SKORER
PEMBENAR
CADDE
YAZARLAR

Türkiye’nin de Avrupa’nın da Rus gazından vazgeçme şansı yok

Türkiye’nin tesis ettiği şu anda 4 tane LNG giriş noktası var. Beşinciyi de yapıyor Saros’ta. Oradaki kapasitelerle eğer LNG piyasasındaki sıkışıklıkta pahalı gaz almayı kabul ederse, Türkiye’nin yolu da Avrupa gibi LNG olacaktır diye düşünüyorum.

|

Ali Arif Aktürk,
Enerji uzmanı

Ukrayna savaşı sonrasında enerji gündemi yoğunlaşırken, Türkiye enerjide hangi durumda?

Ukrayna krizi sonucunda Rus gazına alternatif arayan Avrupa geçen yıl sadece Rusya’dan 155 milyar metreküp ithal etti. Bu çok büyük bir hacim., bu hacmin başka bir kaynaktan ikame edilmesinin imkanı yok. Diğer yandan, 155 milyar metreküpü ikame edeceği alternatif kaynaklar, Türkiye’nin doğusundaki Azeri, Türkmen v.b. kaynaklar. Ayrıca Kuzey Afrika’dan gelen bir güzergah. Zaten Avrupa’nın Norveç ve Hollanda’nın Groningen sahalarındaki üretim düşmeye başladı. Başta ABD olmak üzere LNG opsiyonları da masadaydı. Türkiye’de Rusya’ya bağımlılık yüzde 40’ların üzerinde, Türkiye de bu bağımlılığına alternatif arayacaksa bu bahsettiğim alternatifler Türkiye için de geçerli. Ama Türkiye’nin teknik kısıtlardan dolayı Rus gazından vazgeçme imkanı yok. Rus gazı gerek Samsun’dan giren Mavi Akım’la ve bundan da önemlisi Trakya’dan gelen Türk Akımıyla Türkiye sistemine girmek zorunda. Girmezse, Türkiye yaklaşık 30 milyar metreküplük miktarı teorik olarak bulsa bilse sistem dengesi açısından taşıyamaz. Trakya’da gaz kesilir, Ankara tarafında ve batısında ciddi hidrolik sıkıntılar olur. Belki Rus gazını azaltmak için başka alternatif arayışlarına gidilebilir. Örneğin 2019- 2020’de yapıldı, Rus gazında “al ya da öde”ye girme pahasına Türkiye spot LNG ithal etti, ki fiyatlar çok uygundu o dönemde, bir miktar sistem dengesinin izin verdiği ölçüde LNG ile bunu ikame etti.

Türkiye itiraz etmezse Azeri gazı gönderilebilir

Azerbaycan’dan ilave doğalgaz Avrupa’ya götürülebilir mi?

Bir de bir şeyin altını çizmek istiyorum. Avrupa Rus gazına alternatif ararken, Türkiye’nin doğusunda özellikle Azerbaycan’ın kapısını çaldı. Son dönemde yine duyduğum kadarıyla TANAP’taki kullanılmayan atıl kapasitenin Avrupa’ya gaz arzında kullanılması için bir başvuruda da bulunulmuş, Azerbaycan’daki Şah Deniz sahasının pazarlamadan sorumlu şirketi tarafından. Azerbaycan’la Türkiye arasında imzalanmış hükümetlerarası anlaşmaya göre, Türkiye’nin teknik terimi “first right refusal” (Öncelik hakkı), bu kapasiteyi ilk kullanma hakkı var. Yani Azerbaycan tarafı önce Türkiye’ye, bu gazı kullanmak ister misin diye soracak, Türkiye yazılı olarak itirazım yok dedikten sonra Avrupa’ya taşıyabilir. Ama onun ötesinde Azerbaycan’ın şu anki üretim sahalarından çıkaracağı ilave bir miktar, yani 10 milyar metreküplük ilave bir miktar yok. Bunun için herhalde Azerbaycan, Kazakistan ya da Türkmenistan’dan, belki yine Dağıstan üzerinden Rusya ile olan bir boru hattı var, tekrar gözden geçiriliyor tamir ediliyor. O boru hattından ilave bir miktar temin edebilirse, biraz önce bahsettiğim “first right defusal” kapsamında Avrupa’ya taşınabilir.

İlave LNG kolay değil

LNG’de piyasadaki durum nasıl peki?

