Sefa ülkesinin yolcusu olduk
Sefa ülkesinin yolcusu olduk
Fevziye AKSOY
Kebapçıların ve fast food restoranlarının istila ettiği Etiler'de Class Restoran şık bir ortamda hafif müzik eşliğinde kaliteli yemek yeme imkanı sağlıyor.
Restoran tanıtımı yapmaya başladığımdan beri ciddi bir istihbarat alanına dönüşen arkadaş çevrem beni bile hayretlere düşürmeye başladı. Sürekli olarak beni yeni yerlere götürmek isteyenler arasında kısa bir süre önce nişanlanan Cem'le Şule beni arayarak nişanlarını gerçekleştirdikleri Class Restoran'daki yemeklerin fevkalade olduğunu bildirdiler. Daha önce de dinleme fırsatı bulduğum kadife gibi bir sese sahip Cemal'in restoranda program yaptığını da söylediklerinde hiç tereddüt etmeden buraya gitmeye kabul ettim. İyi ki de etmişim.
Bir işmerkezinin alt katındaki restoranın bahçesindeki ışıklandırma ve yukarıdan aşağıya doğru ince ipler gibi akan su panosu görülmeye değer. İç mekan dekorasyonu da çok şık. Oldukça geniş olan restoranın masaları ise zevkle donatılmış. Barda da yok yok. Su panosunu görebileceğimiz bir masayı seçtik. Hemen içki siparişlerimizi verdik. Hepimizin aynı oranda çenesinin düşük olması bir süre için önümüzdeki mönülere göz atmamızı önledi. Bu arada masamızla ilgilenen servis elemanının kaç kez sipariş vermeye hazır olup olmadığımızı sorduğunu hatırlamıyorum. Ancak midelerden sinyal çıkmaya başlayınca elimize mönüleri alarak yemek seçimine geçtik.
Class'ın geniş mönüsü uluslararası mutfak ağırlıklı. Başlangıç olarak seçtiğim hafif mayonezli salata ile servis yapılan ıspanak ve mantarlı krep çok lezzetliydi. Şule'nin istediği enginar göbeğinin ortasına yerleştirilen karidesler ve salatadan oluşan karides sepetinin tadı da görüntüsü kadar iyiydi. En muhteşem başlangıç ise bol elma, ceviz, tavuk ve dilimlenmiş portakallı, Türkiye'deki mönülerde nadir rastlanan köri soslu Waldorff salatasıydı. Kesinlikle tavsiye ederim. Tadı hala damağımda.
Ana yemeklere gelince, masadaki her tabağın çatalımın taarruzuna uğradığını belirteyim. Bol ricotta peyniri ve ıspanakla doldurulup özel baharatlı domates sosu ile servis yapılan tavuk dolması kelimelerle anlatılamayacak kadar mükemmeldi. Rokfor soslu bonfile ve baharatlı tereyağı ile sunulan Cafe de Paris adlı bonfilenin de tadları çok hoştu. Etler çok kaliteli ve yumuşacıktı. Garnitür olarak her yemekte servis yapılan krema soslu patates dilimleri ve az haşlanmış tereyağlı sebzeler de yabana atılır değil. Bu yemeklerin lezzetiyle Cemal'in söylediği nostaljik ezgiler birleşince kendinizi bir anda sefa ülkesinde bir yolculuğa çıkmış hissediyorsunuz. Bu yolculuğu parfe ya da çikolatalı sufle ile veya kahve içerek uzatabilirsiniz.
Sefa ülkesinde bir gezintiye çıkmanın kişi başına bedeli ise 6.5 - 8 milyon lira arasında.
Class Restoran
Nispetiye Caddesi,
Toprakkale Sokak, 2/A, Etiler
Tel: 257 03 73
MUZLU KÖRİ SOSUNDA HİNDİ
Pişirme süresi: 30 dakika
Hazırlanış süresi: 30 dakika
Porsiyon adedi: 4 kişilik
Malzemesi:
* 4 adet 150 gramlık hindi şnitzel
* 1 orta boy kuru soğan
* 2 çorba kaşığı sıvı yağ
* 2 orta boy muz
* 1 çorba kaşığı limon suyu
* 2 çorba kaşığı köri
* 2 çay bardağı taze krema
* 4.5 fincan prinç
* Yarım küp Knorr tavuk suyu
* 100 gram dondurulmuş bezelye
* 2 çorba kaşığı toz hindistancevizi
* 1 1 / 4 su bardağı su
* 1 çorba kaşığı un
* İsteğe göre tuz ve biber
Hazırlanışı:
1. Bir litre hafif tuzlanmış suyu kaynatın. Su kaynayana kadar hindi şnitzelleri yıkayıp, mutfak havlusu ile kurutun. Ortadan ikiye bölün. Soğanı ayıklayıp, küçük küplere doğrayın. Pirinci kaynayan suya atıp, orta ateşte 15 dakika pişirin.
