Roca Duş Teknesiyle Banyonuzu Yenileyin
Banyonuzu yeni bir duş teknesi ile yenilemek, bu alanı daha ferah ve erişilebilir hissettiriyor. Roca'da her biri farklı stil ve malzeme kalitesine sahip çeşitli duş tekneleri arasından seçim yapabilirsiniz. Farklı profillerden herkesin kullanımına olanak tanıyan Stonex® materyali ile üretilen duş teknesi, kayma önleyici özelliğiyle, yaşlı bir bireyin de banyo ihtiyaçlarına yenilikçi bir anlayış getirerek kullanıcı için kolaylık ve güvenlik sunuyor. Kaygan ve ıslak zeminin neden olabileceği yaralanmaların önüne geçiyor.
Stonex® dokulu kaymaz malzemeden üretilen Terran duş tekneleri serisinde çok çeşitli boyut ve renk seçeneği bulunuyor. Seri, banyo zemini ile mükemmel entegrasyon sunarken ince tasarımı ile göz zevkinize de hitap ediyor. Tamiri mümkün kılan ve istenilen ölçüye göre kesilebilme özelliğiyle birlikte çerçeveli, çerçevesiz, dikdörtgen, kare ve açılı modelleri bulunan Terran duş tekneleri, farklı ölçü alternatifleriyle her banyonun gereksinimine cevap veriyor. Terran duş teknelerinin olası hasarlara karşı dayanıklılığı yüksek ve kolay onarım sağlayan son derece esnek, hijyenik jel kaplaması bulunuyor. Bu özel jel dokusu ile evinizdeki ufak hasarları bile tamir etmenize imkan tanıyor. Seramikten üretilen Malta ise, ince duş teknesi modellerinin yer aldığı bir diğer Roca serisi. Malta duş tekneleri, entegre kaymaz tabana sahip ve minimal tasarımı ile seramik malzemenin dayanıklılığı ile birleşerek her banyo için kusursuz çözüm sunuyor. Dikdörtgen ve oval alternatifleriyle Malta duş tekneleri köşe teknesi seçeneğiyle de öne çıkıyor. Roca duş tekneleri beyaz, arduaz, siyah, inci, onyx, bej ve kahve olmak üzere 7 farklı rengi ile her tür banyo alanına hitap ediyor.
Kaleseramik’ten AKM’nin Kalbine Görkemli İmza
29 Ekim’de görkemli bir törenle kapılarını açan ve Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından binanın tarihsel özelliklerine bağlı kalınarak yeniden tasarlanan AKM içerisindeki 2 bin 38 kişilik opera salonu ile AKM’nin yeni simgesi olan “Kırmızı Küre”nin tüm karoları Kaleseramik’in kadın istihdamına destek amacıyla kurduğu Atölye Kale’de hayat buldu. El emeğiyle tek tek üretilen 15.000 adet seramik karo, İtalyan seramik sanatçısı Alexandra Khuen-Belasi’nin özel formülü ile sırlandıktan sonra kırmızı rengini aldı. Özel rengi ve tasarımıyla AKM’ye büyüleyici bir hava katan “Kırmızı Küre” görenleri hayran bıraktı. Yaklaşık 3,5 ay aralıksız süren çalışmalarda modelleme, kalıplama, sırlama, pişirim, ambalaj ve kalite kontrol işlemleri için özel olarak kurulan 18 kişilik bir ekip, gece gündüz çalıştı. Üretim aşamasında uzun ve titiz işlemlerden geçirilen üç boyutlu seramik karolarının her biri Atölye Kale’de yüzey kontrolleri yapılarak, ince bir zımpara işlemiyle temizlendi. Khuen-Belasi tarafından geliştirilen ve özel bir reçete ile üretilen sır, tüm karolara tek tek uygulanarak, kırmızı rengi almaları sağlandı. Yüzeyleri sırlanan seramik karoları daha sonra her biri 2 metreküp büyüklüğündeki 4 adet Kamara fırında 1.000 °C üzerindeki sıcaklıkta pişirildi. Büyüleyici rengine kavuşan seramikler, ilk aşamasından son aşamasına kadar tüm süreçte görev yapan özel ekipler tarafından kalite kontrolleri yapılıp, ambalajlandı. Tasarımı ve şıklığı ile benzersiz bir güzelliğe kavuşan seramik karolar son olarak AKM’nin kalbinde birleştirilerek, büyüleyici “Kırmızı Küre”ye dönüştü.
