayısı Altan Özbek’in etkili olduğunu söyleyen Seyven “Annem beni şanslı doğurmuş” diyor. “Genco” dizisiyle bir anda popülaritesi artan genç oyuncu “Abimm” adlı sinema filminde zihinsel engelli bir genç kızı canlandıracak.
Oyunculuk maceranız nasıl başladı?
Dokuz yaşında dayım Altan Özbek’e olan aşkımdan dolayı oyuncu olmak istedim. İstanbul’a geldim ve Müjdat Gezen Sanat Merkezi sınavlarına girdim ve kazandım. Dört yıl eğitim aldıktan sonra “Janjan” isimli bir sinema filminde oynadım. “Genco” dizisininin ardından “Doludizgin Yıllar” dizisine başladım Osman Sınav’la.
Üç yıl içinde bu kadar ön plana çıkmak beklediğiniz bir şey miydi?
Kendimi çok ama çok şanslı görüyorum. Setlerde büyümüş olan bir çocuğum ben. Eşek şansı mı derler öyle bir şey benim ki (Gülüyor). Çok yetenekli, konservatuvar mezunu arkadaşlarım bu piyasada varolmaya çalışıp, yapmak istediklerini yapamıyorlar.
Bu kadar hızlı yol almanızda görüntünüzün ne kadar etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?
Kesinlikle en büyük etkisi odur diye düşünüyorum. Televizyon her zaman güzel yüz arıyor. Güzel görünmenin, bir şeye benzemenin işe yaradığını biliyorum. Ancak ben kendimi bir şeye benzetemiyorum. Başkaları böyle düşünüyor bu da benim işime geliyor (Gülüyor). En büyük etkilerinden bir tanesi iyi görünüm. Anne tarafım Özbek olduğu için gözlerim küçük ve çekik. Farklı bir yüz yapım olduğunu söylüyorlar.
Seksi bir görüntünüz olduğunu da söylüyorlar.
Şeker kız, güzel kız gibi şeyler söylüyorlar ama seksi olduğumu düşünmüyorum.
“Doludizgin Yıllar” dizisinin kadrosundan neden ayrıldınız?
Beni çok mutlu eden bir projeydi. Osman Sınav’la çalışmak çok muhteşem bir şeydi. Kanal değiştiren ve erken sezon finali yapan bir dizide ben de vaktimi doldurduğumu düşündüm.
Teklifleri değerlendirirken dayınız Ezel Akay’dan fikir alıyor musunuz?
Ajansım dışında tabii ki dayım Ezel Akay’dan ve annemden fikir alırım. Annem de bu sektörde varolmuş bir kadın. Sanatçı bir aileden geliyorum ve herkesin bir fikri oluyor. Onlar bana çok güzel bir çizgi çiziyorlar.
Ezel Akay’ın dayınız olması sizin işinizi kolaylaştırdı mı?
Aksine zorlaştırdı. Ezel dayım oyuncu olmak istiyorum dediğimde ‘Hadi ol süper’ diye gazlamadı. ‘Sen bilirsin ama benim elime bakma’ diye açık açık söyledi. Tabii ki bir dayı olarak bana gelen bir senaryoyu okuyup ‘Bunu oyna, bunu oynama, bu senin için doğru değil, biraz daha üniversite kızını oyna’ gibi şeyler dedi. Ben onun çektiği filmler sayesinde setlerde büyüdüm.
‘Abimm’ filminde zihinsel engelli birini oynayacaksınız. Rolünüzle ilgili bir çalışma yaptınız mı?
Levent Üzümcü ve ben haftalarca provalar yaptık. Tekniklerimizi izledik doğru mu değil mi diye. Zihinsel engelli bir genç kızı canlandırmak çok bıçak sırtı bir rol. Bunu karikatürüze etmekten çok korktuğumuz için çok üzerine düştük. Zihinsel engelli çocuklarla çalışan, onlara eğitim veren psikolojik danışman Alev Dumanoğlu’yla çalıştık. Onun sayesinde karakterleri çıkarmış ve oynayabilir durumdayız. Bir abi kardeş hikâyesi. Levent Üzümcü ile birlikte zihinsel engelli iki karakteri canlandıracağız.
‘Ya başaramazsam, karikatürüze edersem’ diye korku yaşıyor musunuz?
Çok korkutuyor. Bu rolün bana gelmesi, benim oynayabileceğimi düşünmeleri çok büyük bir şans. Her oyuncunun başına gelebilecek bir şey değil. İyi bir yönetmen ve iyi bir oyuncu var karşımda.