LNG’de çok büyük bir sıkışıklık var. Pandemi sonrasında ve parasal genişlemeyle, bütün Batılı ülkeler, gelişmiş ülkeler, Uzak Doğu’daki Çin, Hindistan gibi ülkelerde büyüme hızları çok yüksek ve ciddi LNG ihtiyacı var. Bu sebepten dolayı sıkışıklık devam ediyor, zaten gaz fiyatlarının artmasının sebeplerinden biri de bu. İlave LNG imkanı çok kolay değil. Mesela bir ara Katar konuşuldu, Katar uygun bir dilde Avrupa’ya yetecek ilave bir miktarım yok dedi, Afrika’daki Mozambik, Cezayir, Nijerya gibi kaynaklar var, oralarda belki kapasite kullanım oranları yüzde 100 olmadığı için bir miktar daha ilave gaz çıkabilir. ABD’den ilave gaz çıkabilir. Ama LNG’deki diğer handikap bunun taşınması, navlunu, tanker trafiği. Yani sıvılaştırmada kapasiteniz olsa bile tankerde kapasiteniz yoksa bunu taşıyamıyorsunuz. Yeterli tanker sayısı olsa bile dünyada, Uzak Doğu’yu hedefleyen tankerlerle Atlantik’teki tankerlerin akış yönü değiştiğinde, mesela ABD’nden dolum yapıp Avrupa’ya gelen tanker 12-13 günde geliyor, aynı tanker ABD’den dolum yapıp Panama’dan Uzak Doğu’ya gittiğinde 40 günde gidiyor, yüksek fiyattan tanker satıyor ama 40 günü off oluyor. Bunların da optimize edilmesi gerekiyor. LNG de bu anlamda kolay bir opsiyon değil. Hem Avrupa için hem Türkiye için değil. Kısaca hem Avrupa hem Türkiye, Rus gazından kısa ve orta vadede alternatif yaratarak vaz geçme şansı bence imkansız.

İsrail’le bıraktığımız yerde değiliz

Kafkaslardaki enerji kaynaklarının dışındaki alternatifleri nasıl değerlendirirsiniz?

Kafkasya’daki kaynakların dışında bir Irak var, bir de Doğu Akdeniz’de offshore’da İsrail’in Leviathan var, fakat aynı sistemin uzantısı olan (Güney Kıbrıs’ın) Afrodit sahası da var. Maalesef İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog geldiğinde biz sanki Leviatan’daki gazı bundan birkaç yıl önce bıraktığımız noktadaymış gibi düşünerek yol almayı planladık. Ancak İsrail birkaç yıl önce bıraktığımız noktada değil. Leviathan’dan geçen yıl 2,5 milyar metreküp gaz üretti ve oradan ürettiği gazı Mısır’daki İdku ve Damietta LNG sıvılaştırma terminalleri, ki bunlar atıl duruyordu Mısır’ın gazı bitince, oraya sevk ederek, oradan tüm dünyaya Leviathan İsrail gazını Mısır gazıyla birlikte satmaya başladı. Mesela İdku’dan üretilen gaz Uzak Doğu’ya gidiyor, Damietta’dan üretilen gaz Avrupa ve Türkiye’ye geliyor. Geçen yıl Türkiye’ye spot olarak gelen Mısır gazının içinde İsrail gazı da vardı, yaklaşık 500 milyon metreküp civarında Türkiye spot Mısır gazını aldı. Mesela 2022’de aynı sahadan Leviathan’dan İsrail 4.7 milyar metreküplük bir gazı üretip aynı güzergah üzerinden satacak. Ve artık oradaki offshore’da bir boru hattı yapıp da Türkiye’ye getirilmesi, buradan belki de Avrupa’ya satılması bence proje açısından bir hayal oldu, fizıbıl olmaktan çıktı. Bir de Doğu Akdeniz’in uluslararası hukuk statüsü de mevcut durumdayken yapılabilirliğine inanmıyorum. Empati yapıyorum, İsrailli bir karar verici olsam, politik riski ve güzergah riski olan bir proje yerine, LNG ile tek bir pazara bağlı olmak, dünyaya gazımı satmaya devam ederim.

Irak’ta durum karışık

Peki ya Irak gazı?

