24.01.2023 - 12:46 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
İkonik 'Geleceğe Dönüş' serisinde Dr. Emmett Brown'u canlandıran Christopher Lloyd ve Marty McFly'ı oynayan Michael J. Fox, filmlerin yayınlanmasından yaklaşık 40 yıl sonra, geçtiğimiz Kasım ayında New York Comic Con'da yeniden bir araya gelmişti. İkili, geçtiğimiz ay düzenlenen etkinlikte sevilen film serisi hakkında konuşup, esk günleri yad ederken; hayranları duygusal anlar yaşamıştı.
1991 YILINDA PARKINSON TEŞHİSİ KONDU
1991 yılında, o sırada 29 yaşında olan Fox'a; motor işlevleri ve vücut hareketlerini etkileyebilen, titremenin yanı sıra denge sorununa da neden olabilen bir beyin bozukluğu olan Parkinson hastalığı teşhisi konmuştu. Ünlü ismin hayranları, Comic Con'da sahneye çıkarken Fox'un yürümekte güçlük çektiği ve yavaş hareket ettiği için hastalığının belirtilerini açık bir şekilde görmüştü; ancak aktör oldukça neşeli görünüyordu.
SOSYAL MEDYADA GÜNDEM OLDU
New York Post'ta yer alan habere göre; Fox'un bir 'ilham kaynağı' olduğunu söyleyen Comic Con izleyicileri, Lloyd'un meslektaşının ayakta durmasına yardım ettiği ve ikilinin sahnede sarıldığı anlar karşısında duygulandıklarını sosyal medya hesapları üzerinden paylaşmıştı.
Bir sosyal medya kullanıcısı, "Yorumlardaki insanlar, Michael J. Fox hakkında 'onu böyle görmek çok üzücü' diyor. Hâlâ hayatta olmasına, savaşmasına, mizahının bozulmamış olmasına ve başka bir Comic Con'a gidebilmesine çok sevindim. O hala burada olduğu sürece üzgün değilim" diye yazmıştı.
Bir diğeri ise "1985'te gençlik yıllarındaysanız, o zaman Michael J. Fox sizin adamınızdı. 'Geleceğe Dönüş'teki Marty McFly, sinema tarihinin en havalı genciydi. Christopher Lloyd'a böyle sarılışını izlemek çok güzeldi" şeklinde Tweet atmıştı.
"İNSANLARA YARDIM EDECEK BİR SESİM VAR"
Aktör, Comic Con'da sağlık durumundan ve en büyük Parkinson hastalığı vakfı olan Michael J. Fox Foundation'dan da kısaca bahsederek; "Bu neye sahip olduğumla ilgili değil, bana ne verdiğiyle ilgili. İnsanlara yardım edecek bir sesim var" demişti.
BELGESELİNDE ANLATTI
Tüm bunların ardından yeni bir belgeselde Michael J. Fox, Parkinson hastalığından ve aldığı teşhisin yıkımıyla baş etmek için alkol kullandığını anlattı. Prömiyeri Sundance Film Festivali'nde yapılan 'Still: A Michael J. Fox Movie', Hollywood yıldızının yaşamının ve kariyerinin izini sürüyor.
Fox, hastalığını öğrendikten sonra film ve TV projeleri çektiğini, Parkinson'un erken belirtilerini engellemeye yardımcı olmak için 'şeker gibi' dopamin hapları içtiğini açıkladı. Ayrıca sette, titremelerini gizlemek için her zaman sahne aksesuarlarını elinde tutmaya özen gösterdiğini de söyledi.
"SAKLANMAK İÇİNDİ"
"Bu hapları almamın hiçbir sebebi tedavi olmak, rahat hissetmek değildi, hapları 'saklanmak' için alıyordum" diyen ünlü isim, doktorlar Parkinson'a karşı mücadeleyi kazanmanın hiçbir yolu olmadığını söyledikten sonra dehşete kapıldığını itiraf etti:
Neler olduğunu bilmiyordum. Başıma ne geleceğini bilmiyordum. Peki ya birkaç bardak alkol alabilseydim nasıl olurdu? O zamanlar kesinlikle bir alkoliktim. Ama 30 yıldır hiç içki içmedim.
"KENDİMDEN KAÇAMIYORDUM"
Fox, eşi aktris Tracy Pollan ve dört çocuğunun ayık kalması için kendisine ilham verdiğini; ancak alkolsüz geçirdiği ilk birkaç yılın oldukça zor olduğunu belirtti.
"Alkol beni ne kadar alçalttıysa, yoksunluk da o kadar alçaltacaktı. Artık kendimden kaçamıyordum" şeklinde konuşan ünlü isim, teşhisin ilk yıllarında mümkün olduğunca çok çalışmaya ve seyahat etmeye çalıştığını söyledi ve ekledi:
Evde Parkinson hastası değilmişsiniz gibi davranamıyorsunuz çünkü Parkinson'la birliktesiniz. Eğer dışarıdaysam, diğer insanlarla uğraşıyorum ve onlar hasta olduğumu bilmiyorlar.
"EN KÖTÜ ŞEY KISITLANMAK"
"Benim için en kötü şey kısıtlanmaktır" ifadelerini kullanan Fox, "En kötü şey hapsolmak ve bir çıkış yolu bulamamak. İlk günlerde, 'Bundan kurtulmanın bir yolu yok' dediğim zamanlar oldu" dedi.