Bilgi RehberiKABİNE TOPLANTISI KARARLARI SON DAKİKA: 15 Nisan Kabine Toplantısı konu başlıkları ve gündem kararları neler?

KABİNE TOPLANTISI KARARLARI SON DAKİKA: 15 Nisan Kabine Toplantısı konu başlıkları ve gündem kararları neler?

16.04.2025 - 00:20 | Son Güncellenme:

Kabine toplanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün gerçekleşen Kabine Toplantısı'nda alınan kararlar araştırılıyor. Kabine'nin gündem başlıkları ise netleşti. İşte bugün gerçekleşen Kabine Toplantısı konu başlıkları ve gündem kararları...

KABİNE TOPLANTISI KARARLARI SON DAKİKA: 15 Nisan Kabine Toplantısı konu başlıkları ve gündem kararları neler

15 Nisan Kabine Toplantısı konu başlıkları ve gündem kararları neler? Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan kabinenin gündem maddeleri merak ediliyor. Kabinede alınan kararlar toplantının sona ermesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından duyuruldu.

Haberin Devamı

KABİNE TOPLANTISI KARARLARI NELER 15 NİSAN?

ANTALYA DİPLOMASİ FORUMU

11-13 Nisan tarihlerinde düzenlenen 4. Antalya Diplomasi Forumu, Türk dış politikasının gücünü görmemiz açısından yeni bir fırsat teşkil etti. Ayrışan dünyada diplomasiyi sahiplenmek temasıyla tertiplenen foruma, 21 devlet ve hükümet başkanı düzeyinde olmak üzere toplam 155 ülkeden 6.000'i aşkın katılımcı iştirak etti. Forum süresince gerçekleştirilen 50 oturumda eğitimin dönüştürücü gücünden iklim krizine yükselen korumacılık dalgasından, çok kutupluluğa, pek çok konu yetkin isimler tarafından ele alındı. Gazze ve Suriye'ye dair oturumlar, ülkemizin zulüm karşısındaki vicdanlı duruşunun sergilenmesi noktasında fevkalade önemlidir.

Haberin Devamı

KABİNE TOPLANTISI KARARLARI SON DAKİKA: 15 Nisan Kabine Toplantısı konu başlıkları ve gündem kararları neler

"MUHALEFET BATIYA YALVARIYOR"

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı avantajları da kullanarak, şimdi tüm bunları aynı hedefle bölgedeki değişimin olumlu yönde seyretmesi için yoğun gayret gösteriyoruz. Sabırla, soğukkanlılıkla ve stratejik akılla dış politikadaki hedeflerimizi gerçeğe dönüştürmenin mücadelesini veriyoruz. Muhalefet, yolsuzluk soruşturmalarının üstünü örtmek için batıya ve batılı medya kuruluşlarına yalvarırken, biz Türkiye'nin itibarını küresel ölçekte artırmaya çalışıyoruz.

Mandacılık hastalığında kendini kurtaramayan ana muhalefetin bizim bu ufkumuzu, bizim vizyonumuzu, bizim diklenmeden dik duruşumuzu, Türkiye'yi 23 yılda nereden nereye getirdiğimizi anlaması zaten mümkün değildir. Onlar bırakın dünyayı okumayı, burunlarının dibini bile görmekten acizler. Ülkemizde son 23 yılda nasıl büyük bir değişim yaşandığını kavrayacak böyle bir donanıma, bilgiye, kavrayışa da sahip değiller.

Batı karşısında mahçup ve mağlup bir karakterle adeta zihnen meftun olmuş durumdalar. Muhalefet görmese de şu gerçeği herkes görüyor ve kabul ediyor. Türkiye çok kutuplu dünyada bir kutup başı olarak ağırlığını daha fazla hissettirmektedir. Yeniden şekillenen küresel sistemde Türkiye inşallah hak ettiği yeri bu sefer mutlaka alacaktır.

Türkiye her halükarda sükunun tarafındadır. Türkiye her komşusunun, her dostunun, her kardeşinin kendisinden emin olduğu bir ülkedir, böyle bir devlettir. Ama aynı zamanda Türkiye sınırları zorlanacak, dostluğu veya düşmanlığı test edilecek bir ülkede değildir. Biz istiklal ve istikbalimiz uğrunda gerekirse baş veririz ama asla zalime baş eğmeyiz. Kimse hatalı hesap yapmamalı, kışkırtmalar karşısındaki serinkanlı tavrımızı asla bir zafiyet olarak algılamamalı.

