30.12.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
ORKUN BULUT
Farklı ve garip bir yıl oldu 2019! Sosyalliğin bir şekilde kimlik değiştirdiği, tıklım tıklım mekanlar yerine, oradan oraya koşturulan davetlerin, yani ‘lansmancılığın’ yılıydı... Tek tük kalan o rafine sosyallik, yerini tamamen ‘sosyal tırmanıcılara’ bıraktı. 2018’in yükselen değeri canlı müzik, popülaritesini kaybetti; Türkçe müzik çılgınlığı dengelendi!
Eğlence hayatından önce, restoran anlayışı değişti. Son 10 yıla damga vuran, şefin önde olduğu konseptler, yok denecek kadar azaldı. Şefler, restoranlarındaki azalan popülerliği, yollara düşerek, belediye festivallerinde ‘gurmanlık’ yaparak perçinledi. Şefler, mutfakta önlükleriyle değil; daha çok yemek oturumlarında mikrofonla hünerlerini sergiledi. Basit, karışık olmayan menülü, aynı zamanda makul fiyatlı restoranlar, 2019’da ivmelenip, ekol olma yoluna girdi.
Müdavimler küstü
Bir zamanlar ışıkların sönmediği o İstanbul gece kulüpleri, son dönemde kokteyl barlara bırakmıştı tahtını... 2019’da Bebek-Arnavutköy kokteyl barları dolu olsa da, yeni tip müşteri müdavimleri küstürdü! O müdavimi yakalayan kitle, 2020’lerin Lucca’sı olacak! Nişantaşı’nda da durum farklı değildi. Atiye Sokak’taki popülerlik, yerini ‘devren kiralık’ vitrinlere bırakırken, Abdi İpekçi’deki sosyallik tamamen Mim Kemal Öke’ye kaydı.
Global şirketlerin marketting müdürlerinin, bütçe tüketme dehası hosting partilerden gına gelen bir yıl oldu. Aynı üç kişinin ev sahipliğinde değişmeyen 30 davetlisi, şehrin öğle sosyalliğini ele aldı. Arkadaşların öğle buluşmaları, bütçelerle hazırlanan pano önü davetlere evrildi.
Centilmenlik 101
Herkesin centilmen olduğu; en azından öyle hissettiği davetlerle vardı bu yıl... İhtişamlı harika partilerden sonuncusu, geçtiğimiz hafta Hasköy Yün İplik Fabrikası’ndaki partide gerçekleşti. Yıl boyunca birçok etkinlikteki giyim kodlarıyla protokol adabı tekrar hayatımıza girdi. Bu kitleye katılmak isteyen 30-40 yaş arası erkek grubu, workshop workshop gezip, centilmenliğe giriş eğitimi aldı adeta!
Sokak modasında tekdüze tipler alışveriş merkezleri doldurdu. Eskiden sadece futbolcuların ve oto galericilerin giydiği, markaların bağırdığı koca logolu tişörtler, bu yıl gözleri fazlasıyla kanattı. Hava soğudukça, parlak şişkin Fransız markası anoraklar, yine aynı güruhun elinde çayla kombinasyonunu tamamladı.
Ayaklar mı? Maalesef ugly shoes modası, 2019’da da hayatımızdan çıkmadı.
Sanatın yükselişi
Sanata ilgi, hiç olmadığı kadar arttı bu yıl. Contemporary olaylı açılsa da, katılımcılar gösterişsiz ama nitelikliydi. Bienal’de vurgulanmak istenen konu başlığı, dikkat çekiciydi. Dünyada sanat, duvara bantlanan muzla tersten Rönesans etkisi yaptı (!) Ahmakça devam eden akım neyse ki bir haftada unutuldu. Büyük ressamların, heykeltıraşlar yerine, yine Bansky’nin mesaj içerikli işleri rahatsız etmeye devam etti. Markalar da bu sanat etkisine kayıtsız kalmadı. Dünyaca ünlü tasarımcı Milka Karaağaçlı ve Londra’da sanat temsilciliği yapan Zeynep Köseoğlu, Kısmet by Milka’nın Zorlu mağazasının vitrinini, Ozan Türkkan’ın video art’ına teslim etti.