Irak’ta daha çok petrolle birlikte bulunan, associated gaz dediğimiz gaz var, Kuzey Irak bu gazın bir miktarını zaten üretiyor ve kendi elektrik santrallerinde, yeterli gelmese de tüketiyor. Kuzey Irak’ın ihracata yönelik olarak iki sahası vardı, bu sahalar daha önce OMV’ye aitti, Genel Enerji bunların bütün haklarını satın aldı ve Miran ve Bina Bavi isimli sahalardan gazı üretip Kuzey Irak’tan Türkiye’ye ihraç edecekti. Fakat bu teknik ve siyasi nedenlerle olmadı. Teknik nedenler, oradaki gaz “sour” ekşi gaz dediğimiz kükürdü yüksek gaz. Bunun arındırılması gerekiyor, proses tesisinde arındırılan kükürdün de ticarileştirilmesi gerekiyor. Yoksa orada kükürt dağları oluşacak ve bir yağmur gördüğünde o kükürt dağları sülfirik asit olarak toprağa sızar. O kükürdün de ticari bir anlamı var, mesela Cezayir gübre fabrikalarına bu kükürdü satar. Ama oradan çıkacak kükürt için ayrı bir proje gerekiyor, onun münhasır tren hattıyla gönderilmesi gerekiyor. Bunun dışında, 2017’de Kuzey Irak’ın bağımsızlık referandumuyla, kapılar kapandı işler donduruldu ve Genel Enerji sonunda üretim paylaşma anlaşmasındaki yükümlülüklerini de sağlayamadı ve şu anda da sanıyorum üretim paylaşma anlaşmaları fesih durumuna geldi. Nasıl feshedilir ayrı bir konu, uluslararası tahkim konusu. Oradan o sahanın kısa ve orta vadede nihai yatırım kararı alıp da gaz üretilmesi kolay değil. Mesela Türkiye-Irak sınırına kadar boru hattı inşa etti ve orada tıpalanmış durumda. Kuzey Irak tarafında yaklaşık 180 km’lik bir boru hattı çok kolay yapılır, maksimum bir buçuk senede. Ama sadece boru hattı yapmak yetmiyor, aynı zamanda gaz işleme yani proses tesislerinin hem de upstream’de kuyuların yatırımı gerekiyor. Bu bahsettiğim yatırımlar da proses tesislerinin 4.5 milyar dolarlık, kuyularda da 2.5-3 milyar dolarlık bir yatırım ihtiyacı var. Bu ortamda nihai yatırım kararını ne Genel Enerji alabilir ne başka bir şirket. Bir de masada Türkiye-Irak petrol boru hattının Kuzey Irak Kürt Yönetimi’ne açılmasından dolayı bir uluslararası tahkim konusu var ki, epey uzun bir süreden beri devam ediyor. O tahkimin sonucu da hem Bağdat’la olan ilişkileri hem Erbil’le olan ilişkileri etkileyecek durumda. Bağdat’ta da şu anda bir Cumhurbaşkanı seçilemediğini de dikkate alırsak, böylesi bir güzergahın kısa ve orta vadede geliştirilmesi kolay değil. Ve Rus gazına alternatif olamaz.

Türkiye İran’da yatırımcı olabilir

Türkiye yine alternatif yaratmaya çalışacaksa, Azerbaycan’ın daha doğusundaki kaynaklardan, belki İran, ki İran da kolay değil. Çünkü İran çok uzun süreden beri yaptırımlardan dolayı upstream üretimde hiç yatırım yapamadı. İran’ın güzel rezervleri var ama o rezervleri pazara ulaştırabilmesi için, upstream’de ve iletimde de yatırım ihtiyacı var, bunlar da bugünden yarına olabilecek işler değil. Belki orta vadede, nükleer görüşmelerde İran bir yol alırsa, belki yatırım da olur, belki Türkiye orada yatırımcı da olabilir. Orası bir alternatif olabilir. Ama Türkiye’nin tesis ettiği şu anda 4 tane LNG giriş noktası var. Beşinciyi de yapıyor Saros’ta. Oradaki kapasitelerle eğer LNG piyasasındaki sıkışıklıkta pahalı gaz almayı kabul ederse, Türkiye’nin yolu da Avrupa gibi LNG olacaktır diye düşünüyorum.

Kontratlarda uzatma opsiyonu

Türkiye’nin biten ve bitecek gaz kontratlarının etkisi nasıl olur?

Bu çok önemli bir konu. 2024’te Cezayir kontratı sona eriyor, 2025’te Mavi Akım sona eriyor, 2026’nın Temmuzunda İran kontratı sona eriyor. Türkiye’nin bugünden stratejilerini belirleyip ona göre hareket etmesi gerekiyor. Boru gazı kontratlarında 3 yıl öncesinde alıcı ya da satıcı yazılı olarak bildirimde bulunursa, aynı şartlarda kontratın uzama maddeleri var. O kontratlar şu anda ucuz kaldı. Ben olsam hemen özellikle İran ve Rus kontratının, Mavi Akım için söylüyorum, uzatma yazısını yazarım ve hemen masaya otururum. Ukrayna krizinde de farklı şart ve şekillerde 2025 sonrasında Mavi Akım’ı uzatmaya çalışırım. İran için de geçerli. İran’dan miktar artırımı yapılabilir. Karşılığında Türkiye upstream’de de yatırımcı olabilir, onların da topyekün müzakere edilmesinde fayda var bence.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.