Eşik: 21. Yüzyıl Türkiye'sinde Mimari Kültür
2021-2022 TRT 2 sezonu için hazırlanan “Eşik” programı; “21. Yüzyıl Türkiye'sinde Mimari Kültür” alt başlığıyla yayın hayatına başladı. Türkiye’nin önde gelen mimarlarının ve yapılarının yer aldığı, ilk sezonu 13 bölüm olan ve her bölümü 26 dakikadan oluşan belgesel projesinde, 2000 senesinden itibaren Türkiye mimari tarihine eşik atlatan mimarlar ve yapıların, tasarım fikirlerinden yapım çözümlemelerine, inşaat aşamalarından günümüz kullanımına dair her türlü detaya yer veriliyor. Son 20 yıl içinde Türkiye mimarisine önemli katkıları olduğu düşünülen Emre Arolat, Han Tümertekin, Nevzat Sayın, Ahmet Alataş, Murat Tabanlıoğlu gibi mimarların kendi eserlerini anlattığı programın ilk sezonunun çekimleri İstanbul, Çanakkale, İzmir, İzmit gibi farklı illerde gerçekleştirildi. Türkiye mimarlık dokümantasyonunda önemli katkıları olduğunu düşündüğümüz programımızın yayınlarınız içinde yer almasından memnuniyet duyarız. Jurnal Kolektif’in projesi olan programın yapımcılığını Fevziye Hazal Ertek, yönetmenliğini Şeyhmus Altun üstleniyor. Programda yer alan yapıların bazıları ise şu şekilde: Sancaklar Camii, Troya Müzesi, Arter, Kanyon, Santral İstanbul, Yapı Kredi Kültür Sanat Merkezi, Angelos Zeytinyağı Fabrikası...
GROHE Sanata Destek Olmaya Devam Ediyor
Cue Art Space tarafından Emre Yusufi’nin uzun bir süreden sonra Türkiye’de açılan ilk solo sergisi “Harmony of Contrast” GROHE Türkiye’nin desteği ile gerçekleşti. 30 Kasım tarihine kadar Yapı Kredi bomontiada’da yer alacak olan sergide sanatçının GROHE’nin AquaSympony ürününü kullanarak tasarladığı bir dijital eser de yer aldı. Sergi kapsamında ayrıca Emre Yusufi ve GROHE ev sahipliğinde mimarların ve tasarımcıların davet edildiği bir ön gösterim gerçekleşti. Küratörlüğünü Ferdan Yusufi’nin üstlendiği Harmony of Contrast sergisi, izleyicilere uluslararası ve ulusal sanat platformlarında çalışmaları yakından takip edilen Emre Yusufi’nin heykel, dijital ve NFT formatındaki son dönem çalışmalarını keşfetme fırsatı sunuyor. 2018’de Divine Selfie adlı selfi çekebilen Herkül heykelinde, günümüz sanat izleyicisinin sanatla kurduğu ilişkiyi ve etkileşimi ele alışıyla ses getiren Emre Yusufi, Harmony of Contrast sergisinde Herkül’ü içinde bulunduğumuz yüzyılın insanını yansıtarak çağdaş bir şekilde işlediği serisine devam etti. Olimpos Dağı’nın ve tanrıların kralı Zeus ile Miken Kralı’nın kızı ölümlü Alkmene’nin oğlu, güç sembolü yarı tanrı yarı insan, Yunan mitolojisindeki adıyla Herakles, Roma mitolojisinde Herkül, Emre Yusufi’nin çağdaş, eğlenceli ve ironik üsluptaki çalışmalarında tekrar beden buluyor. Sanatçı bu ikonik geçmişi, detaylardaki nokta atışlarıyla ve zeki oyunlarla yeniden yorumluyor ve şekillendiriyor. İtalyan Sanat Eleştirmeni Maurizio Vitiello’nun sergi kataloğu için kaleme aldığı yazıda ifade ettiği gibi; Emre Yusufi heykellere “(…) rüya gibi nefeslerle hayat veriyor, bulaşıcı bir çağdaş gülümseme ile güçlendiriyor, heterodoks işaretlerle besliyor, çağdaş hareketlerle canlandırıyor ve gençlik aşılıyor.