2. Teflon bir tavada sıvı yağı kızdırın. Hindi şnitzelleri altlı üstlü 5'er dakika kızartın. Muzları soyun. Birini dilimleyin, diğerini de limon suyu ekleyerek çatalla iyice ezin.
3. Hindi şnitzellere isteğe göre tuz ve biber ilave edin. Üzerine hindistancevizini serpiştirip, kızartmaya devam edin. Tavadan alıp sıcak bir yerde bekletin. Muz dilimlerini tavadaki yağda hafifçe kızartıp, bir tabağa alın. Aynı yağda soğanları kavurun. Soğanların üzerine köriyi serpiştirin.
4. Tavaya 1 bardak su, taze krema ve yarım küp tavuk suyu ilave ederek kısık ateşte kaynamaya başlayana kadar karıştırın. Pürelenmiş muzu ekleyin. Çeyrek bardak soğuk suyun içinde 1 çorba kaşığı unu eritin ve tavadaki malzemelerin içine karıştırarak dökün. Bezelye ve muz dilimlerini pişen sosta ısıtın. Pişen pirincin suyunu süzün. Pilavı, hindi şnitzellerini ve sosu servis tabaklarına paylaştırın.
KRUTONLU SARMISAK ÇORBASI
Pişirme süresi: 1.5 saat
Hazırlanış süresi: 30 dakika
Porsiyon adedi: 4 kişilik
Malzemesi:
* 1 ortaboy kuru soğan
* 7 diş sarmısak
* Yarım kilo tavuk eti
* 2 büyük domates
* 2 adet taze soğan
* 200 gram patates
* 3 çorba kaşığı tereyağı
* 4 yumurta sarısı
* Yarım çay bardağı krem şanti
* 8 ince dilim baget ekmeği
* İsteğe göre tuz ve karabiber
Hazırlanışı:
1. Soğan ile sarmısağı yıkayın. Soğanı dörde bölün. Tavuk etini yıkayın. Büyük bir tencereye 1 litre su koyun. Suya, soğanı, 5 diş sarmısağı, tavuk etini ve bir tatlı kaşığı tuzu ekleyip kısık ateşte bir saat pişirin.
2. Domateslerin çekirdeklerini alın. Küçük küplere doğrayın. Taze soğanı dilimleyin. Patatesleri soyup kalan 2 diş sarmısağı dilimleyin.
3. Tavuğu tencereden alın ve başka bir yemekte kullanmak üzere saklayın. Patatesleri ince rendeleyip tavuk suyuna ekleyin. 15 dakika pişirin. Teflon tavada bir kaşık tereyağını kızdırın ve dilimlenmiş sarmısağı kızartıp tavadan alın. Aynı yağda küp domatesi ve taze soğanı kısa bir süre kavurun. Tuz, biber ekleyip tavadan alın. Tavaya kalan yağı koyup baget dilimlerini kızartın.
4. Mikserin püre çubuğu ile çorbayı püre haline getirin, ateşten alın. Yumurta sarısı ile krem şantiyi karıştırarak çorbaya ekleyin. Domates ve taze soğanı koyun. Kızarmış ekmek ve sarmısak dilimleriyle süsleyin.
Nur KÖKÜÖZ
North Shield sadece her çeşit viski içilen bir bar değil, aynı zamanda sohbet ederek yemek yenilen bir restoran.
İş çıkışında doğru eve gitmek yerine sakin ve seçkin bir ortamda içki içmek, içkinin ardından da bir şeyler atıştırıp sıcak ve samimi bir ortamda hoş sohbetler yapmayı seviyorsanız, yaşınız 25 - 45 arasındaysa, hele bir de viskiye meraklıysanız, işte o zaman North Shield'e uğramanız kaçınılmaz. En çok çeşit içkiyi Ankara'da sadece North Shield'de bulabilirsiniz. North Shield sadece bu kadar içkiyi bulundurmakla kalmıyor, bir İskoç ritüeli olan malt viski içmeyi vazgeçilmez bir keyif haline getiriyor. "Tadına ancak çıplak olduğunda varılan iki şey vardır. Bunlardan biri viskidir," diyen Kelt atasözünü kanıtlarcasına...