Haberin Devamı

KABİNE GÜNDEMİ VE KONU BAŞLIKLARI

"SURİYE'NİN BÖLÜNMESİNE İZİN VERMEYİZ"

Özellikle Suriye konusunda kimi aktörler, Türkiye'nin sabır taşının direncini sınamak yerine dostluğunun kıymetini bilmeli, buna göre söylemlerini ve politikalarını ayarlamalı, örgüt gibi değil, devlet gibi hareket etmelidir. Suriye'nin kalıcı huzura ve istikrara kavuşmasına kim engel olursa açık söylüyorum, karşısında Suriye hükümetiyle birlikte bizi de bulacaktır. Terör koridoruyla Suriye'nin parçalanmasına nasıl müsaade etmediysek başka koridorlarla bu ülkenin bölünmesine de aynı şekilde izin vermeyiz. Tekrar ediyorum, Suriye'de 8 Aralık öncesine geri dönüş diye bir ihtimal ortadan kalkmıştır. 8 Aralık devrimi ile birlikte bu ülkede artık yeni bir dönem başlamıştır. Suriye toparlandıkça istikrara ve huzura kavuştukça bunun kazananı tüm bölgemiz olacak, bölgedeki tüm halklar olacaktır. Türkiye bu yeni sürecin başarıya ulaşması için elinden geleni yapacaktır.

Haberin Devamı

"GIDA ARZINDA SORUN YOK"

Hava şartlarına bağlı olan tarımsal üretim de iklim değişikliğinden en çok etkilenen alanların başında geliyor. Geride kalan beş günlük dönemde maalesef bunu bir kez daha yaşadık. Hava sıcaklıklarındaki ani düşüşler sebebiyle ülkemizin belli bölgelerinde don, kar yağışı dolu olaylarıyla karşı karşıya kaldık. Öyle ki kimi yerlerde termometreler eksi 17 dereceyi gösterdi. Bazı bölgelerde son 30 yılın en düşük sıcaklık değerleri ölçüldü. Bu vesileyle bir kez daha tüm üreticilerimize, çiftçilerimize geçmiş olsun diyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız ilk günden beri süreci yakından takip etti. Fakat ülkenin başına gelen her felaketi fırsata dönüştürmek isteyen hapis zihniyet burada da boş durmadı. Hasar tespit çalışmaları henüz tamamlanmadan millete korku salma adına her türlü manipülasyona başvurdular.

Haberin Devamı

Gıda arz güvenliğimizin tehlikede olduğundan tutun da yurt dışına bağımlı olacağımıza bütün bunlara kadar bir sürü çarpıtmayı ortalığa boca ettiler. Tarım Bakanlığımız dün yaptığı açıklamayla karşı karşıya olduğumuz ilk tabloyu ortaya koydu. Buna göre bazı hususları tekrar açıklığa kavuşturmakta fayda görüyoruz.

Başta hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip tarım ürünlerinde yurt içi gıda arzını olumsuz yönde etkileyecek bir risk yok. Lakin, eksi 17 dereceye düşen sıcaklıklardan dolayı belli bölgelerde bazı meyve çeşitlerinde sıkıntı söz konusu. İlk tespitlerimiz kayısı, elma, şeftali, nektarin gibi meyve gruplarında farklı derecelerde hasar meydana geldiğine işaret ediyor.

Hasar tespit çalışmalarımızın tamamlanması ile durum daha net ortaya çıkacaktır. Üretimin devamlılığını ve arz güvenliğini sağlamak üzere Tarım ve Orman Bakanlığımız gerekli adımları atmaktadır. Bu olay bizlere Tarsim'in önemini tekrar hatırlatmıştır. Don, sel, kuraklık gibi durumlardan etkilenmemek için prim bedelinin %70'i kadarının devletimizce ödendiği tarım sigortasının yaptırılması ve çiftçi kayıt sistemine kayıt olunması büyük önem taşıyor. TARSİM uygulamasının başladığı 2006'dan bugüne kadar üreticilerimize 38,5 milyar lira prim desteği ve 33,5 milyar lira hasar tazminatı ödedi. Çiftçilerimizden de bu konuda azami hassasiyet bekliyoruz. Bugünkü kabine toplantımızda üreticilerimizin zararını tazmin konusunda neler yapabiliriz bunu enine boyuna değerlendirdik. Çiftçi kayıt sistemine kayıtlı ve zirai don sigortası olmayan çiftçilerimizin zarar gören mahsullerinin üretimi için yaptıkları harcamalarının hasar oranına göre karşılanması için Tarım Bakanlığımız çalışmalarına başladık. Tarım Bakanlığımıza konuyu çiftçilerimizle yakın istişare halinde yürütmesi için gereken talimatları verdik.

25 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI YAPILACAK

10 bini Milli Eğitim Akademisine olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini paylaşmak istiyorum.