North Shield İngiltere ve İskoçya'daki pub'ların Türkiye uyarlaması. Yılın her günü açık. North Shield'in zengin barı mekanın en çekici köşesi. Barın etrafında küçük ağaç masa ve sandalyeler, çizgili duvar kağıtları, deri kapitone kanapeler ve koltuklar, ekose halılar, kırmızı nefti renkler de bir North Shield geleneği olarak her yerde aynı. Tüm bu benzerliklere karşın, son derece sıcak bir atmosfer yaratılmış Ankara North Shield'de. Buna neden de iyi servisin yanı sıra işine bağlı, güleryüzlü ve nazik servis elemanları tarafından müşteriyle mesafesi dozunda ayarlanmış yakın ilgi.
Viski çeşitliliği açısından North Shield'lerle kimse yarışamaz. Dünyanın en iyi markalarından 38 çeşit malt ve 45 çeşit harman viski arasından aradığınızı bulamamak diye bir kaygı yok.
North Shield'e son gittiğimde bayram tatiliydi. Aniden bastıran sıcak hava nedeniyle bir akşam üstü evden dışarı attık kendimizi ve yürüyüşümüze North Shield'de ara verdik, bir içki molası için. Biralarımızı içip, müziğin ve atmosferin sihrine kapılmış otururken, acıktığımızı hissettik ve burada yemek yemenin iyi bir fikir olduğunu düşündük. Mönüyü karıştırırken ne kadar çok yiyecek olduğunu hayretler içinde gördük. Başlangıçta mönülerine hep İngiliz / İskoç yemeklerini almışlar ama nedense Ankara'da bu yemekler tutmamış. Şimdi daha enternasyonal ve Türk damak tadı gözetilen yemekler var.
Ben bonfilenin keyfine varırken, eşim de tavuk midori ısmarlamakla ne kadar isabet ettiğini ve çok lezzetli bir yemek yediğini söylüyordu. Tavuk midoriyi ilk kez deniyorduk. Tavuğun göğüs kısmı ızgara yapılıyor, sonra kavun likörüyle yapılan tatlımsı bir sosla sunuluyor. Yanında zeytinyağında sote edilmiş sebzeler... Fast food sunmuyorlar ama mümkün olduğunca çabuk servis yapıyorlar. Diğer yemekler arasında yer alan balık buğulama ve kekikli kül bastıyı gelecek hafta denemek üzere şimdiden seçtik.
North Shield'de çorba, salata ve pratik yemekler devamlı bulunuyor. Buraya gelenler içki öncesi ve sonrası her saatte yemek yiyebiliyor. Tatlıları tadamadım ama, daha sonra trifle deneyeceğime karar verdim. Yemek sonrası içkiye devam, bu defa malt olsun!..
North Shield havaların ısınmasıyla birlikte bahçesini de hizmete açtı. Burada içkisiz bir yemek salata ve tatlısıyla 2.5 milyon liradan başlıyor. İçkilerin fiyatları şöyle: Yerli bira 750 bin, ithal bira 1.250.000, malt viski 2 - 10 milyon lira.
North Shield Pub
Güvenlik Caddesi 111, Aşağı Ayrancı
Tel. 466 12 66
Viskiler birbirine benzemez
North Shield viski içmeyi bir tür ritüel haline getirmiş. Viski hakkında bilmediklerinizi ya da bilmek istediklerini burada öğrenebilirsiniz.
* Viski üzerine iki altın söz:
1. Hiçbir viski diğerine benzemez.
2. Viski içenlerin yüzde 99'u kendilerine söylenmedikçe bir viskiyi diğerinden ayırt edemez.
* İskoç viskisi "Scotch" üç türden oluşur. Malt, tahıl (grain) ve bu ikisinin harmanlanması ile yapılan "blended" viski. Dünya piyasalarındaki popüler markaların hemen hemen hepsi harmanlanmış viskidir. Malt viskilere içilirken aromasını kaybetmemesi için buz konmaz. Aromasını hissetmek için birkaç damla su katılması önerilir.
* Amerikan viskileri her yönüyle İrlanda ve İskoç viskilerinden tamamen farklıdır. Bourbon ve Tennessee olarak ikiye ayrılır.
Kanada viskileri çavdar ağırlıklıdır.
Japon viskisi İskoç viskilerinin iyi birer taklididir.
* Türk viskisi Ankara'da bire fabrikasında üretiliyor. Arpa maltının suyu pirinçle birlikte mayalanıyor. Karamel konmadan doğal rengiyle piyasaya sürülüyor.